ŞEMDİNLİ'NİN YOKSUL ÇOCUĞU: NEHRİ

 

Nehri…

Mirlerin memleketi…

Seyit Taha’nın, Seyit Abdulkadir’in meskeni…

Hakkari Beyliği’nin yönetim merkezi…

Şimdi çok yalnız, bakımsız ve son derece sahipsiz.

Nehri’yi her yıl ortalama 50 – 60 bin insan ziyaret ediyor. Eğer iyi bir bakım yapılırsa, bu sayı yüz binleri geçer ve Şemdinli’nin önemli bir geçim kaynağı olur. Ama ne Nehri yetkililerin umurunda, ne bakım, ne onarım, ne gelir, ne gider, ne geçim, ne kaynak ne de insanların hayatı…
Çünkü Nehri’ye gittiğinizde, ilçemizin yönetimden tamamen mahrum kaldığını görebiliyorsunuz. Bir kaymakamlığın, belediyenin, sivil toplum örgütlerinin ne kadar duyarsız olduğunu tüm çıplaklığıyla görebiliyorsunuz.

Allah aşkına, bu koca ilçede, bu güzel memleketi birazcık olsun düşünen, sahiplenen bir tek yetkili de mi yok. Bu ne rezalet? İlçemizin en önemli tarihi – turizm yerini bu şekilde mi tanıtıyorsunuz? Elin memleketinde kaymakamlık ve belediye bu tür yerler için gecesini gündüzüne katıyor, bizim memleketimizde kimse kılını kımıldatmıyor.

Yazık…Yazık ve ayıp.

Günlerce makamlarınıza uğramayan çalışanlarınız var. Hiçbir şey yapmıyorsanız, her biriniz bunların bir kaçını bu güzel memleketle görevlendirin.

Ayıp…

Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Nehri Muhtarım, siz en son ne zaman Nehri’ye gittiniz? Gittiğinizde oturabilecek bir yer bulabildiniz mi? Abdest alabilecek bir yer var mı, tuvalete gidebildiniz mi, namazınızı rahat kılabildiniz mi?

Bakın ben en son 3 gün önce oraya gittim. Unuttuysanız hatırlatayım. Hatırlatayım ki, bu memleket için bir şeyler yapın. Rica etmiyorum, sizleri görevinizi yapmaya çağırıyorum.

Sayın Kaymakamım, Belediye Başkanım; Nehri’de piknik alanları yok. Aklı sıra birkaç sal yapılmış. Ama sallar pislik içinde. Yarısı toprağa gömülmüş, öteki yarısı çöpe.

Neredeyse adım başı çöp var. Çöpler gelişigüzel bırakılmış ve çoğu poşetlerden dışarı çıkmış. Piknik için düşünülmüş olan salların hepsinin yanı başında çöpler kokuyor.

Girişte solda geniş bir piknik alanı var. Orası da aynı şekilde. Girişte solda bir havuzcuk var. O havuzcuğun bir karış kadar dibini gören varsa, onu tebrik ederim. Havuzcuk pislik dolu. İçinde aklınıza gelebilecek ve gelemeyecek her şey var.

Onun sağında bir mescit var. Kadınlara mı erkeklere mi ait, belli değil. Kadınlar nazma kılarken erkekler dışarıda bekliyor; erkekler kılarken kadınlar dışarıda bekliyor. Bu yüzden, neredeyse namaz kılıp çıkanların hepsinin yüzü asık.

İlk girişte, solda aşağıya doğru küçük bir yapı var. Çirkin bir el yazısıyla üzerinde, “kadın mescit” yazıyor. Kapı kolu yok, kapıyı bir telle kapatıyorlar. Kapıyı açıp içeriye baktım. İçinde sigara izmaritinden poşetlere kadar bir çok atık var. Toz bir karış. İçeride iki adet seccade var. Hiçbir kadın orada namaz kılmıyor, kılamıyor.

Nehri’de tuvalet yok. Tuvalet için ayrılan kısımlarda su yok. İçerisi pislik dolu. Hala aklım el vermiyor; o tuvaletleri yapan zihniyet, yanı başındaki dereden su çekmeyi düşünememiş mi acaba? İnsanlar dere kenarında ve ağaç altlarında, birbirlerine nöbet tutarak tuvalete gidiyorlar. Sağlam olan tek tuvalet, ücretli olan balık tesislerine ait. (Onun da muslukları bozulmuş, musluk uçları aşağı değil, yukarı bakıyor. Açtığınızda dikkat edin. Çünkü yukarı bakan musluktan sıçrayan sudan, benim pantolonum tamamen ıslandı.)

Nehri’de hiçbir çöp poşeti, konteynırı ya da bidonu yok. Piknik yapan herkes, akşam ayrıldığında çöpünü olduğu yerde bırakıyor.

Kayme Sarayı…Bir zamanlar Hakkari Beyliği bu saraydan yönetiliyordu. Şimdi yeraltında yaşayan tüm hayvanların yuvası. Tamamen terkedilmiş, yıkık, virane, boynu bükük…

Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım durum bu. Bu hepimizin ayıbı. Kusura bakmayın ama en çok da ikinizin…

Bizler sizden festival bekliyoruz. Kültür, edebiyat, barış festivali bekliyoruz. Bütün dünyanın oraya akın edeceği, halkların birbirleriyle kolkola olacakları etkinlikler bekliyoruz. Sizlerin başarılarıyla övünmek, Şemdinli’yi sizlerin katkılarıyla daha çok sevmek istiyoruz.

Nehri’ye bir el atın. Bir servet harcamanız gerekmiyor, olağanüstü çaba sarfetmeniz de gerekmiyor. Yeter ki niyetlenin. Çünkü orası bir tarih. O tarihe sahip çıkmak zorundayız.

Yapacağınız çalışmalar için, kolay gelsin!
YORUM EKLE
YORUMLAR
 ggffgngmjklkyuhef
ggffgngmjklkyuhef - 11 yıl Önce

yazıklar olsun

mam herki
mam herki - 11 yıl Önce

lokman hoca doğru söylüyor nehri çok bakımsız her kir içinde wc'ler berbat yani bakımı hak ediyor yeniden inşa edilse çok iyi olur

xxyy
xxyy - 11 yıl Önce

bence tarih boyunca birtek yavuz hoca oraya bir el atmıştır.mezarlığı ekibi ile güzelleştirdi.

Büşra Geyik
Büşra Geyik - 11 yıl Önce

hocam ağzınıza sağlık, herkes tarihine, doğal güzelliğinee sahip çıksa türkiyeden güzel ülke yok. hele ki memleketeimin doğusu bir başka güzel ama sahip çıkanı ilgileneni yok.