PAKET!

     
 
            
…Ve demokratikleşme paketi açıklandı…
            
Aylardır neredeyse bütün ülkenin, hatta dünyanın önemli bir bölümünün dört gözle beklediği, umut bağladığı, dua ettiği, uğruna büyük hayaller kurduğu paket…
            
On yıllardır süregelen klişeleşmiş sorunların çözümü için büyük beklenti paketi…
            
Tarihin kirli sayfalarıyla, kara lekeleriyle, ayıplarıyla hesaplaşma ve bunların suratlarına sertçe bir tokat indirme umudu taşıyan paket…
            
Kürt Sorunu’nu çözebilecek olan paket…
           
Açıklandı…
            
Öncelikle belirtmekte fayda var: Paketin, cumhuriyet tarihi boyuca süren sorunların çözümü, Türkiye’deki ırkçı, ayrımcı zihniyetlerin aşılması noktasında son derece önemli etkileri oldu. “Turancı” bir zihniyetle hazırlanmış olan “Andımız”ın kaldırılması, bir kere başlı başına bir devrimdir. 

Klavyelere özgürlük önemli bir adımdır.Türban sorununun çözümü noktasında önemli bir adım atıldı.

Ancak günümüz Türkiye’si için eksik.

Çünkü Türkiye’nin en temel sorunlarının sadece bir kısmına değinilmiş, özellikle Kürt Sorunu’nun çözümü noktasında çok önemli sayılabilecek herhangi bir değişiklik getirmemiştir. Oysa b u paketin ana konusu zaten Kürt Sorunu. Bugün ülkenin önündeki bütün önemli sorunlar, Kürt Sorunu çerçevesinde dönmektedir. Kim ne derse desin, ne kadar düşünürsek düşünelim, Kürt Sorunu çözülmeden refah bir atmosfer yakalama şansımız yoktur. Ekonomik kalkınma, ancak savaş giderleri azaltılırsa sağlanabilir.

Bu çerçeveden bakıldığında, paket eksik kalmıştır. Hükümetin, sorunların çözümü için iyi niyetli, fakat ürkerek paketi hazırladığı belli. İşlenmesi gereken bir çok konu, “hele bir bakalım kim ne diyecek” düşüncesinin gölgesinde bırakılmış. Genel anlamda bakıldığında, daha çok “seçim öncesi hazırlık” gibi okunabilir.

Şurayı iyi görmek lazım: On yıllardır süregelen sorunların çözümü kolay değildir. Ancak bir ülke için betonlaşmış bir sorun, ancak radikal bir yaklaşım ve radikal bir çözümle olur. Bunun ötesi hayaldir. Eğer kararlı bir şekilde, radikal değişiklikler yapmazsanız, sorun sadece ötelenmiş olur.

Bu paketin, radikal bir takım çözümler getireceği konusunda son derece umutluydum. Ancak açıklandığından bu yana, tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşıyorum. Çünkü daha öncekilerden tek farkı, daha iyi süslenmiş olması ve çok çok önemli bir adım olan, andımızın kaldırılması…   

Peki, özellikle bölgemizin beklentileri göz önüne alındığında, eksik olan neydi? Tek tek bakalım.

Bugün, herkesin kabul etmesi gereken bir şey var. Kürt Sorunu, 3 kolon üzerinden çözülür. Bu kolonlardan biri eksikse, bu sorun çözülemez. Bunun dışında başka bir çözüm getirmeyi düşünmek, sadece hayalden ibaret olur.

Nedir bu üç kolon: Birincisi; Anadilde eğitimdir. Bunu koşulsuz sağlamayan bir paket, çözüm getiremez. İkincisi; seçim barajının kaldırılması. Üçüncüsü; koşulsuz genel af.

Bunları sağlamadığınız sürece, Kürt Sorunu çözülemez.

Paketin değinmediği önemli konulardan biri, eğitim sorunu. Bu ülkenin eğitim başarısı her geçen gün düşüyor. Eğitim adına baştan sona her şey facia. Ülke gençliğinin hayatının yarısı sınavlarla geçiyor, öteki yarısı maaş hesabı yaparak…

Diğer bir sorun, ekonomi…Pakette bu soruna hiç değinilmemiş. Bu ülkenin gençliği başta olmak üzere, insanının büyük çoğunluğu ekonomik sıkıntı yaşıyor. İşsizlik diz boyu. Ama on yıllarla hesaplaşması gereken paket, bundan hiç bahsetmiyor.

Komşularla ilişkiler…neredeyse barışık olduğumuz tek bir komşumuz yok. Bunlarla iyi ilişkilerin sağlanabilmesi konusunda hiçbir söylem yok.
 
Sağlık sorunları…Bu ülkede, ne zamana kadar insanlar, daha iyi hastanelere “sevkedilmekten” kurtulacak? Özel hastaneler nasıl, kim tarafından denetleniyor? Sosyal devlet anlayışı gereği, yeni doğanlara ve hamilelere nasıl yenilikler ve kolaylıklar getirilecek? Eğer demokratikleşmekten kasıt, yaşam koşullarının düzenlenmesi ise bunların görmezden gelinmemesi lazım.

Ayrıca, bu kadar önemli bir paketin tek elden hazırlanmaması gerekirdi. Çok geniş çevrelerce tartışılmalıydı ve enine boyuna bütün detaylar incelenmeliydi.

Çünkü bu paket, büyük çevrelerin umuduydu. Bu paket yetimlerin, dulların, yoksulların, öksüzlerin, kolu kopmuşların, mayına düşenlerin, çocuğu öldürülenlerin, okumamışların umuduydu. Bu paket ötekileştirilen herkesin düşleriydi. Bu paket yasaklanmış şiirlerin, yakılmış kitapların, tuvalet klozetlerine atılan kasetlerin, edı konulamamış bebeklerin, türkü söyleyememiş ninelerin hayaliydi.

Bu paket, demokrasinin gelini olmalıydı. Bu paket, genç kızların nakış nakış işlenen barış düşleri olmalıydı. Bu paket, dışlanmış ötekilerin sesi olmalıydı. Bu paket, bu ülkenin adı konulmamış özlemi, en güzel melodisi, en berrak çağlayanı, en temiz masalı olmalıydı. Bu paket, bu ülkenin mavi düşlü sevdası olmalıydı.    
            
Bu paket, henüz doğmamış olan çocuklarımızın demokrasi çığlığı olmalıydı. 
YORUM EKLE