Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu, uluslararası topluma İngilizce ve Türkçe yazılı bir açıklama ile Kobanêyle dayanışma çağrısında bulundu. Kobanê'nin, Suriye'nin en büyük kenti Halep'in 160 kilometre kuzey doğusunda, Türkiye sınırında bulunduğunun belirtildiği açıklamada, "Aynı zamanda Rojava'da (Suriye Kürdistanı-Batı Kürdistan) kurulan üç kantondan en küçüğü olan Kobanê Kantonu'nun başkentidir. Kobanê Kantonu ve kenti iki yıldan bu yana DAİŞ kuşatmasında bulunmasına rağmen Suriye'de çatışmaların başlamasından sonra, Suriye halklarının kendini güvende hissettiği, ülkenin diğer bölgelerinden gelenlerin sığındığı güvenli bir limandı. 2010 sayımına göre 62.634 olan kentin nüfusu, çatışmaların başlamasıyla birlikte kaçan insanların gelmesiyle yaklaşık 5 katına çıkmıştır" ifadelerine yer verildi.
Geçtiğimiz aylarda beklenmedik bir şekilde Irak'ta saldırıya başlayan DAİŞ'in, Êzidîlerin yaşadığı Şengal'i ele geçirip orada büyük bir katliam yaptıktan sonra Musul'a devam ettiğinin ve kente girerek Irak ordusunun kaçarken ardında bıraktığı ağır silahları ele geçirdiğinin vurgulandığı açıklamada, "Ele geçirdiği tank, zırhlı araç, top, füze gibi ağır silahları Suriye'ye taşıyarak üç Rojava kantonunun en küçük ve en izole olan bölgesine, yani Kobanê çevresine yığmaya başladı" ifadelerine yer verildi.
15 Eylül 2014 tarihinde DAİŞ'in, ağır silahlarla Kobanê'ye saldırmaya başladığının ve hafif, sayıca yetersiz silahlarla savunma yapan YPG güçlerini gerileterek Kobanê kent merkezine top ve füze atışları yapabilecek kadar yaklaştığının kaydedildiği açıklamada, DAİŞ'in son iki haftada kente 10 km'den az bir mesafede durdurulmasına rağmen saldırmaya ve can almaya devam ettiği vurgulandı.
"Bütün bunlar olurken Türkiye hükümeti, DAİŞ güçlerinin üç taraftan kuşattığı Kobanê'nin dördüncü tarafını, yani Kobanê'nin kuzeyini tutmaya çalışan bir güç olarak kente yardım gitmesine engel oluyor. Suriye'de çatışmaların başladığı andan bu yana, El-Nusra ve DAİŞ çetelerinin lojistik, maddi ve manevi destek veren Türkiye, kuşatma altında bulunan Kobanê'nin direnişçi güçlerinin bırakın silah yardımı almasına, Türkiye'deki Kürtlerin ve demokratik muhalefetin sınır boyunda destek gösterisinde bulunmasına dahi fırsat vermiyor" ifadelerine yer verilen açıklamada, 15 Eylül'den bu yana her gün Türkiye'nin dört bir yanından Suruç'a, Kobanê halkıyla dayanışma amacıyla giden, barışçıl gösteriler yapan, insan zinciri oluşturan milletvekilleri, belediye başkanları, öğrenciler, kadınlar, gençler, gazeteciler ve aktivistlere, güvenlik güçlerinin gerçek mermi, gaz bombaları ve basınçlı suyla saldırdığı vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Kobanê'de; Êzidîlerin Şengal'de, Ermenilerin Kesab'da, Alevilerin Lazkiye'de, Süryanilerin Ninova'da yaşadığı katliamın bir benzerinin yaşanmaması için Avrupa halklarını, Avrupa'nın tüm demokrasi güçlerini vakit kaybetmeksizin harekete geçmeye, Kobanê halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz. Bu dayanışma bir yandan bulunduğunuz kurumlarda ve parlamentolarda siyasal destek olarak gerçekleşebilir. Öte yandan savaştan ve çatışmadan kaçan ve kamplarda yaşamak zorunda kalan on binlerce kadın ve çocuk için insani yardımlar ve soğuk kış günlerini geçirmelerini sağlayacak malzemeler olarak da gerçekleşebilir. Bu konuda sessiz kalmayacağınıza, gerekli duyarlılığı göstereceğinize olan inancımızla, dayanışmanız için şimdiden teşekkür ediyoruz." / Firatnews