Arabanın camlarından hafif yağmur çiseliyordu, biz ise ağır adımlarla yürüyorduk.
Düzelenin sesi uzaktan daha da güzel geliyordu
Kapalı spor salonunun kapısından ağır adımlarla içeri girdiğimizde muhteşem bir halay ekibi karşıladı bizi…
Bir taraftan düzelebêj Recep, diğer taraftan hem antrenör hem de def çalan Birsel harekete geçiriyordu ekibi…
Başları önde tek sıra halinde dizili verdi, ekip
Halayın başında Suat, sonunda da Leyla müziğin ritimlerine uyumlu sallıyor mendillerini…
Müzik hafif sonlanıyor ki; tek bir ses çıkıyor. Hoppaaa… diye ve ardından kafalar dik hale getiriliyor.
Dolabê hay Dolabê eman eman Dolabê
Dolabê hay Dolabê kedım derdê Dolabê şarkısının ritimleri yükselirken ekip sahneye çıkıyor.
Halayın başında Suat tüm dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyor ve mendilini sallıyor,
Hafif bir tebessüm edip, gülümsüyor Özge…
Geçmişin tecrübesi olacak ki; hata yapmadan oynuyor Azad,
Enerjisiyle daha bir renk katıyor Nilgün,
Başaracakları inancıyla oynamaya devam ediyor Rıdvan,
Sonra Temo parçası çalınıyor
Herpê davo bêda vo Temer’avo bêdav
Serçe parmakların birleştiği bu oyunda başka güzel sergileniyor.
Kısa sürede başarmanın sevinciyle oynuyor Gamze,
Rıfat ise gönül rahatlığıyla eşlik ediyor.
Fatoş’ta başarmanın inancıyla renk katıyor.
Bir süre sonra qejê şarkısı çalınıyor..
Kendinden emin oynamaya devam ediyor, Mehmet.
Kararlılıkla ilerliyor, Nuriye
Sabır bu yarışmaya ben de varım diyor,
Derya başarmanın inancıyla adım atarken,
Elvan’ın gülüşleri eksik kalmıyor.
Zozan parçası çalıveriyor ardı sıra
Zozan zozan zozan lêlê Zozan lêlê Zozan
İzbat başarmak var diyor ve devam ediyor.
Leyla sonlarda güven tazeliyor…
Her biri ayrı bir memleketin insanı ama ortak yanları da var!
Birincisi; aynı yörenin halk oyunları ekibinde yer almaları,
İkincisi aynı gökyüzünü paylaşmaları….
Kayseri’den geldiğini ifade ediyor Özge, daha önce yine halk oyunları ekibinde oynadığını ve Avrupa birinciliğini yaşadığını aktarıyor. Doğu yöresine ait oyunları da oynamak ve öğrenmek istediğini belirtiyor ve ekliyor: Şemdinli’yi seviyorum. Şemdinli yöresine ait halk oyunlarını öğrenmek istiyordum. Böyle güzel bir çalışma var. Bende kaçırmayarak katıldım diyor.
Günde 5 saat ders verdikten sonra kalan zamanını da halk oyunlarını öğrenmekle geçirdiğini ifade eden Nilgün, öğrencilik hayatında yarışmaya katılma şansının olmadığını kaydediyor. Şemdinli’de ikinci yılının olduğunu daha da kalmak istediğini kaydederken, Adana’dan geldiğini aktarıyor. Öğrencilik hayatında birçok etkinlikte yer alarak yarıştığını, ancak halk oyunlarında hiç yarışma şansının olmadığını belirten Nilgün ekliyor: Şemdinli yöresinin oyunları çok güzel. Alışmakta hiç zorlanmadım. Şemdinli adına Hakkari’de yarışmaya katılacağız ve en iyi şekilde Şemdinli’yi temsil etmeye hazır olduğunu belirtiyor.
Elinde bir bardak çay ile masamıza oturuyor antrenör Birsel. Sonra başlıyor anlatmaya. Uzun zamandan beri Şemdinli’yi halk oyunlarıyla temsil ettiklerini ve ilçe adına katıldıkları birçok yarışmalarda da dereceyle ilçeye döndüklerini kaydediyor. Ama bu günlere gelene kadar birçok zorluklarla karşıladıklarını da sözlerine ekliyor ve davam ediyor: Şemdinli’de gerçekten çok iyi yetenekler var. Bu yılki ekibimiz de yer alan bayan arkadaşlardan her biri ayrı bir memleketin insanı. Şemdinli adına Hakkari’de yarışmaya katılacaklar. İki ayrı ekip ile yarışmaya katılacağız. Her iki ekipte yer alan arkadaşlarım oldukça yetenekli ve kazanacaklarına inanıyorum diyor.
Konuşurken ardı sıra sıralıyor söylediklerini ve Kırıkkale’den Şemdinli’ye tek başına geldiğini ifade ediyor Elvan. Ama Şemdinli’yi çok sevdiğini söylemeyi de ihmal etmiyor. Günde 8 saat ders verdikte sonra soluğu kapalı spor salonunda alıyor. Başta oynama da zorluklar yaşadığını ifade ediyor ve ekliyor: Başta biraz zorlandım. Ama yine de pes etmedim. Ekipteki tüm arkadaşlarımız ile uyum içindeyiz. Zorlanmama rağmen öğrendim. Yan taraftan Birsel’e bakarken esprili bir şekilde gülümseyerek; yedek kaldım ama Şemdinli adına Hakkari’de yarışmak çok güzel diyor.
Telefon da duygularını ifade etmeye çalıyor Leyla. Bir çok dans gruplarında yer aldığını ve birden fazla halk oyunları ve dans sertifikasının olduğunu kaydediyor. Şemdinli’nin doğa güzelliğinin Trabzon’a benzer olduğunu da söylüyor. Şemdinli adına Hakkari’de yarışmak inanılmaz gurur verici diyor. İnsanlar buradaki bu güzellikleri de görsünler diyor.
Çaylarımızı yudumlarken saatin ilerlediğini fark ediyor yavaştan yol alıyoruz. Yıldızları en bol olan kentin tek bir yıldızı bile parlamıyordu. Yağmur çiseliyordu. Nuriye ile konuşurken sesindeki mutluluk ortaya çıkıyor. Ev arkadaşı telefon ile bildirmiş halk oyunlarına katılacaklarını. O da bana uyar demiş ve memleket dönüşü soluğu kapalı spor salonunda almış. Düzce’den geldiğini sözlerini aktarıyor ve devam ediyor. 6 ay önce geldim. Şemdinli’yi çok seviyorum. Hayatım da ilk defa halk oyunlarını oynadığını kaydediyor ve Şemdinli yöresine ait oyunları öğrenmekten zevk alıyor. Şemdinli’yi Hakkari’de temsil etmek gurur verici diyor ve ekliyor. İnsan çalıştığı memleketi temsil etmek kadar güzel bir duygu yoktur diyor.
Yağmur odanın camlarını çiselerken, rüzgarın esintisi gece karanlığına karışıyor. Şemdinli adına; Kayseri, Adana, Trabzon, Tekirdağ, Uşak, Düzce, Trabzon ve Kırıkkale’den gelip Şemdinli’de eğitim veren 8 bayan öğretmen ve sağlık çalışanı Şemdinli’yi temsil ederek Hakkari’de düzenlenen Halk Oyunları yarışmasına katılacaklar. Temennimiz, güzel başarılar elde ederek Şemdinli’ye dönmeleridir.
Benzer bir durumun birkaç gün önce yaşandı ve inanılmaz mutlu oldum. Muğla'nın Datça ilçesinde bu yıl 7'ncisi düzenlenen Datça Açık Deniz Kış Yüzme Maratonu, Türkiye ve Yunanistan'dan toplam 260 sporcunun katıldığı yarışmalara, Malatyalı olan Beden Eğitimi öğretmeni Burcu Güldal Hakkari adına katıldı.
Güldal, yapılan bu yarışmalarda üçüncü olmayı başardı. Güldal, Muğla Datça'da Hakkari ananos edilince herkesin şaşkınlık yaşadığını belirterek, "Yarışmaya 260 sporcu katıldı. Komşu ülke Yunanistandan da katılan sporcular da vardı. Yarışmada genel klasmanda 260 sporcu arasında Bursa ve İzmir'den sonra 1 saat 52 dakikalık süreyle 3'üncü oldum. Hakkari'nin adını Türkiye'ye duyurduğum için çok mutluyum" dedi.
Güldal, yapılan bu yarışmalarda üçüncü olmayı başardı. Güldal, Muğla Datça'da Hakkari ananos edilince herkesin şaşkınlık yaşadığını belirterek, "Yarışmaya 260 sporcu katıldı. Komşu ülke Yunanistandan da katılan sporcular da vardı. Yarışmada genel klasmanda 260 sporcu arasında Bursa ve İzmir'den sonra 1 saat 52 dakikalık süreyle 3'üncü oldum. Hakkari'nin adını Türkiye'ye duyurduğum için çok mutluyum" dedi.
Hakkari'de Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Hakkari'de düzenlenen kulüpler arası halk oyunları yarışmalasında büyükler kategorisinde yarışmaya katılan öğretmeler 4'üncü oldu
Tebrikler gulum