Şemdinli Sınırları Ölüm Saçıyor

Hakkari’nin doğa harikasından bir kenttir Şemdinli.

Yazları daha bir güzel oluyor, kışları ise tam bir ölüm kuytusu ve bir de mahrumiyet bölgesi haline geliyor.

Tıpkı 10 gün önce 4 canın çığ altında kaldığı gibi,

Ölüm haberleri erken geldi, İranlı Faxır Ahmet, Xebat İsmail, Şakir Salih ve Adem Mustafa’nın

Bir Pazar günü herkes haberdar oldu çığ altında kaldıklarından

Oysa acı haberden 3 gün önce çığ altında kalmışlardı.

Sonrası acı, sonrası keder ve sonrası çaresizlik doğdu Şemdinli’ye

Şemdinli halkı 4 İranlı için seferber olup bölgeye gitti

Haberi duyar duymaz bizlerde basın olarak bölgeye hareket ettik

Meslektaşım Halit ve Yaşar, yazık oldu diyorlar, başlarını hafif sallayarak.

Önce Tekeli köyü karşılıyor bizi, ardından da bir zamanlar günlerce gündemi meşgul eden Başbakan Erdoğan’ın çömeldiği Gedik Tepe,

Yavaşça Tanyolu mezrasına doğru yola devam ediyoruz

Mezra halkının evlerinin bahçesinde ve camlarında çaresiz bekleyişleri sürüyor!

Çığ bölgesine giden yol kapalı olunca yürümek zorunda kalıyoruz

Yaşar zaman zaman koşarak bölgeye giden vatandaşları kameraya kaydediyor

Şiddetli bir fırtına, tipi ve dondurucu soğuk ilerleyişimizi engelliyor.

Fırtına şiddetini arttırdıkça vatandaşların dayanacak gücü kalmıyor köye doğru dönüş yoluna geçiyorlar.

Meslektaşım Yaşar ile önden gidenleri takip ederek yola devam ediyoruz.

Çimen dağı eteklerine geldiğimiz de gücümüz tükeniyor ama Yaşar ısrarla devam edelim diyor.

O şiddetli, o dondurucu ve o alışık olmadığımız fırtınalı havada çığ bölgesine ulaşıyoruz.

Vay be diyor. Yaşar. Bu havada bu şarlarda çok zor diyor.

O gün o tipi ve fırtınalı hava da görüntülerimizi kaydedip alandan uzaklaştık.

Ertesi gün tipi ve fırtına yerini güneşli bir güne bıraktı.

İlçe merkezinden ve köylerden çok sayıda vatandaş bölgeye gelmiş umut içinde çalışmaya başlamıştı.

O gün de cenazelerı bulmadan geri döndük.

Çalışmalar ertesi gün de devam etti, ama yine de ulaşılmadı.

Arama çalışmalarının 8. gününde önce Faxır Ahmet’in ardından da  Xebat İsmail’in cansız bedenine ulaşıldı.

Faxır Ahmet fazla sürüklenmemişti. Çığa kapıldığı yerden 200 metre mesafede bulundu.

Cansız bedeni çıkarılınca yakınları feryat etti. Battaniyeye sarıldı o gencecik bedeni, sonra da cenaze torbasına bırakıldı.

Aradan birkaç dakika sonra Xebat İsmail’in cenazesi de bulundu. Bu defa daha bir acı feryat koptu.

28 yaşındaydı Xebat İsmail. Henüz 4 yaşındayken babasını da bir felakette kaybetmiş izine hiç rastlanmamıştı.

Ne cenazesi bulunmuştu, ne de izine rastlanmıştı

Ogün bugündür belki babam gelir hayaliyle yaşamış, 4 yaşından beri annesine ve yetim kalan küçük kardeşlerine bakmıştı.

23 yaşında evlendirmişlerdi Xebat İsmail’i. Mutlu bir aile olmuş ve bir de evliliklerinin ilerleyen yıllarında bir erkek çocukları dünyaya gelmişti

Erkek çocukları şimdi 4 yaşında.

Babasının onu bıraktığı gibi oda çocuğunu öylece bırakıp veda etti bu hayata.

Tarifi anlatılmaz bir acı, gözleri nemli akrabaları ve içinde burukluk olan Şemdinli halkının, İranlı Şakir Salih ve Adem Mustafa’yı aramaları devam etti.


Faxır Ahmet ve Xebat İsmail’in cenazelerinin bulunduktan iki gün sonra yani arama çalışmalarının 10. günün de Şakir Salih ve Adem Mustafa’nın cansız
bedenlerine ulaşıldı.

İranlı, Faxır Ahmet, Xebat İsmail, Şakir Salih ve Adem Mustafa’nın cenazeleri Şemdinli’de yapılan işlemlerinin ardından ülkelerine gönderildi.

Peki, acılar dindi mi?

Hayır!

Ya bu ölümlerin önüne geçilecek mi?

Yine hayır!

Şemdinli’nin sadece İran sınırı ölüm tehlikesi saçmıyor. Aynı zamanda Irak sınırı da ölüm tehlikesi saçıyor.

Sınırın sıfır noktası olması nedeniyle sınır bölgelerdeki vatandaşların gerek İran gerekse Irak ülkelerinin bazı kentlerindeki vatandaşlarla ilişkileri çok iyi ve akrabalık dereceleri de var.

Bu akrabalıklarının önüne geçemezsiniz.

Ama herhangi bir sınır kapısı açılmazsa yada güvenli geçişleri sağlanmazsa bu ölümleri de durduramazsınız.

Daha birkaç gün önce çığ tehlikesini göze alarak akraba ziyaretini yapan ve dönüş yolunda çığ altında kalan 4 İranlı buna örnek!

Peki ya Irak sınırındaki Derecik Beldesi’ndeki tehlikeyi kim önleyecek!

Hacıbey çayını yüzerek yada ilkel yöntemlerle akraba ziyaretine giden bu vatandaşların büyük tehlike altında olduklarını hepimiz biliyoruz.

Hacıbey çayına bir aile kapılsa sorumlusu kim olacak?

Ne şekilde olursa olsun!

İki ülke arasında tel örgüyle kapatabilirsiniz, sınır uçlara binlerce asker yığabilirsiniz ve hatta duvar bile çekebilirsiniz, ama akraba ilişkilerinin önüne geçemezsiniz!

Türkiye’nin Şanlıurfa, Mardin Gaziantep, Ağrı ve birçok kentleri hep başka ülkeler ile sınır durumda.

Ama hiçbir kent Şemdinli ilçesi kadar ölüm tehlikesi saçmıyor.

İran’daki akrabalarını ziyaret etmek isteyen aileler çığ tehlikesini göze alırken, Irak’taki akrabalarını ziyaret etmek isteyen aileler de boğulma tehlikesini göze alarak ziyaretlerini gerçekleştiriyor.

Şemdinli ilçesinde yıllardan beri var olduğu sanılan, hatta gümrük memurlarının bile atandığı sınır kapısı yıllardır yakında açılacak sözünde kalıyor.

Şemdinli halkının burada istediği elbette ticaret merkezli bir sınır kapısının açılmasıdır.

Ancak bu kapının açılması yetkinizi aşıyorsa bir an evvel geçişlerin sağlanabileceği hudut kapısını açmak için çalışmaları hızlandırmalısınız.

Bu sınır kapısının açılmaması durumunda binlerce aile boğulma tehlikesini yaşayarak Irak’taki akrabalarını ziyaret etmek için bu dereden geçmeye devam edecek.

Bu sınır kapısının açılmaması durumunda binlerce aile çığ tehlikesini göze alarak İran’daki akrabalarını ziyaret etmek için çığ bölgelerinden geçmeye devam edecek.

Tıpkı İranlı Faxır Ahmet, Xebat İsmail, Şakir Salih ve Adem Mustafa’nın geçtiği gibi…

Tıpkı İranlı Faxır Ahmet, Xebat İsmail, Şakir Salih ve Adem Mustafa’nın çığ altında kalarak hayatlarını kaybettiği gibi.
YORUM EKLE
YORUMLAR
derecekli
derecekli - 10 yıl Önce

bakalım nasıl önlem alacaklar

çevre köylü
çevre köylü - 10 yıl Önce

gerçekten çok güzel bir yazı olmuştur ne yaparlarsa yapsınlar asla engel olmayacaklar kürtleri birbirinden ayıramazlar hiç kimse kalkışmasın

navşarlı
navşarlı - 10 yıl Önce

çok güzel bir yazı emeğine sağlık

nurdan
nurdan - 10 yıl Önce

öncelikle yüreğinize sağlık güzel bir yazı. dilerim mesaj yerine ulaşmıştır. umarım daha fazla ölümler olmadan bu geçiş kapıları açılır

murat
murat - 10 yıl Önce

hayatını kaybeden iranlılara yazık oldu

nawsarlyy
nawsarlyy - 10 yıl Önce

azar bey cok duygusal ve gercekleri ortaya cıkaran bir yazı ağzına eline sağlık.

thgsdfgvgf
thgsdfgvgf - 10 yıl Önce

helal sana