HDP Marşı

Ben HDP’yim… 
Binlerce yıllık gelenekten geliyorum, binlerce yılın zafer düşleriyle doluyum. 
Umudun baharı, halkların selamıyım ben. 
Ben HDP’yim… 
Baharın rengi, gökyüzünün en güzel selamı ve en güzel türkülerin en güzel sesiyim. 
Ülkemin renkleriyle gurur duyuyorum. 
Yaşamın özgürlük adıyım ve özgürlük düşüyüm. Köleliğin, esaretin ve korkunun bizi durdurmasına asla izin vermeyeceğim. 
Mücadeleyi seviyorum ve mücadeleyle var oluyorum. Biliyorum ki yaşamın öteki adı mücadeledir. 
Ben HDP’yim… 
Bugün, bütün zamanların en güçlü özelliklerine sahibim. Kendimi topladım ve tarihin karşısına çıktım. Tarih ki kandır adı. Tarih ki korkudur adı. Tarih ki ezilmişliktir adı. Ama tarih ki direnişimdir, mücadelemdir. 
Ben HDP’yim… 
Karadeniz’im ben, Akdeniz’im…Ege, Marmara, İç Anadolu’nun yeni incisiyim. 
Bir uçtan bir uca uzanan Kızılırmak düşüyüm. 
Sevdası destan, şarkısı isyan dolu Laz masalıyım. 
Yönünü demokrasiye dönmüş Trakya Çiçeği, boydan boya güneşe uzanmış Ege Sahilleri’yim 
Bin yıllık işçimin emeği Çukurova türküsü, ilkbahar yağmuru yüklü Akdeniz umuduyum. 
Sivas ellerinde Pir Sultan isyanı, Konya semalarında Mevlana sabrıyım ben. 
Zeybek müziğine karışmış Çakırcalı, Nevşehir Diyarında Hacı Bektaşı Veli’yim ben. 
Torosların en esmer çocuğu İnce Memed, Sinop Cezaevi’nde Sabahattin Ali’yim ben. 
Tarihin en kahraman yüreklerinden Şeyh Bedrettin rüyasıyım ben. 
Tanıyın beni! 
Yüzyıllar öncesinden bugüne uzanan kardeşlik türküsü, bugünden yüzyıllar öncesine uzanan tarihin tanığıyım ben.
İnsanlığın beşiği Şanlı Mezopotamya bayrağıyım. 
Ben HDP’yim… 
Dersim kapılarında Seyit Rıza, Colemérg dağlarında Ehmedé Xané’yim. 
Müks sularında Feqiyé Teyran, Amed Surları’nda Apé Musa’yım ben. 
Amed zindanında Mazlum, Gabbar Dağları’nda Egit’im ben. Dört yana alevlenir “Dörtler”imin çığlığı…
Munzur semahlarında Zilan, Kadifekale Surlarında Reşan’ım ben.
Ararat zirvesinden haykıran Sema, Zağros eteklerinde zılgıt çeken Béritan’ım ben.
Yaşımdan çok kurşun sıkılan Uğur’un düşleri, bombadan bedeni parçalanan Ceylan’ın 
gözleriyim ben.
Rojawa Devrimi’nin nefesi, Kobané zaferinin direnişiyim ben.
Galatasaray Lisesi’nin günden güne çoğalan Cumartesi Anneleri, Roboski’nin en sevdalı 
“Encü”siyim.
Onikisinde direnişçi, yirmisinde tarihle vuruşan zindan militanıyım.
Ben HDP’yim… 
Duy beni artık ey tarih! Duy artık beni ey dünya! Duy ki çığlığın olayım. 
Unutma ki şimdi her zamankinden daha hızlı, çevik ve daha güçlüyüm. 
Sınırları tanımıyorum. Beynim özgür, düşlerim özgür, umutlarım özgür. Toprağım, göğüm, 
gökkuşağım özgür. Şimdi önümdeki bütün dağlara tırmanabilecek inancım ve kuvvetim var. Bütün 
tarihe meydan okuyacak, bütün zindanları yıkacak, bütün ateşleri alevlendirecek gücüm var. 
Ben HDP’yim. 
Zigana doruklarından Everest zirvesine haykırıyorum. And olsun ki çocuklarımın düşleri, 
gençlerimin gelecek umutları kazanacak.
Tarihin bütün ezilmişliklerine rağmen, dimdik ayaktayım. 
Ben HDP’yim… 
Tarihin en büyük kahramanlarına sahibim. Kahramanlarımın yüreği kor, düşeri alevdir. Bu yüzden halkımın yenilmez ruhunu zayıflatacak hiçbir engel yoktur. 
Ben HDP’yim… 
Binlerce çığlık, binlerce zılgıt, binlerce zafer şarkısıyım ben. 
Ben HDP’yim… 
Sürgünde filizlenen aydınların şiiri, sokakta çocukların sıkılmış yumruğuyum ben. 
Ben HDP’yim… 
Cesurum ve coşkuluyum. Cesaretimi yangın yüreğimden ve beyin gücümden alıyorum. 
Bir fırtına uğultusuyum ben. Fırtınayım ben. Bir uçtan bir uca her yanı boyamış yeşilin, sarının, 
kırmızının adıyım ben. 
Milyonlarca çiçeğin adı, milyonlarca şarkının bestesiyim ben. Sığmaz adım tarih sayfalarına. 
Tarihin kendisiyim ben. 
Ben HDP’yim… 
Taptaze bir mevsimin nazlıca esen rüzgarıyım ben. Bütün karanlıklara rağmen, gökyüzünün göğsünden kopmuş ve bütün gecelerin beklediği yıldızım ben. 
Ve…
Her bahar ılık ılık esen, nağme nağme çoğalan bir adar isyanıyım ben. 
Halklarımın yüreğinde nakış nakış işlenen özgürlük umudu, Haziran’da yeşerecek Demokratik Cumhuriyet’in sesiyim ben.
YORUM EKLE