ŞEMDİNLİ'NİN EĞİTİM SANCILARI

Sömestr tatiline az bir zaman kaldı. Birkaç gün sonra karneler alınacak. Şemdinli ilçemizde eğitimin sancıları dinmiyor.
 
İlçemizde hâlâ eğitim aksaklıkları yaşanıyor. Başarılar da yaşanıyor; aksaklıklar ve eksikliklerin yanı sıra duyarsızlık bu başarılara da gölge düşürüyor.
 
Birkaç gün önce Tekelli İlköğretim Okulu’nda 3. sınıfta okuyan Ahmet Olmaz bir dergi tarafından düzenlenen Seviye Belirleme Sınavı’nda Hakkâri birincisi oldu.
 
Bu başarı hem Tekeli İlköğretim Okulu, hem Şemdinli ilçesi hem de Hakkâri ili için önemliydi. Nitekim ilçemizde ülke birinciliği yani Türkiye birinciliği ile de başarı gösteren öğrencilerimiz de var.
 
Gel gelelim bu başarıyı elde eden öğrencilerin okuduğu okulun pencereleri eğitime kapatılınca, başarılara da gölge düştü.
 
Sarımsı renkle eğitime kapatılan bu okulun pencereleri eğitime ne zaman açılır bilinmez…
 
Yavuz Sultan Selim İlköğretim Okulu’nda okuyan 2 öğrencimiz 2 yıl üst üste bir dergi tarafından düzenlenen Seviye Belirleme Sınavı’nda Türkiye birinciliğini elde ettiler.
 
İşte bu okulda okuyan ve Türkiye birinciliğini alan öğrencilerimiz bu yıl bu başarıyı elde edemediler.
 
Bu başarısızlık sizce öğrenciden mi kaynaklanıyor? Öğretmenlerden mi kaynaklanıyor? Ailelerden mi kaynaklanıyor? Yoksa okulu sarımsı renklerle eğitime kapanmasına müsaade eden hepimizden mi kaynaklanıyor?
 
Bir başarının öyküsü başarının kendisinde saklıdır. Biz başarılarla mutlu olmadık ki; başarısızlıklara üzülelim.
 
Bir tek soru sormak istiyorum. Yavuz Sultan Selim İlköğretim Okulu bir zamanlar Şemdinli’nin ilk ve tek lisesiydi. Şuan Şemdinli’de memur statüsünde olan birçok kişi eğitimini işte bu okuldan almış.
 
Bu okul minik öğrencilerimizle de Türkiye birinciliğini yakalamış. Şimdi kara kutu gibi eğitime pencereleri kapatılmış.
 
Hangi veli öğrencisinin işte bu okulda yani eğitime pencereleri kapanmış bu okulda eğitim almasından memnun?
 
 
Ya da empati kuralım. Kendimizi o sıralarda eğitim alan minik öğrencilerin ve hiçbir şeye aldırmadan zor şartlar altında da olsa eğitim vermeye çalışan öğretmenlerimizin yerine koyalım.
 
Hangimiz bir yıl, bir ay, bir hafta, bir saat, bir dakika eğitime pencereleri kapatılmış işte bu okuldan eğitim alabiliriz?
 
Hiç birimiz…
 
Dilerim geç kalınmadan farklı bir yöntem uygulanır ve bu okulda yeniden ülke birincilikleri elde edilir.
 
İlçemizde eğitimin sıkıntıları bununla sınırlı değil. Hala kütüphanesi kapalı olan, kütüphanesi sınıfa dönüştürülen ve kütüphanesi kitapsız olan okullarımız var.
 
Şemdinli Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun Kütüphanesi başka bir okulun sınıf yetersizliğinden dolayı sınıfa dönüştürülmüş.
 
Öğrencilerin ödev araştırma, ders çalışma ve kütüphaneden yararlanma gibi bir durumları olsa da belirli gün ya da saat içerisinde oluyor(muş).
 
Bir okulun kendi kütüphanesi olmasına rağmen kütüphanesinden yararlanmamak ne kadar da trajik bir durum.
 
Hani bu trajik durumdan okul yönetimi, mülkü amirlerinin haberi olmasa neyse diyeceğim; ama gelin görün ki, kütüphanesi sınıfa dönüştürülen okul mülki amirlerinin neredeyse bahçesinde….
 
Bu okulun bu sorunu ne zaman çözülür bilmiyorum, ama bu sorunun çözülmesi için de biraz da olsa çaba gösterilmelidir.
 
Dilerim bu sorun en kısa zamanda çözülür ve öğrenciler kütüphanelerine kavuşur.
 
İlçe merkezinde okulların kütüphane sorunu sadece bununla sınırlı değil.
 
İlçe merkezinden yaklaşık 2 km mesafede bulunan Şemdinli Altınsu Köyü Atatürk İlköğretim Okulu’nun Kütüphanesi ise kütüphanecisi olmadığı için kapanmış.
 
 
Kütüphaneden yararlanmak isteyen öğrenciler idareye başvurup, kütüphaneden yararlanmaktan başka çareleri yok.
 
Ya da birkaç duyarlı öğretmenin desteğiyle yararlanmaktan başka çareleri yok.
 
İdarede bulunan idarecilerin ise gün içerisinde öğrencilerin kütüphaneden yararlanmaları için ne kadar fırsatları var, o da bilinmez.
 
Bilinen bir gerçek var ki, işte o okulun kütüphanesi kapalı.
 
Okul idaresi gerekli mercilere defalarca başvurmuş, ama gerekli merciler ise duruma sessiz.
 
Okul kütüphanesinin kütüphanecinin yanı sıra kitaplara da ihtiyacı var. Raflar aynı setlerden oluşan kitaplarla doldurulmuş.
 
Aynı kitap, aynı kaynak ve aynı dergiden birden fazla olduğu bu kütüphanede kitap ihtiyacı da var.
 
Okulun yaklaşık 850 öğrencisi var. Bu öğrenciler diyemeyeceğim bu okulda okuyan öğrenci velilerden her biri öğrencisine bir kitap alırsa okul yaklaşık 850 kitaba kavuşacak.
 
Sorun bununla çözülecek mi?
 
Hayır.
 
Kütüphanesi kapalı olan, kütüphanecisi olmayan kütüphanenin kitaba kavuşması düşünülmez.
 
Soğuk bir kış günün sabahında bu okulumuzu ziyaret ettim. Okulun kütüphaneci ihtiyacı olduğunu daha önce de işitmiştim.
 
Okulun kütüphanesini görmek istedim. Kütüphanecisi olmadığı için kapısı günler sonra açılan kütüphane de her şey yerli yerindeydi.
 
Kütüphanenin rafları boş kalmaması için aynı setlerden oluşan kitaplar yerleştirilmişti.
 
Birkaç dakika sonra kapısı yine kapandı kütüphanenin. Bilmem artık bir daha açıldı mı? Az ileri de biri bayan iki öğretmen ile karşılaştık. Ayaküstü konuşurken, kütüphanenin bu durumda olmasının acı bir durum olduğunu söylediler, ve eklediler:
 
‘Kütüphanemiz rezildir.’
 
Sömestr tatiline az kaldı. Dilerim en kısa zaman da bu okulun da hem kütüphaneci hem de kitap sorunu çözülür.
 
Uzak olunca bazı başarılarda göz ardı edilir ama nitekim uzaktan gelen bir başarının yeri de her zaman ayrıdır.
 
Tekeli İlköğretim Okul’umuz da bunun bir örneğidir.
 
Okul eğitim öğretim yılına başarıyla başladı. Okulda okuyan 3. sınıf öğrencisi Ahmet Olmaz bir dergi tarafından düzenlenen Seviye Belirleme Sınavı’nda Hakkari birincisi oldu.
 
 
Okulun, bu başarılarının yanı sıra başka başarıları ve güzellikleri de yer alıyor.
 
Örneğin ilçe merkezinde bulunan ve bahsettiğim iki okul gibi kütüphane sorunu yaşamıyor. Aksine bu okulun kütüphanesi düzenli açılıp kapanıyor ve kitap ihtiyaçları da okul yönetimi öğretmenler ve öğrencilerin çabalarıyla giderilmiş.
 
Okula giriş yaptığınız kapıdan (ki bu kapı günlerce dünya gündeminde yer alan GEDİK TEPE’NİN tam karşısında) başarıların tabloları sizi karşılıyor. Bu tablo öğrenciler arasında azmi yükselttiği gibi kıskançlığı da yükseltiyor.
 
Giriş kapısının az ilerisinde sağ ya da sol koridordan ilerlemek istediğiniz de okul gazetesinin köşesi sizi karşılıyor. Bu tablonun hem okul hem de ilçe için ayrı bir güzelliği var. Bu tabloya göz atmadan gitmekte olmaz ki…
 
İlçe genelinde bulunan okullar içerisinde sadece ve sadece işte bu okulun okul gazetesi var.
 
Bu gazeteyi de öğrenciler kendileri hazırlıyorlar. Gazete de başarılarının yanı sıra eleştiriler, eğitim dışında olumlu ve olumsuz her şey bulmak mümkün.
 
Okul kantinin de çayımızı yudumlarken birden flaşlar patladı. Elinde fotoğraf makinesi ile iki öğrenci yanımıza yaklaştı. Aynı masada oturup çay içerken, söylenmeye başladı.
 
 
Bizim okulumuzun gazetesi için fotoğraf çektik. Okulumuzun gazetesi var dedi. Çekingen bir ses tonuyla. Koyu bir sohbette daldığımız okul kantininde öğrenciler toplanmaya başladı. Her kafadan ayrı ses çıksa da ortak bir sözleri vardı:
 
Okulumuzu ve öğretmenlerimizi seviyoruz.
 
İlçe merkezinden uzak ve her gün sabahın ilk ışıklarıyla yarı uykulu gelip gitmek zorunda kalındığı bu okul da daha nice başarılar göstereceği ve okulun birçok okula örnek olacağı ortadadır.
 
Bu okulumuzun başarısı ilçemizin başarısıdır. Bu başarılarda emeği geçen öğretmenlerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum
YORUM EKLE
YORUMLAR
yağmur tekin
yağmur tekin - 11 yıl Önce

bence bu eğitim sancıları onları yıldır masın.her güzel şeyin içinde bir kötü şey vardır.....