ŞemdinliHaber

AİHM Demirtaş başvurusunu kabul etti

Politika

AİHM, Türkiye'nin ve Selahattin Demirtaş avukatlarının başvurularını kabul etti: Demirtaş davasında verilen "serbest seçim hakkının ihlal edildiği" ve "görünürün dışında gizli ve siyasi bir amaçla tutukluluğunun devam ettirildiği" şeklindeki kararları yeniden görüşecek.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), halen cezaevinde bulunan HDP’nin önceki dönem eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili temyiz başvurusunu kabul etti. Karar uyarınca Selahattin Demirtaş davası AİHM Büyük Daire’de görülecek. Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada kabulün Türkiye’nin başvurusu hakkında verildiği belirtilirken Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman ‘her iki tarafın itirazları ile’ bu yönde karar verildiğini belirtti.

AİHM’in Türkiye davalarına bakan 2. Dairesi’nin Demirtaş tarafından yapılan bireysel başvuru ile ilgili 20 Kasım 2018’de, “Tutukluluğunun makul şüpheye dayanmadığı” ve “Anayasa Mahkemesi tarafından başvuranın bireysel başvurusu ile ilgili yapılan incelemenin kısa sürede tamamlanmadığı” yönündeki şikayetleri açısından bir ihlal olmadığı kararı vermişti.

Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada AİHM kararında yer alan, “Başvuranın tutukluluğunun makul süreyi aşması nedeniyle serbest seçim hakkının ihlal edildiği” ve “Görünürün dışında gizli ve siyasi bir amaçla tutukluluğunun devam ettirildiği” yönünde ihlal kararı verildiği ifade edilerek, Bakanlığın bu kararlara karşı 18 Şubat 2019 tarihinde “Davanın AİHM Büyük Daire tarafından incelenmesi” talebiyle itiraz ettiği belirtildi.

TARAFLARA GÖRÜŞLERİ YENİDEN SORULACAK 

Bakanlık açıklamasında, Türkiye’nin itirazını inceleyen Büyük Daire bünyesinde beş hâkimden oluşan kurulun, bugün verdiği karar ile söz konusu davanın Büyük Daire tarafından incelenmesi gerektiğine karar verdiği belirtildi. Bakanlık açıklamasında, “Kurul, Büyük Daire’ye yapılan taleplerin yüzde 95’inden fazlasını reddettiğinden Türkiye’nin itirazının kabul edilmesi büyük önem taşımaktadır” denildi. Bu kararla birlikte davanın görülmesine yeniden başlanacak, Demirtaş ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümet taraflarına görüşleri yeniden sorulacak. AİHM tarafından belirlenecek bir tarihte bu dava ile ilgili Strazburg’ta duruşma yapılacak ve yeni bir karar verilecek.

DEMİRTAŞ’IN AVUKATI: İKİ TARAFIN TALEBİ DE KABUL EDİLDİ

Selahattin Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman da Twitter’dan bir açıklama yaparak, kararın sadece hükümetin başvurusu üzerine alınmadığını belirterek, “Demirtaş/Türkiye kararı ile ilgili hem Sayın Demirtaş’ın, hem de hükümetin itirazlarını dikkate alan 5 kişilik yargıç heyeti, davanın AİHM Büyük Daire’de yeniden görüşülmesine karar vermiştir. Basında ‘hükümetin itirazı kabul edildi’ şeklindeki haberler manipülatiftir” dedi.

T24’den Gonca Tokyol’a da açıklamalar yapan Karaman, “Hükümetin, bakanlığın basına verdiği ifadeler gerçekten çok manipülatif; AİHM, başvuran ve hükümetin itirazları doğrultusunda davanın Büyük Daire’de görülmesine karar verdi” dedi. Karaman kararın, “Önceki kararda insan hakları ve temel hürriyetler konusunda sapma söz konusuysa bunu düzeltme anlamına geldiği” yorumunda bulundu. AİHM’in kasım ayında aldığı karara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinin birinci fıkrası ile ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi kapsamında itiraz ettiklerini kaydeden Karaman, Türkiye’nin itirazının ise kararın tamamına olduğunu ifade etti.

Karaman, Türkiye’nin daha önce AİHM’in kararına uymadığı hatırlatması üzerine de şu değerlendirmeleri yaptı, “Büyük Daire tüm bunları değerlendirmeye alacaktır; Türkiye’nin Demirtaş’ı tutma tutumu, kararın ardından bir başka davadan Demirtaş’ı hükümlü yapmalarını, kararı uygulamalarını… Büyük Daire’nin yaptığımız itirazları kabul edeceğini düşünüyoruz. Bu da süreci etkiler, etkileyecektir de. Teorik olarak Türkiye’nin ilk tutumu da yanlıştı ancak Büyük Daire kararı sonrasında yanlışta ısrar ederse Avrupa Konseyi’nden atılma noktasına kadar yaptırımlara gidilebilir. Türkiye’ninki keyfi bir tutum, ama hukuk keyfilik kaldırmıyor.”

Adalet Bakanlığı itirazında ne denmişti?

Adalet Bakanlığı’nın itirazında özet olarak, “Bahsi geçen kararın birçok açıdan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin yorumu ve uygulanması açısından ciddi nitelikte sorunlara yol açabileceği, davanın karmaşık olması ve birçok hususun AİHM tarafından ilk kez bir karar ile değerlendirilmiş olması, davanın başvuranın kimliği bakımından yüksek profilli bir dava niteliği taşıması ve bu tür davaların AİHM yerleşik uygulamalarına göre Büyük Daire tarafından incelenmesi gerektiği” denilmişti. Ayrıca kararın, AİHM’in benzer nitelikteki önceki kararları ile çelişkili olduğu savunulmuştu. (DUVAR)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.