8 soruda: SDG'li yeni ordu

ABD'nin Suriye'de oluşturacağı sınır güvenlik gücü ne anlama geliyor? Kaç kişiden oluşacak, amacı ne olacak?

8 soruda: SDG'li yeni ordu
ABD liderliğindeki IŞİD karşıtı koalisyonun Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrol ettiği bölgeyi koruyacak bir sınır gücü oluşturma kararı tartışma yarattı. Peki ABD tam olarak ne açıkladı? Söz konusu güç kimlerdem oluşacak? Suriye, Rusya ve Türkiye ne tepki verdi?


1- NEREYE KONUŞLANACAK?

ABD liderliğindeki koalisyonun böyle bir güç oluşturacağı, ilk olarak Defense Post sitesi tarafından haberleştirilmişti. Reuters’ın dün koalisyonun halkla ilişkiler ofisinden aldığı bilgilerle, söz konusu gücün adından bileşimine kadar birçok ayrıntı netleşmiş oldu. Buna göre, 30 bin kişilik güç Suriye’de, SDG’nin kontrol ettiği bölgenin sınırlarını koruyacak. Yani, kuzeyde Türkiye ve güneydoğuda Irak sınırına konuşlanacak; aynı zamanda ABD destekli SDG ile Rusya destekli Suriye ordusu arasında fiili sınır hattı olan Fırat Nehri boyunca görev yapacak.


2- ADI NE OLACAK?

Söz konusu gücün adının ‘Sınır Güvenlik Gücü (Border Security Force – BSF)’ olacağı açıklandı.


3- KAÇ KİŞİDEN OLUŞACAK, KİME BAĞLI OLACAK?

IŞİD karşıtı koalisyonun halkla ilişkiler ofisinin verdiği bilgiler şöyle:

  • BSF 30 bin kişiden oluşacak;
  • 30 bin kişinin yarısı, YPG’nin de çatısı altında savaştığı SDG’den gelecek.
  • BSF, SDG komutası altında görev yapacak;
  • 230 kişinin eğitimine başlanmış durumda.

4- AMAÇ NE?

Koaliyon açıklamasında, “Yeni gücün temelinde esasında, IŞİD’e karşı faaliyetleri sona yaklaşan yaklaşık 15 bin SDG üyesinin, BSF’de yeni bir misyonla yeniden görevlendirilmesi yatıyor. Profesyonel kontrol noktaları ve patlayıcı karşıtı operasyonlarla, sınır güvenliği sağlayacaklar” denildi. Açıklamada, SDG’nin Deyrül Zor’da IŞİD’in sıkıştığı ceplerdeki operasyonlarının sürdüğü de belirtildi.


5- ETNİK YAPISI NASIL OLACAK?

IŞİD karşıtı koalisyonun halkla ilişkiler ofisinden yapılan açıklamada, Afrin’den Deyrül Zor’a uzanan bölgede görev yapacak olan BSF’nin bileşimi hakkında da şu ifadeler kullanıldı: “Bireylerin evlerine yakın bölgelerde görev yapması için çalışmalar yapılıyor. Dolayısıyla, gücün etnik yapısı görev yaptıkları bölgelere bağlı olacak. Suriye’nin kuzeyindeki bölgelerde daha fazla Kürt görev yapacak. Güneyde, Fırat Nehri Vadisi’nde ve Irak sınırı boyunca daha fazla Arap görev yapacak.”


6- TÜRKİYE NE TEPKİ VERDİ?

Koalisyonun Reuters’a yaptığı açıklamaya ilk tepki gösteren ülke Türkiye oldu. Pazar gecesi (14 Ocak) yapılan Dışişleri açıklamasında, “Türkiye, DEAŞ’la sahada mücadelenin ve DEAŞ’tan kurtarılan alanlardaki istikrarlaştırma faaliyetlerinin bir başka terör örgütü olan PYD/YPG’yle işbirliği yapılarak yürütülmesinin yanlış ve sakıncalı olduğunu her düzeyde ve platformda müteaddit kereler bildirmiştir” denildi. Açıklamada, “Sözde ‘Suriye Sınır Güvenliği Gücü’ oluşturulması konusunda Koalisyon üyesi sıfatıyla Türkiye’ye danışılmamıştır” denildi.

Türkiye kamuyoyu, ABD Büyükelçiliği maslahatgüzarının 10 Ocak’ta Dışişleri Bakanlığı’na bu nedenle çağrıldığını da bu açıklamadan öğrendi. O sırada, maslahatgüzarın FETÖ tutuklamaları ve Rıza Sarraf davası nedeniyle çağrılmış olabileceğine dair spekülasyon yapılmıştı.

Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ da bugün yaptığı açıklamada ‘ABD’nin ateşle oynadığı’ yorumunu yaptı.


7- RUSYA NE DEDİ?

Suriye yönetiminin en güçlü müttefiki olan Rusya ise ABD’ye Suriye’nin parçalanması uyarısı yaptı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ‘ABD’nin Suriye’de rejim değişikliği isteyenlere yardımcı olduğunu’ söyledi; ‘ABD destekli isyancılar tarafından kontrol edilen bir bölgenin kurulmasının Suriye’nin bölünmesine yol açacağı’ yorumunu yaptı.

“ABD’nin sınır koruma güçleri planı Türkiye’nin olumsuz tepki vermesine yol açtı” diyen Lavrov, şöyle devam etti: “Bizim için ise bu plan, Suriye’nin toprak bütünlüğü bakımından ciddi sorunlar doğuruyor. Fakat burada Kürtler ve Türkiye arasındaki ilişkiler bakımından da sorun var. Bu yeni plan, bu yeni tek taraflı ültimatom Afrin’deki durumun yatışmasına yardım etmeyecek.”


8- SURİYE YÖNETİMİ NE TEPKİ VERDİ?

ABD destekli SDG’yi ‘vatan haini’ olarak tanımlayan Şam yönetiminden de sert tepki geldi. Suriye Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin bu hamlesini ‘Suriye’nin egemenliğine açık saldırı’ diye niteledi. Açıklamda, “Amerikan yönetiminin bölge ülkelerini parçalamayı amaçlayan ve krizlere çözüm bulunmasını engelleyen bir politika güttüğü” ifade edildi.

Suriye devlet televizyonuna konuşan bir yetkili ise “Suriye ordusu ülkedeki her tür Amerikan varlığına ve onun her tür maşasına son vermeye kararlıdır” dedi. (Dış Haberler)

Güncelleme Tarihi: 16 Ocak 2018, 18:47
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER