Zirve Yayınevi Katliamı’na ilişkin davada 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 5 sanığın ‘hükmen tutuklanmalarına yer olmadığı’ yönündeki karara Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan itiraz üzerine, nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi sanıkların tutuklanmalarına hükmetmişti.

Evlerinden gözaltına alınan Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ile Cuma Özdemir sabah erken saatlerinde mahkemeye çıkarıldılar.

Nöbetçi mahkemeye sevk edilen 5 sanık daha sonra tutuklanarak Malatya E Tipi Cezaevine götürüldü.

Malatya’da 9 yıl önce gerçekleştirilen Zirve Yayınevi Katliamı’yla ilgili davada, 5 sanığa 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti.

Davanın geçmişi

18 Nisan 2007’de Almanya doğan ve Türkiye’de yaşayan Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel yayınevinde öldürülmüştü.

Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım olay yerinde, Emre Günaydın üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken yakalandı.

Günaydın’ın iki gün önce polis tarafından el konan silahı olay yerinde bulundu.

Yedi sanıkla başlayan dava önce 9, ardından 21 sanıkla devam etti. Dava süresinde 3 iddianame ve 3 mütalaa hazırlandı.

Dava süreci boyunca dava haberlerini yapan gazetelere davalar açıldı, müdahil avukatlardan Orhan Kemal Cengiz hedef gösterildi, tehdit edildi.

Davanın başından itibaren avukatların, cinayetin azmettiricilerinin bulunması için talepleri reddedilirken katliam, 2008’de Ergenekon iddianamesine girdi.

Cinayetin ardından başlatılan soruşturma kapsamında birçok ihbar mektubu ortaya çıktı.

Bu mektuplardan birinde o dönemde Malatya Jandarma Alay Komutanı olan Mehmet Ülger’in azmettirici olduğu ileri sürüldü. Davada tanık olarak dinlenen Ülger, 2011’de Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandı.

Ergenekon davası sanıklarından Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Orgeneraller Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Malatya İnönü Üniversitesi Eski Rektörü Fatih Hilmioğlu ve ‘İnternet andıcı’ soruşturmasında şüpheli olan emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Zirve davası kapsamında şüpheli sıfatıyla ifade verenlerin bazılarıydı.

Dava sanıklarından İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi araştırma görevlisi Ruhi Abat, Ülger ve bazı üst komutanların cinayeti önceden bildiklerini söylemişti.

Tanık Metin Doğan ise, bugün (28 Eylül 2016) beraat eden sanık Varol Bülent Aral’ın kendisini “vatan için” cinayet işlemeye teşvik ettiğini, yargılandığı başka bir mahkemede olaydan önce yayınevinde cinayet işleneceğine dair bilgiler verdiğini ancak bunların dikkate alınmadığını söylemişti.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi, 2010 tarihli raporunda cinayetin “Ergenekon tarzı örgütlenme” tarafından işlendiğini belirtirken, mahkeme davanın Ergenekon ve Poyrazköy davalarıyla ilişkisinin araştırılması talebini reddetmişti.

* Davanın geçmiş kısmını Bianet’ten aldık.