ŞemdinliHaber

Kaçakçılık yapayım mı istiyorlar?

Makale

'Koruculuk yapamam. Ne yaparım? İş yok. Demek istiyorlar ki kaçakçılık yap. Heralde sonra da bombalayacaklar!'

Ezgi BAŞARAN / RADİKAL

'Koruculuk yapamam. Ne yaparım? İş yok. Demek istiyorlar ki kaçakçılık yap. Heralde sonra da bombalayacaklar!’ 


Dün akşamüstü arayan Veli Encü’nün bu sözleri insanda ağır bir çaresizlik ve karamsarlık yaratıyor. 
Veli Encü. Roboskili. Katliamda 11 akrabasını ve 16 yaşındaki kardeşi Serhat’ı kaybetti. 
Geçtiğimiz sene köydeki ilkokulda 3.sınıf öğrencilerine ders veriyordu. Fakat aynı ağabeyi Ferhat gibi, Roboski katliamıyla ilgili ‘fazlaca’ konuşmuş, ailelerin tazminat değil adalet istiyoruz sözlerine tercüman olmuştu. Sonuçta okuldan atıldı. Sebep kendisine ‘öyle olması gerekiyor’ şeklinde bildirilmişti. Durumdan medyanın haberi olunca, göreve iadesi gerçekleşmişti.

* * * 
Bu sene durum başka. Veli’ye okulun kapısından girmek nasip olmadı ki atılsın…

Başvuru yaptı fakat kabul edilmedi. Bu kez sebep, ‘Sıkıntılı biriymişsin, öyle uyarılar aldık’ şekline bürünmüştü. 

Veli Encü işsiz. Roboskili. Hayatını nasıl kazanacağını bilmiyor. 34 akrabasını feci şekilde kaybeden, failleri görüp ferahlayamayan bu genç adam şimdi bir kez daha devlet tarafından cezalandırıldığını düşünüyor. Haksız mı? 

Telefonu kapattıktan sonra bana yazdığı mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum, belki o zaman soruya daha gür yanıt verirsiniz. Tabii eğer üzüntüden sesiniz titremiyorsa… 

* * * 

Veli Encü’nün mektubu:
 

‘Köydeki yaşam koşullarının zorluklarına aldırış etmeden bazen kalemsiz, bazen de deftersiz ve ilkokul hayatım boyunca kitaplarım olmadan okumaya çalıştım. Karda kışta kilometrelerce yol yürüdüm. Geçim kaynaklarımız sınırlı olduğundan okul harçlığımı çıkarmak için bizim sınır ticareti, onların kaçakçılık dediği şeyi yaptım. 

2009’da Adıyaman Üniversitesi İşletme Yönetimi bölümünü kazanıp 2011’de mezun oldum. Eğitim hayatım boyunca büyük zorluklar yaşamama rağmen yılmadım, devam ettim. Devlet 28 Aralık 2011’de biri öz kardeşim, 11’i de akrabam olan 34 yakınımı katletti. Ben yine yılmadım. Geçen yıl Habur İlköğretim okulunda ücretli öğretmen olarak göreve başlamıştım. Fakat ikinci gün okul müdür vekili tarafından görevime son verildiği bildirildi. Ben de büyük bir şaşkınlık içerisinde hem ilçe eğitim müdür Abdullah Bey, hem de ilçe şube müdür Muammer Bey’e sebebini sordum.

‘Öyle olması gerektiğini, önceden hesaplayamadıkları değişiklikler yapılması gerektiğini’ söylediler. Bu yaşadıklarımı kamuouyuna duyurmam sebebiyle bir hafta geçmeden tekrar kendi köyümde bulunan Şehit Er M.Ali Kültür İlkokulunda 3.sınıf öğretmeni olarak yeniden göreve başladım. Fakat bu yılki başvurum kabul edilmedi. Sebebini sorguladığımda Uludere ilçe Milli Eğitim’deki memurlardan biri hakkımda şikayet ve uyarı telefonları aldıklarını söyledi. ‘Sıkıntılı’ biri olmam gerekçe gösterilmiş ve başvurum kabul edilmemişti.

Acaba tüm bunlar bana niye yapılmakta? 34 yakınımı kaybettiğim katliamın açığa çıkması için yaptığım mücadelenin bunda etkisi var mıdır? 

Yaşadığım köyde başka bir iş imkanı yok. Ben de işsizim. Bu haksız uygulamaları tek bir nedene bağlıyorum: Mücadelemden beni geri çekmek ve yıldırmaktan başka birşey değildir. 

28 aralık 2011 tarihinde yaşanan Roboski katliamının açığa çıkmaması için verilen tüm rüşvet niteliği taşıyan tazminat, aylık bağlama gibi şeyleri kabul etseydik, bugün bu yaşadığım durum ile karşı karşıya gelir miydim?’

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.