ŞemdinliHaber

Kayıp yakınları Temizöz’ün tahliyesine tepki gösterdi

Güncel

Kayıp yakınları, Amed, Batman, Cizre ve Yüksekova'da her Cumartesi olduğu gibi bugün de eylemdeydi.

Kayıp yakınları, Amed, Batman, Cizre ve Yüksekova'da her Cumartesi olduğu gibi bugün de eylemdeydi. Amed’de kayıp yakınları, 12 Eylül darbesi ile yüzleşme çağrısı yaptı. Ayrıca 12 Eylül 2006’da Amed’eki Koşuyolu’nda gerçekleşen bombalı saldırıda yaşamını yitirenler anıldı. Cizre’deki eylemde de Temizöz’ün tahliyesine tepki gösterildi.


AMED

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 292’ncisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Mezopotamyada Yakınlarını kaybedenler Derneği (MEYA-DER) yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi yöneticileri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 12 Eylül askeri darbe ile yüzleşme çağrısı yapılırken, 12 Eylül 2006 yılında Amed’deki Koşuyolu’nda gerçekleşen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 8’i çocuk 10 kişi anıldı.

Eylemde bir Kürtçe bir konuşma yapan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, Kürt dili üzerinde uygulanan baskıcı ve yasaklayıcı tutuma değindi. Lice Kürtçe okul ile ilgili yaşanan olayı örneklendirerek Kürt dili üzerindeki baskının şiddet yöntemleri ile sürdürüldüğünü belirten Bilici, dil üzerindeki baskıcı tutumun 12 Eylül Askeri darbenin bir ürünü olarak devam ettiğini belirtti. Bilici “Kürtçe eğitim ve insan hakları konusunda baskı ve yasaklayıcı tutum devam ediyor. Çünkü 12 Eylül Askeri darbesi hala devam ediyor. 12 Eylül ‘tek dil, tek din, tek millet’ anlayışına dayanıyor. Ama biz bu zihniyeti hiçbir zaman kabul etmedik. Bu yüzden yüzlerce, binlerce insanımız kaybedildi ve katledildi. Yurtdışına sürüldü. Davalara maruz kaldı. Cezaevlerine atılıp esir alındı” diye konuştu.

Yıllardır bulundukları meydandan kaybedilen ve katledilen insanlar için eylem yaptıklarını, izlerini sürdüklerini belirten Bilici, kayıpların faillerinin devlet olduğunu ifade etti. Bilici “Bu kayıplarımızın failleri devlettir. Onları dağlarda toplu mezarlara gömdüler. Bunların yapanların, devlet yöneticilerinden tutun bürokratlarına kadar isimlerini ve konumlarını, açıkça söylüyoruz. Sizlerle paylaştık. Mahkemelere başvurduk. Ancak sonuç alamadık. Mesela dün katliamları yapan kişilerden biri, Cemal Temizöz mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Bu ne anlama geliyor. Bu 12 Eylül zihniyetinin devam ettiği anlamına geliyor. Bu katliamları yapanları serbest bırakıyorlar, ama barış ve insan hakları için mücadele eden insanlara cezaevlerine atıyorlar” dedi.

12 Eylül 2006 tarihinde Amed’de bulunan Koşuyolu Parkı girişine bırakılan termos içindeki bombanın uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu yaşamını yitiren 8’i çocuk 10 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın 8 yıl dönümü olduğunu hatırlatarak konuşmasını sürdüren Bilici, katliamda yaşamını yitirenleri andı. 8 yıl önce gerçekleşen katliamı bu gün bir kez daha lanetlediklerini belirten Bilici, “Bu patlamayı yapanı yakalamış ve cezaevine atmış olabilirsiniz. Ancak biz bu katliamları planlayanları ve arkasında duran kirli devlet yapılanmasının açığa çıkartılmasını istiyoruz” dedi.

Bilici katliamda yaşamını yitirenlerin isimlerini tek tek okuduktan sonra, sözü katliamlarda yaşamını yitirenlerin yakınlarına bıraktı. Katliam mağdurları şunları belirtti:

Remziye Aslan (Katliamda yaşamını yitiren Rojhılat Aslan’ın (29) annesi): Oğlumuzu mühendis yaptık ve dedik ki hayatını kurtardı. Oğlum hayatını kurtardı derken, şuraya bomba koydular. Benim oğlumun günahı neydi. Şimdi onun faillerin neden açığa çıkarmıyorlar. Diyor herkes 3 çocuk getirsin. Ben 3 çocuk getirdim. Geldin bizden aldın onu. Yoldan geçtik bize bomba çarptı. Hayatım bitti, nefes alamıyorum. Benim tek amacım çocuklarımızın faillerinin bulunmasıdır.

Burhan Marangoz (Katliamda yaşamını yitiren Hasan Marangoz’un (14) babası: Ben size nasıl anlatım bilmiyorum. Çünkü anlatılamaz. Bu ülkede failli meçhuller oldu. Bombalar atıldı, çocuklar yok edildi. Ama benim bildiğim bunun bir tane sebebi varsa o da Başbakan’dır. Bir gazeteci geliyor, olay nasıl oldu diye bana soruyor. Bende gerçekleri yazmak istiyor musun? dedim. Şu medyaya söylüyorum, Allah rızası için korkmayın. Başbakanlardan, Cumhurbaşkanlarından korkmayın. Gerçekleri yazın. Burada insanlar ölüyor, çocuklar ölüyor. Türkiye savaşmadı bu ülkede, biz savaştık. Benim dedelerim savaştı. Benim oğlum ya da Rohılat belki güzel bir yaparlardı. Mizgin’ler… Ama siz üç kuruş için bir bombayla bu kadar insanı katlettiniz. 3 tane maşa çıkardılar karşımıza. Bu işin ardında ki generaller, bu olayın sorumluları sorguya bile çekilmedi. Üstünü kapattınız, bense bir baba olarak canımı verdim.

Konuşmaların ardından, kayıp yakınları tarafından patlamanın meydana geldiği yere karanfiller bırakıldı ve tüm kayıplar anısına 5 dakika oturma eylemi yapıldı.

BATMAN

İHD Batman Şubesi ile kayıp yakınları tarafından Yılmaz Güney Parkı önünde 291'nci haftasında eylemlerine devam etti. Eylemde, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartı ile kayıpların fotoğrafları açıldı. Eylemde konuşan İHD Batman Şube Yöneticisi Salih Astan, okul boykotlarına dikkat çekerek, Lice'nin Kerwas köyünde kurulan Kürtçe okuluna karşı alınan yıkma kararını tepki gösterdi. 

Astan'ın ardından açıklama yapan İHD Batman Şube üyesi Devran Yıldız, 1990'lı yılların başından aralıksız devam eden failli meçhullere dikkat çekerek, kayıpların katillerinin yargılanması gerektiğini belirtti. Muğla'da anayasal eğitim hakkını kullanmak isteyen Şerzan Kurt'u katledenler, bugün de anayasal bir hak olana çalışma hakkını kullanan Mahir Çetin'i katledildiğini belirten Yıldız, "Beli bir etnik topluluğa karşı yürütülen bu saldırıların amacı nedir? Bunlar bir merkezden yönetilmiyor ise, faillerin yargılamada ve cezalandırmada ortaya çıkan isteksizliklerin sebebi nedir?" diye sordu. 

Cezaevlerinde yatan hasta tutsakları bırakmayarak gün be gün durumları ağırlaşmasına seyirci kalan devleti eleştiren Yıldız, işlediği suçlardan ötürü 5 defa ağırlaştırılmış hapis cezası ve Balyoz Davasında 18 yıl hapis cezası alan Temizöz'ün serbest bırakıldığını hatırlattı. 

CİZRE

Şırnak'ın Cizre ilçesinde Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), Anadolu Lisesi önünde 300'üncü kez bir araya geldi. Kayıp yakınlarının fotoğraflarını taşıyan anneler, faili meçhul cinayetlere kurban giden yüzlerce kişinin fotoğraflarının bulunduğu "kayıplar albümü" pankartını açtı. 1993-1995 yılları arasında Şırnak ve ilçelerinde işlenen "faili meçhul" cinayetlerin bir numaralı sorumlusu olarak bilinen ve 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan, dönemin JİTEM Komutanlarında Yüzbaşı Cemal Temizöz 5 yıllık tutukluluk süresi dolduğu gerekçesiyle serbest bırakılmasına aileler tepki gösterdi.

Her hafta bir hikâyenin anlatıldığı eylemde, 1993 yılında İdil'e bağlı Aslantepe (Kovex) köyünde faili meçhul bir şekilde kaybettirilen Mehmet İlbasan'ın hikâyesini eşi Kadriye İbasan anlattı. İlbasan, "Eşim Cizre'ye alacaklarını tahsil etmek için gittiği sırada JİTEM tarafından zorla kaçırıldı. Cemal Temizöz ve ekibi eşimi günlerce yaz güneşinin altında aç susuz bir şekilde işkence ederek katletti" dedi. "Temizöz ve arkadaşları serbest bırakıldıysa eşim kim öldürdü?" diye soran İlbasan, "Tansu Çiller insanları katlediyordu. AKP hükümeti de aynısını yapıyor. İnsanlar kayboluyor öldürülüyor kafaları kesiliyor zindanlara atılıyor. Adalet taraflı uygulanıyor. Haksızlıklar yine yapılıyor. Devlet yine aynı devlet. Yine Kürt halkına düşman Şengal halkına yapılanların, Türkiye eliyle yapıldığını herkes biliyor" dedi. 

Ardından söz alan İnsan Hakları Derneği Şırnak Şube üyesi Yusuf Vesek, Temizöz'ün 12 Eylül darbesinin yıldönümünde bırakılmasının manidar olduğunu belirterek, "Böylesi bir gün de tescili bir katilin serbest bırakılarak onurlandırıldı ve ödüllendirildi. Binlerce insan Temizöz işlediği cinayetlere şahitlik ediyor tanıklık ediyor. Tüm bunlara rağmen Yargıtay serbest bırakma kararı tüm yakınları kaybeden ve kemiklerin araya insanları yaralarını bir kez daha tuz serpmiş açılarını açı katmıştır" diye konuştu. 

YÜKSEKOVA

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde kayıp yakınları ve İHD temsilcileri, "faili meçhul" cinayetlere kurban gidenlerin akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle düzenledikleri eylemin 25'inci haftasında bir kez daha Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. İHD temsilcileri, kayıp yakınları ve çok sayıda yurttaşın katıldığı açıklamada, kayıpların fotoğrafları taşındı. Açıklama öncesi konuşan İHD Temsilcisi Muhyettin Ünal, "faili meçhul"lerden sorumlu Cemal Temizöz'ün serbest bırakılmasını içlerine sindirmediklerini dile getirdi.

Saygı duruşunun ardından 11 Temmuz 1994 tarihinde askerlerce katledilen Fettah Yaşar'ın yeğeni Leyla Yaşar söz aldı. Amcasının hikayesini anlatan Leyla Yaşar, amcasının aynı zamanda koyun ticareti yaptığını, o gün de arkadaşı Şevket Kartal ile birlikte koyunlarına bakmak üzere köye gittiğini belirterek, "Köye giden askerler o gün amcam ve arkadaşı Şevket'i gözaltına alıp, 'Sizler PKK'ye yardım ediyorsunuz' dediler. Daha sonra ikisini de orada serbest bıraktılar. Serbest bırakılmaları üzerine amcam ve arkadaşı koyunlarına bakmak için yine köyün arkasında bulunan koyunlarının içine gitti. Aradan yarım saat geçmeden köyde bulunan askerler ve Yüksekova'dan kalkan helikopterler amcamın bulunduğu yöne yönelip panzerlerle ve helikopterden açılan ateşle amcamı ve arkadaşı Şevket Kartal'ı silahlarla tarayıp katlettiler. Cenazeleri köy meydanına getirilip iki PKK'liyi öldürdüklerini söylediler. Amcam ve arkadaşı Şevket Kartal sivil insanlardı. Daha sonra cenazelerimizi panzerlerin arkasına bağlayıp Yüksekova'ya getirip çarşı içerinde panzerlerin arkasından sürükleyip dolaştırdılar. Cenazelerimizi daha sonra tabura götürüp panzerlerin arkasından dolaştırmaları yetmezmiş gibi sonra her ikisin kulaklarını kesmişlerdi" dedi. 

Cenazelerin kendilerine verilmediğini, askerlerce Akalın (Bajarge) Mezarlığı'na gömüldüğünü belirten Yaşar, göç ettikleri Şeladızı nahiyesinde de rahat bırakılmadıklarını dile getirdi. Yaşar, "Köylülerin gözü önünde amcam ve Şevket Kartal'ı katledenler hakkında suç duyurunda bulunmamıza rağmen Yüksekova Savcılığı herhangi bir işlem yapmayıp katillerimizi yargı önüne çıkarmadılar. Bizler Fettah Yaşar'ın ailesi olarak katilerin yargı önüne çıkartılıp yargılanmasını talep ediyoruz. Biz aile olarak davanın sonuna kadar takipçisi olacağımıza söz veriyoruz" ifadelerini kullandı. Açıklama oturma eylemi ile son buldu. / Firatnews

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.