‘BURSA’YI KAZANABİLİRDİK, İYİ YÖNETEMEDİK’

CHP’ye seçim kazanamaması nedeniyle yöneltilen eleştiriler ve 31 Mart yerel seçiminde başarılı olmalarıyla ilgili soru üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu seçim bundan sonraki başarılarımızın önemli bir adımı olarak görüyorum. Halk iyi yönetime susamıştı. Çok iyi adaylar çıkardık. Yerel yönetimlerde deneyim kazanmış, başarı elde etmiş birisini büyükşehir belediye başkanı adayı gösterdik” dedi.

Bursa’da seçim sürecini iyi yönetemediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Burada üzüldüğüm bir yer var o da Bursa. Bursa’yı alabilirdik, az bir puanla kaybettik. Bu bizim kabahatimiz. Biz orayı iyi yönetemedik. Adayımız doğruydu ama biz orayı iyi yönetemedik. Sorun vardı. Bursa’yı, İstanbul’dan çok daha rahat alabilirdik, olmadı” diye konuştu.

‘EKREM BEY’İN BATMAN’A GİTMİŞKEN DİYARBAKIR’A UĞRAMASI GAYET DOĞALDIR’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yerlerine kayyım atanan HDP’li belediye başkanlarıyla görüşmesine yönelik tepki ve eleştirileri nasıl değerlendirdiği sorulan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun ziyaretlerini CHP’nin bilgisi dahilinde gerçekleştirdiğini aktardı. Kılıçdaroğlu, “Hem Batman’a hem Diyarbakır’a gidişi partinin bilgisi dahilinde. Ekrem Bey o tür şeylere zaten dikkat ediyor. Elbette Batman’a gitmişken, Diyarbakır’a uğraması gayet doğaldır. Uğramaması ayıp olurdu” ifadesini kullandı.

‘KAYYIM ATAMASININ HUKUKLA NE İLGİLİ VAR?’

Kılıçdaroğlu, “Hem demokrasiyi savunacaksınız hem yerine kayyım atanan ve haksız bir şekilde görevden el çektirilen kişiyi görmezlikten geleceksiniz, bu doğru değil. İnsani olarak da siyasi olarak da doğru değil. Oraya gitti. Neden doğru değil onu da söyleyeyim, HDP bizim siyaseten rakibimiz ama bir kişi haksızlığa uğruyorsa, demokrasi orada sonlandırılıyorsa, siz kalkıp demokrasiyi sadece kendiniz için değil, sizin gibi düşünmeyen insanlar için de isteyeceksiniz. Belediye başkanı başvuruyor. Savcılıktan temiz kağıdı alıyor. YSK’ya başvuruyor. YSK, ‘seçime girebilir’ diyor. Hiçbir mahkumiyeti yok. Seçime giriyor, kazanıyor, mazbatasını alıyor, 1 Nisan’da vali yazı yazıyor, ‘Bunların hakkında soruşturma var bunları görevden alın.’ diyor. Ne zamana ait? Milletvekili olduğu dönemlere ait. Belediye başkanlığıyla yaptığı faaliyetten ötürü değil. Zaten adam daha yeni oturmuş yerine. 1 Nisan’da yazı yazıyorsunuz. Bunun demokrasiyle, hukukla, hukukun üstünlüğü ile ne ilgisi var?” diye konuştu.

‘BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVDEN ALINMASI PKK’NIN İŞİNE YARAR’

Kayyım atama kararına “Belediyeler PKK’ye para gönderiyor” iddiasının gerekçe gösterildiğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Onu görevden alanlar söylüyor. Bir belediye başkanı terör örgütüne parasal destek veriyorsa siz devlet olarak saptayamıyorsanız devlet değilsiniz, saptıyorsanız suç üstü yapacaksınız. Sur’da olanlara hepimiz karşı çıktık. Ahmet Türk ‘Ben hendeklere karşı çıktım’ diye kendisi söyledi. Kalkıp da bu insanları milletvekilliği yaptığı dönemdeki daha soruşturma aşamasında olan şeyler nedeniyle ‘Görevden aldım’ diyorsunuz. Bunları almanız doğru değil. Vicdan sahibi olan herkes bunu doğru bulmaz. Bu en çok PKK’nın işine yarar.”

‘HDP’NİN PKK İLE ARASINA MESAFE KOYMASI LAZIM’

“HDP’nin PKK ile arasına mesafe koyması” gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Siz her türlü teröre karşı çıkmak zorundasınız. Patlayan bombalarda yüzlerce kişi, masumlar, çocuklar can verdi. İster kurum, ister parti, ister şahıs olsun. Teröre karşı ortak mücadele, ortak duruş sergilemek  durumundayız. Bu duruşu hepimizin sergilemesi lazım. HDP’nin PKK ile arasına mesafe koyması lazım. Terörü besleyecek siyaseten kaçınmamız lazım. Bu bizim tarihsel sorumluluğumuz” ifadelerini kullandı.

Çözüm sürecini eleştirdiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Biz baştan beri çözü sürecinin yerinin yanlış olduğunu söyledik. Yer Meclis’ti. Kürt kanaat önderleri, yazarları ile bir araya geldik. Onlara da söyledim. Sorunun çözüm adres TBMM’dir” diye konuştu.

“Siz İmralı ile görüşmeye karşı mısınız?” sorusuna Kemal Kılıçdaroğlu, “Meşru bir devlet gayrimeşru bir organı muhatap alamaz. Erdoğan’ın getirdiği sonuç işte o hendekler oldu. Hendekler kazılırken neredeydi hükümet, neredeydi bunlar? Kabahati terör örgütüne bağlıyoruz. İzin veren kim? Onu hiç sormuyoruz. 3,5 milyon Suriyeli gelmiş buraya, onlara kızıyoruz. Yahu onların ne günahı var?” yanıtını verdi.

‘ORTAK AKIL HEYETİ ÖNERİSİNİ ERDOĞAN’A DA GÖTÜRDÜM’

CHP’nin Kürt sorunu raporuyla ilgili Fatih Altaylı’nın “Ortak Akıl Heyeti adı geçiyor. Akil Adamlar toplumda bir tepki uyandırıyor” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “İsmi ne olursa olsun, her siyasal partiden eşit sayıda milletvekilinin katılacağı komisyonu örnek verdik. Meclis’teki komisyon Meclis dışındaki komisyonla işbirliğinde olacak. Bütün partilerin eşit sayıda ortak görüşüyle olacak. Bu konuya yıllarını vermiş araştırmacılar, yazarlar oturacak, konuşacaklar. Bizim görüşümüz bu. Bu görüşü Sayın Erdoğan’a götürdüm. O zaman da olmadı, ‘Hayır siz bunu bilmezsiniz, bunu biz çözeceğiz’ oldu” dedi.

‘HAKSIZ OLARAK İŞTEN ÇIKARILAN OLURSA MÜDAHALE EDİYORUZ’

Kılıçdaroğlu, “Kazandığımız belediyelerde kimse işten çıkarılmayacak” sözü nedeniyle seçimden sonra yaşanan işten çıkarmalarla ilgili tepkilere de yanıt verdi. 

Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının iptal edilmesinden sonra 23 Haziran seçimine kadar kayyımın 2 bin 500 kişiyi işe aldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ekrem Bey, bunların işine son veriyor. Ekrem Bey ‘Gelin başvurun, bizim aradığımız niteliklere sahipseniz sınav yaparız alırız’ diyor.Diğer belediyelerde benzer şeyler var. Aşırı politize olmaları, sosyal medyada belediye başkanlarımıza hakaret var. Haksız bir şekilde işine son verilmişse ona müdahale ediyoruz” şeklinde konuştu.

‘ERDOĞAN BENİM NAMUS ANLAYIŞIMI SORGULAYACAK EN SON KİŞİ’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’li belediyelerdeki işten çıkarmalarla ilgili kendisine yönelik açıklamasını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, “Erdoğan benim namus anlayışımı sorgulayan ifade kullandı. Benim namus anlayışımı yargılayacak olan en son kişi odur. Tarafsızlığı üzerine TBMM’de yemin eden bir kişinin bugün tarafsız olduğunu kimse söyleyemez. Bana namus konusunda soru sormaya hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.

‘HDP DE DEMOKRASİYİ SAVUNDU, BAZI YERLERDE ADAYLARIMIZ DESTEKLEDİ’

Fatih Altaylı’nın “Bazıları CHP’nin seçim zafer yok. Cephelerin oylarına baktığınızda Millet İttfakı’nın CHP’nin klasik oyu, İYİ Part’nin, HDP’nin oyu üstüne konulunca zaten bu çıkıyor diyor” sözlerine “Demokrasiden yana olanlar bir araya geldiler. Biz doğru ittifak kurduk. Demokrat Parti, Saadet Partisi demokrasiyi savundu. HDP, Millet İttifakı’nın dışındaydı. HDP de demokrasiyi savundu, bazı yerlerde bizim adaylarımızı destekledi. Diğer tarafta tek adam rejimini destekleyenler var” karşılığını verdi.

‘İMAMOĞLU’NU HANGİ GEREKÇEYLE GÖREVDEN ALACAKLAR’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Diyarbakır ziyareti nedeniyle Ekrem İmamoğlu’na yönelik “İşini yap, yoksa pejmürde ederiz” açıklamasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Pejmürde adama ne söyleyeyim? Düne kadar Erdoğan’a söylediklerine bakın, bugün yaptıklarına bakın. Kişiliği olan insan söylediklerinin arkasında durur. Kişiliği olmayan bir insana ne söyleyebilirim? Düne kadar en ağır lafları ediyordunuz. Hangi gerekçeyle alacaklar, alsınlar. Bulsunlar bir gerekçe. Ekrem İmamoğlu çok konuşuyor desinler alsınlar. Bizim hortumları kesti desinler alsınlar. Görevden alma gerekçelerin başında belediyenin kaynaklarının İstanbulluya, İzmirliye, Adanalıya, Mersin’e verilmesidir. / DUVAR