ŞemdinliHaber

'O iki kişi Türkiye demek değil'

Güncel

Dokuz aylık hamile eşi iki kişinin tecavüzüne uğrayan ve 11 aylık oğluyla birlikte öldürülen Suriyeli Halid el Rahmun, Türkiye'ye geri döndü. Cinayet gününü anlatan Rahmun, "Bu ikisi nasıl çıktı, bilmiyorum. Zaten o iki kişi Türkiye demek değil" diye konuşru.

Sakarya’da yaşanan Suriyeli Halid el Rahmun, dokuz aylık hamile eşinin tecavüz edilip, 10 aylık bebeğiyle öldürülmesinin ardından Türkiye’ye döndü. Cinayet gününü anlatan Rahmun “Türkiye’de bunu yaşayacağım aklıma gelmezdi. Aklıma gelse bir dakika durmazdım” diyor.


Suriyeli 9 aylık kadın hamile kadın ile 11 aylık oğlunu öldüren Birol K. ile Cemal B. emniyetteki sorgularının ardından tutuklanmıştı. Zanlılar Kaynarca Adliyesi’ne sevk edilirken, yaklaşık 300 kişi adliyenin önünde toplanmıştı.

TAVUK FABRİKASINDA İŞ BULDU

Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberi şöyle;  Halid el Rahmun Şam’da 1990 yılında on çocuklu bir ailede doğdu. Beş yıl Suriye Ordusu’nda askerlik yapan El Rahmun, Esad’a küfrettiği iddiasıyla altı ay tutuklu kaldı. İşkence gören El Rahmun, 2014’te ordudan kaçtı. Ailesinin yaşadığı İdlib’e bağlı Cibali köyüne dönen El Rahmun, iki ay muhaliflerin arasında kalıp kaçakçılarla Türkiye’ye geçti. Adana’da 30 TL yevmiyeyle fıstık topladı ve odun kesti. Sakarya’nın Alifuatpaşa ilçesinde tavuk fabrikasında yükleme işi buldu. Bir yıl çalışıp para biriktirdikten sonra 2015’te evlenmek için İdlib’e döndü. Köylüsü Emani el Rahmun ile evlendi. Düğün sonrası çift, kaçakçılarla zorlu yolculuğun ardından Şanlıurfa’dan Türkiye’ye giriş yaptı. 

‘EŞİ ENGELLİYDİ İFTARLIK GÖTÜRDÜM’

El Rahmun, 2017 başında Kaynarca’da bir piliç fabrikasında işe girdi. Aynı fabrikada çalışan, katillerden Birol Karacal’ın bulduğu eve yerleşti. Ev, Karacal’ın karşı dairesindeydi. El Rahmun, şükran duyduğu için Karacal’ı ağabey gibi gördü. Ramazan ayında, eşi engelli olan Karacal’ın evine iftar yemeği götürdü. Aralarında sorun yoktu. Cemal Bay ise El Rahmun’a göre ‘pis’ bir adamdı. El Rahmun dahil diğer işçilere bağırıyor, sataşıyordu. El Rahmun’u kavga için dışarıya çağırıyordu. Cinayetten yaklaşık bir ay önce yıkanma tartışmasından ötürü Bay, El Rahmun’a saldırmaya kalktı. El Rahmun, “Cemal sürekli bağırıyordu. Temiz biri değildi. Şefe şikâyet ettim. Benden uzaklaştırdılar’’ diyor.

‘BİROL SABAH ORTADAN KAYBOLDU’

El Rahmun, cinayetin işlendiği 6 Temmuz günü 04-12 vardiyası için saat 03’te evden çıktı. Evin önünde servisi beklerken, yanında Karacal da vardı. El Rahmun, cinayet sabahını şöyle anlattı: “Evden çıkarken Emani ayaktaydı, oğlum odada uyuyordu. Eşim kapıyı kilitledi. Servise binmeden önce Birol’un kafası karışıktı. ‘Servise mi, arabaya mı binsem’ diye düşünüyordu. Bizimle servise bindi. İşe gittik. Cemal Bay’i güvenlikçi odasında sandalyede uyurken gördüm. Birol ile soyunma odasına girdik. Üzerimi değiştirirken Birol’a telefon geldi. Biraz uzağa gitti. Ne konuştu, bilmiyorum. Biraz sonra amir geldi, ‘Birol nerede?’ dedi. ‘Belki tuvalete gitmiştir’ dedim. Sabah saat 6.30’da, eşimi hastaneye götürmek üzere izin aldım. Doğuma birkaç gün kalmıştı.

‘ŞÜPHEM OLSA ÖLDÜRÜRDÜM’ 

Binaya girdim. Kapı yarı açıktı, kilitli değildi. Baktım eve, kimse yok… (Ağlıyor) Emani’nin çantası, terlikleri, ayakkabıları, eteği oradaydı. Yattıkları oda karışıktı. (Eşyaları) Öptüm… Bağırdım: Emani! Halef! Telefonla aradım, ulaşamıyordum. Birol’un eşi geldi. Dedi ki ağlama, belki hastaneye gitmiştir. ‘Bir şey duydun mu?’ dedim, ‘Duymadım’ dedi. Birol’u aradım. ‘Neredesin?’ dedim. ‘Babam hastalandı, onun yanına gittim’ dedi. Hastaneyi aradım. Emani yok… Saat 7.30’a doğru Birol geldi, evine girdi. Bakmadı bile bana. Şüphelenmedim. Şüphem olsa öldürürdüm.

‘YALAN SÖYLEDİĞİNİ ANLADIM’

Saat 8’de polise gittim. Birol beni sık sık arıyordu. ‘Ne oldu, buldun mu eşini?’ diye… Başkomiser şüphelendi. Birol ve eşini gözaltına aldılar. Polise Birol, ‘Cemal ile inek çalmaya gittik’ demiş. Ama bana ‘Babam hastalandı’ demişti. Yalan söylediğini anladım. Birol ‘Ben yapmadım, Cemal yaptı’ dedi. Ben ağlıyordum. Başkomiser geldi, yavaş yavaş olayı anlattı. Kendimi tuttum. Hastaneye gittik. Emani ve oğlumu görmeden önce bana iğne verdiler. (Ağlıyor) Emani’yi görünce kendimi tutamadım. Hep kan… Bayılmışım. Beni hastaneye yatırmışlar.”

‘BANA DESTEK VERDİLER’

Eşi ve oğlunu kaybeden El Rahmun, iki saldırganın, gözleri döndüğü için olayı gerçekleştirdiklerini düşünüyor. Karacal’ın eşinin suçlulara yardım ettiğini ileri süren El Rahmun, “Bu kadın nasıl bir şey duymadı” diyor. Soruşturmanın ağır ilerlediğinden yakınan El Rahmun, Türkiye’ye kızgın olmadığını vurguluyor: “Türkiye’de bunu yaşayacağım aklıma gelmezdi. Aklıma gelse bir dakika durmazdım. Toprak yer, durmazdım. Niye yaşıyoruz, şerefimizi korumak için. Türkler bana ağabey ve kardeş gibi davrandı. Çok iyi insanlar tanıdım. Bir liram kalmadığında yardım ettiler. Bu ikisi nasıl çıktı, bilmiyorum. Zaten o iki kişi Türkiye demek değil. Türkler ben hastaneye yatarken bana destek verdiler.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.