Bozdağ: Suriye politikamız İran ve Rusya'dan farklı

Hükümet Sözcüsü Bozdağ, üç ülkenin Suriye'ye yönelik saldırısını değerlendirirken "Biz bu politikamızda da Rusya’yla İran’la farklı bir noktada duruyoruz. Türkiye ne Rusya ve İran’la aynı hedeflere koşan bir ülkedir, ne de ABD ile aynı hedeflere koşan bir ülkedir" dedi. Bozdağ, CHP'nin günkü oturma eylemine de tepki gösterdi.

Bozdağ: Suriye politikamız İran ve Rusya'dan farklı
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yönelik saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Katar’da gazetecilerin sorularına yanıtlayan Bozdağ, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Suriye saldırısı ile Türkiye ile Rusya’yı ayırdık” sözleri hatırlatılınca, “Suriye politikamız, herhangi bir ülkenin yanında veya karşısında olma politikası değildir, hakkın ve doğrunun yanında olma politikasıdır” dedi.
 

Türkiye’nin Suriye konusundaki pozisyonunu açıklarken ABD ile PYD/YPG konusunda anlaşamadıklarını ifade Bozdağ, “Onlara DEAŞ terör örgütüyle mücadelede başka terör örgütlerini kullanılmasının yanlış olduğunu her defasında ifade ediyoruz. Biz bu noktada ABD ile politika birliğine sahip değiliz. Türkiye’nin bu tutumu değişmemiştir” diye konuştu.

‘İRAN VE RUSYA İLE FARKLI NOKTADA DURUYORUZ’

Türkiye’nin Suriye rejiminin kayıtsız şartsız desteklenmesine karşı olduğunu belirten Bozdağ, şöyle konuştu:  “Bazı ülkeler Esad rejimini kayıtsız şartsız desteklemektedir. Türkiye bu noktada rejimin değişmesine bu kadar suçu işleyen bu rejimin ayakta durmasının yanlış olduğunu ifade ediyor. Biz bu politikamızda da Rusya’yla İran’la farklı bir noktada duruyoruz. Türkiye ne Rusya ve İran’la aynı hedeflere koşan bir ülkedir. Ne de ABD ile aynı hedeflere koşan bir ülkedir. Biz bölgedeki doğrular, Rusya İran’la birlikte hareket etmemizi gerektiğinde onlarla beraber hareket etmekten çekinmedik. Amerika ile hareket etmemiz gereken durumlarda Amerika ile birlikte hareket etmekten çekinmedik. Türkiye burada doğru ve ilkelerden yana bir tavır koymaktadır. Bu doğru ve ilkeleri kim savunuyorsa onlarla yan yana gelmekten çekinmemektedir. Bizim burada yaptığımız tamamen budur. Doğru ne diyorsa biz onu savunuyoruz. Onlarla beraber oluyoruz. Bölgede yaşanan sorunlardan en fazla zarar gören ülke olmamız da bunu zorunlu kılmaktadır.”

‘BÖLGENİN NÜFUZ KAVGASINA KURBAN EDİLMESİNDEN RAHATSIZIZ’

Türkiye’nin bölgede yaşanan çatışmaların daha fazla sürmesinden rahatsız olduğunu belirten Boğdağ, “Bölgenin uluslararası güçlerin bazı devletlerin güç, çıkar, nüfuz kavgasına kurban edilmesinden rahatsızız. İç politik dengeler değiştirmek için bölgede farklı farklı atraksiyonlar yapılmasından rahatsızız. Bizim istediğimiz şey artık kanın durması göz yaşının bitmesi, çatışmaların sona ermesi, huzur barış ve istikrarın kalıcı bir şekilde tesis edilmesi siyasi çözümün hayata geçirilmesidir” dedi.

‘BEN KILIÇDAROĞLU’NUN ESAD’A KARŞI BÖYLE LAF SÖYLEDİĞİNİ DUYMADIM’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Esad’a iyi ki bomba attılar diyenin yüreğinde insanlık yoktur. İnsanın öldürülmesinden zevk alınmaz” açıklamalarına tepki gösteren Bozdağ şöyle dedi: “Sayın Kılıçdaroğlu’nu anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Suriye’de milyonlarca insan yerinden yurdundan edildi. Yaklaşık 3 buçuk milyonu Türkiye’de bulunuyor. Başka ülkelerde de var. On milyonu aşkın insan yerinden yurdundan edildi. 800 bini aşkın sivil masum savunmasız ve çaresiz insanda Esad’a bağlı güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Esad’ın kurduğu gayrimeşru milisler tarafından öldürüldü. Ben sayın Kılıçdaroğlu’ndan Esad’a karşı böyle bir laf söylendiğini duymadım.”

Bozdağ, Suriye’de şu anda çok sayıda ülke olduğunu da belirterek, şunları söyledi: “Esad’ın kendi ülkesinde pek çok yerinde hakimiyeti yok. ‘Kendi ülkeni başka ülkelerin bu kadar at oynatmasına imkan verir hale nasıl düşürdün’ diye keşke Esad’a karşı kükreseydi. Ama bakıyoruz bunu yapmıyor. Ne yapıyor. Kendi milletvekillerini Esad’a gönderiyor. Onunla fotoğraf çektiriyor. Öte yandan da Esad’ın bütün yaptıklarını yok sayarak adeta Esad’a üstü kapalı destek vermektir. Şuanda yaptığı budur. Ben buradan soruyorum. Esad’ın kimyasal silah kullanması insanlık suçu mudur değil midir? Eğer bu bir suçsa kabul edilemez bir durumsa o zaman Esad’a karşı yaptırım uygulamanın neresi yanlıştır.”

‘CHP’NİN EYLEMİNE TEPKİ: OTURARAK AK PARTİ’Yİ GEÇEMEZSİNİZ

Bozdağ, bugün CHP’nin 16 Nisan referandumunun “OHAL değil demokrasi istiyoruz” sloganıyla yaptığı oturma eylemine tepki gösterdi ve şöyle dedi: “Benim onlara tavsiyem şu; kafanızı kuma gömmeyin sistem değişmiştir, parlamenter sistem artık geride kaldı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var ve 2019 seçimleri Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin öngördüğü usülde yapılacaktır. Onun için siz de artık bunu kabul edin, içinize silindirin ve yeni sisteme göre seçimlere hazırlanın diye tavsiyede bulunuyorum. Aksi takdirde 2019 seçimlerinde daha büyük bir kayba uğrayabilirler. Tabii oturma eylemi yapmalarını da işin doğrusu yadırgıyorum. Çünkü bir yandan AK Parti’yi geçmek onlardan daha fazla halktan destek almak istiyorlar bir yandan oturuyorlar. Benim onlara tavsiyem şu; oturarak AK Partili yarış yapamazsınız hatta yürüyerek de AK Parti’yle yarışamaz bunlar. Koşarak da AK Partiyle yaşamaz. Çünkü AK Parti 16 yıldır iktidarda ve milletten aldığı enerji ile güçlü koşuyor. Hem de çok iyi koşuyor. Büyük bir maratoncu, şuurlu bir biçimde koşuyor.” 

‘EYLEM KAVRAMI SİYASETİN İŞİ DEĞİLDİR’

Bozdağ, CHP’ye eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Ama Cumhuriyet Halk Partisi, koşarak yetişemeyeceği veya yürüyerek yetişemeyeceği AK Parti’yi oturarak koşmasını ve yürümesini engellemeyi düşünüyorsa boşuna uğraşıyor. AK Parti’ye oturarak engellemeleri mümkün değildir. AK Parti yoluna devam edecektir. Benim onlara tavsiyem oturma vakti değil ayağı kalksınlar AK Parti’yi örnek alsınlar. AK Parti nasıl çalışıyor, nasıl koşuyorsa onlar da aynı tempoyla devam etsinler. Cumhuriyet Halk Partisi uzunca bir zamandır meşru bir siyasi partinin mücadele yöntemlerini kullanmak yerine bazı terör örgütlerinin silahsız eylem yöntemlerini kullanıyor. İşte diyelim ki eylem kavramı siyasetin işi değildir. Siyaset fikir üretir, program üretir, proje üretir. Bunları halka anlatır halkın bunlara desteğini ister, kalkınma ile iktidara gelince; Bu fikir ve projelerini programlarını hayata geçirir. Kim eylemi yapıyor? Bakıyorsunuz işte eylem yapanlar başka kişiler. Siyasi partiler eylem yapmak için değil, o eylem yapmak isteyenlerin düşüncelerini benimsiyorlarsa o düşünceleri iktidara taşımak için vardırlar. Onun için örgütlenirler, onun için mücadele yaparlar. Ama belli ki Cumhuriyet Halk Partisi marjinal grupların bazı terör örgütlerinin silahsız eylem yönetimlerini kullanıyorlar. Bundan onlara hayır gelmez. Eylem kavramı bu millette kabul gören bir kavram değil. Vatandaş eylem kavramını duyunca rahatsız oluyor.”  / DUVAR

Güncelleme Tarihi: 17 Nisan 2018, 13:06
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER