Tuğluk: Öcalan'ın çözüm sürecine bağlı kalarak geliştireceğiz

DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın başlatmış olduğu demokratik çözüm sürecine bağlı kalarak geliştireceklerini söyledi.

Tuğluk: Öcalan'ın çözüm sürecine bağlı kalarak geliştireceğiz
DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın başlatmış olduğu demokratik çözüm sürecine bağlı kalarak geliştireceklerini söyledi. Eş Başkan Ahmet Türk ise, Kürdistan’da stratejik bir siyasetle hareket etmeleri gerektiğini söyleyerek, “Gün Kürt birliğinin yaşama geçirilmesi gereken gündür" dedi.


Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) 7. Olağan Kongresi, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın tutulduğu İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nden kongreye gönderdiği mesajın okunmasının ardından DTK eş başkanları Aysel Tuğluk ile Ahmet Türk açılış konuşmaları ile devam etti.

ÖCALAN’IN ’21. YÜZYIL KÜRT YÜZYILI OLACAK’ SÖZÜNÜ HATIRLATTI

Konuşmasının yapmak üzere sahneye kurulan kürsüye ilk olarak Eş Başkanlardan Aysel Tuğluk çıktı. 

Tuğluk, konuşmasına PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "21. yüzyıl Kürt yüzyılı olacak" sözünü hatırlatarak başladı. Bunun yeni yüzyılın ilk çeyreğinde gerçekleşeceğini beklemediklerini dile getiren Tuğluk, "Bu tarihe bakışa ivme kazandırma zamanındayız. Kürt demokrasisini an be an özgür yaşamın inşa sürecini adım adım örecek, günceli özgürleştirme bizim göstereceğimiz performansa bağlı olarak vuku bulacaktır. Bugünün demokrasi açısından en verimli tarihsel anda ve en renkli tarihsel mekanda bulunuyor. Gelin bu tarihsel şansı değerlendirelim hep birlikte. Kadın yoldaşlarım, biz bunu gerçekleştirecek kadar şanslıyız. Özgür yaşam ve öz yönetim gücüne tarihi bir fırsat yakalamışken, kendi kaderimizi tayin etme hakkımızı kullanmamızı hiç kimse engelleyemez. Bizler günceli özgürleştirmek gibi tarihi misyonla karşı karşıyayız bunu da öz yönetimle yapabiliriz. Bunu ayrıştırarak değil, daha çok özgürleşerek yapmak istiyoruz. Türkü Kürt ile, Kürdü Türk ile vurma oyununa hep birlikte son vereceğiz. Egemenler saltanatları sürsün diye bin yıllık tarihi ilişkiyi bozmak istediler. Son yüzyılın özeti budur. Artık Türk-Kürt ilişkisini özgür temelde anayasal ifadeye kavuşturmalıyız. Çözüm sürecinin amacı budur" dedi. 

'DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMÜNÜ ESAS ALIYORUZ’

Tuğluk, Kürt hareketi ve onun önderliğinin bu kurtuluşu herkes için başlattığını vurgulayarak, "Varsın devlet onların olsun demokrasi bizim. İktidar onların olsun, özgür yaşam bizim. Biz Kuzey Kürtleri olarak demokratik ulus çözümünü esas alıyoruz. Bu çözüm modelini milliyetçi, iktidarcı yöntemleri alternatifi olarak ele alıyoruz. Kürtlerin demokratik toplum olma hakkına saygı gösterilmesi ve kabul edilmesini istiyoruz. Kuşlar bile özgürken, Kürtlerin demokratik toplum isteği engellenmesin. Kuş olup uçacak, balık olup yüzecek halimiz yok. Barışacaksak herkese en özgür ve en özgül hayat hakkı tanınarak barışacağız" ifadelerini kullandı.

‘KÜRTLERİN ÖZGÜRLÜK VE VARLIĞINI ASLA PAZARLIK KONUSU YAPMAYACAĞIZ’

Tuğluk, konuşmasının devamında Kürtlerin özgürlüğünü ve varlığını asla pazarlık konusu yapmayacaklarının da altını çizdi. Tuğluk, bu konudaki sözlerini ise şöyle sürdürdü:

"Bölgelerin ve kimliklerin referandum hakkının tanınmasını istiyoruz. Çözüm esas olarak toplumun kendini örgütleme hakkına sahip olmasıdır. Tüm halkların özgür, eşit var oluşa kavuşmasını istiyoruz. Bunun için mücadele ettik ve bununla bilinç ve özgürlük kazandık. Kürtlerin yaşadığı her yerde herkes, tüm aktörler bu hakikatleri kabul etmek zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti ilk kez rasyonel davranarak çözüm sürecine başlanmasını kabul etti. Bizler de bu sürecin nihayete ulaşması için çabalayacağız. Tüm bunları siyasi ve demokratik yöntemlerle ve Sayın Öcalan'ın çözüm sürecine bağlı kalarak geliştireceğiz. Süreç nihayete erdiğinde bundan sadece Kürtler kazanmayacak. Belki de daha fazlasını diğer halklar ve Türkler kazanacak" diye konuştu. 

'KÜRT GERİLLALARI ENTERNASYONALİZMİN ALASINI GÖSTERDİ’

IŞİD çetecilerinin Rojava ve Şengal'deki saldırılarına da dikkat çeken Tuğluk, IŞİD denilen vahşi cinayet şebekesinden herkes kaçarken, bu coğrafyada Kürt gerillalarının gösterdiği direnişle enternasyonalizmin en alasını gösterdiği kaydetti.

Devamında ise "IŞİD çetelerinin aylardan beri Kobani ve Şengal'e saldırmasının nedeni Rojava deneyimine Batı dünyasından yönelen ilgiyle ilgilidir. IŞİD, başını esas olarak Türkiye'nin çektiği Sunni aktörlerin biraz aceleyle sahaya sürdüğü vekil örgüttür" diyen Tığluk, "IŞİD Rojava'dan her yere yay çizerek, Türkiye'yle ilişkiler arasında hakimiyet kurmak istemiştir. Kürt gerillalarının direnişi ve müdahalesi olmasaydı IŞİD her yerde saltanat sürüyor olacaktı" dedi.

'ULUSAL KONFERANS ERTELENEMEZ, SAVSAKLANAMAZ’

IŞİD'e dair bu değerlendirmelerde bulunarak, Kürtlerin ve Ortadoğu'nun bir dönüm noktasında olduğunun altını çizen Tuğluk, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu keskin dönemeçte Kürdistan Ulusal Konferansı, ertelenemez, savsaklanamaz ve bu kongrenin gündeminde olmalı. Sayın Öcalan'ın yaklaşımını, Sayın Barzani ve Talabani'den istemek bu kongrenin gündeminde olmalı. Öcalan, Barzani ve Talabani'nin çağrısıyla Kürt Ulusal Konferansı çağrısı yapılması bu kongrede yapılmalı. Bu yıl bitmeden konferansın gerçekleşmesini sağlamalıyız. Milliyetçiliğin tersi olarak demokratik ulus perspektifinde konferans sağlanmalıdır. Demokratik Türkiye, Demokratik Ortadoğu'nun da güvencesi olacaktır." 

'KÜRT HALKI BİRLİĞİNİ KURMUŞ, KÜRT SİYASETÇİLER YAPAMIYOR’

Tuğluk'un konuşmasını yaparak kürsüden inmesinin ardından bu kez DTK Eş Genel Başkanı Ahmet Türk kürsüye çıktı. 

Türk konuşmasına yıllardır soykırımdan geçirilmek istenen Kürt halkının buna karşı yine yılladır direndiğini ifade ederek başladı. Kürdistan devrimcilerinin büyük bir kahramanlıkla bugüne kadar büyük bir çalışma yürüttüğünü dile getiren Türk, "Bugün o şehitleri burada bir kez daha anıyoruz. Şehitlerimizin bu çalışmalarını bir an olsun unutmayacağız. Kürdistan toprakları, kutsal topraklardır. Bugün Kürt halkının geleceğini karartmaya dönük saldırılarla karşı karşıyayız. Bugün IŞİD çetecilerini önümüze koymuşlar ve geleceğimizi karartmak için kendi hizmetlerinde kullanıyorlar. Rojava'da bugün anlamlı bir çalışma yürütülüyor. Güney Kürdistan'da bu kirli IŞİD saldırılarına karşı anlamlı bir çalışma var. Bugün Kürt halkını boğmak isteyenler halkın birliğiyle boşa çıkartılacaktır. Bugün Kürt halkı birliğini kurmuştur. Ama eksiklik Kürt siyasetindedir, siyasetçilerindedir. Kürdistan'da stratejik bir siyasetle hareket etmeliyiz. Halkın talebi budur. Bugün DTK'nin kongresinde, bütün Kürt siyaseti ve siyasetçilerine çağrı yapıyoruz. Kürt birliğinin yaşama geçirilmesi gereken gündür" ifadelerini kullandı.

'HPG, YPJ VE YPG’Yİ KUTLUYORUZ’

Ardından IŞİD çetelerinin saldırılarına değinerek IŞİD'in Şengal'de 74'üncü katliamın fermanının verdiğini söyleyen Türk, şunları söyledi: "Êzidî halkı tarihte hep yalnız kaldı. Ama bugün HPG, YPJ ve YPG, Êzidî halkıyla birlikte ve onları yalnız bırakmıyor. Bunun için kendilerini kutluyoruz. Ulusal Kongre bugün gerçekleşmiş olsaydı belki Kürt halkı bu durumda olmayacaktı. Sayın Öcalan'ın dile getirdiği gibi Ulusal Kongre için harekete geçmeliyiz. Ulusal Kongre'yi yaşama geçirirsek, Ulusal Birliği hayata geçirebiliriz. Bugün Kürt halkının çalışmaları ve özgürlük mücadelesiyle karanlıklar yıkılacak ve aydınlık Kürdistan topraklarına gelecektir. Tüm toplumların yaşamında örgütlülük çok önemlidir. Halk örgütlü değil ve kurumları yoksa, başarı şansı çok azdır. Bu yüzden DTK Kürt halkının geleceği için çok önemlidir." 

HALK VE İNANÇ TEMSİLCİLERİNDEN ORTAK MÜCADELE VURGUSU

Eş başkanlarının konuşmalarının ardından karar ve tasarı komisyonları oluşturulduktan sonra ara verildi. 

Verilen aranın ardından kongre, delegasyonu arasında yer alan 52 farklı halk ve inanç temsilcilerinden Êzidî, Süryani, Alevi ve Ermeni delegasyon üyeleri, yaptıkları konuşmalarla kongreyi selamladı.

Bu sırada kongreye katılan isimler de anons edildi. Kongreye, Kürdistan'ın dört parçasından gelen konukların yanı sıra Türkiye'den de Nuray Mert, Nazan Üstündağ, Ruşen Çakır, Soli Özel, Balçiçek İlter, Yıldırım Türker gibi isimler ile Paris'te katledilen 3 Kürt siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylamez ile PKK'liler Zeynep Kınacı'nın, Mazlum Doğan, Sema Yüce, Mahsum Korkmaz'ın aileleri katıldı. 

Halklar ve inançlar adına ilk olarak Kuzey Kürdistan'daki Ermeni halkı adına Gaffur Okanyan konuştu. Okanyan, "Katliama uğrayan Ermeni halkının kılıç artıkları olarak sizleri selamlıyor ve kongrenin hayırlı olmasını diliyorum" diyerek sözlerine başladı. Okanyan, "Çok önemli iki ortak noktamız var. Birincisi kutsal kitabımız ve peygamberimiz bir olmasa da Allah ortaktır. Mallarımızı talan eden, halkımızı katleden cellatlarımız bir ve ortaktır. Bu coğrafyada duygudaşlığımız birleştirmezsek bu cellatları alt edemeyiz. Bunun içindir ki DTK çatısı altındaki görülüyor ki kimsenin kimseye benzetilmediği bir yapı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun için DTK önemli bir projedir ve bunun çatı altında çalışılması gerekiyor" dedi. 

ERMENİ OKANYAN’DAN ERDOĞAN’A TEPKİ

Okanyan, devletin farklılıkları anayasal güvenceye kavuşturması gerektiğini de vurgulayarak, "Êzidî kardeşlerimizin mücadelesini selamlıyoruz. Ortadoğu'daki kargaşaların ilk hedefinde Ermeniler ve farklı inançta olanlar yer alıyor. Düşmanlıklara Diyarbakır surları gibi dik durmalıyız" dedi. Okuyan, Ermeni olmayı bir "hakaret" olarak gören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ise "Bizler Ermeniyiz işte buradayız başka bir yere de gitmeyeceğiz" sözleriyle yanıt verdi.

ALEVİ DEDEDİ KILAVUZ: ALEVİLER SELAHATTİN DEMİRTAŞ’A GÖNÜL KÖPRÜSÜ KURDU

Daha sonra söz alan Alevi dedesi Hasan Kılavuz da Dersimli bir Alevi dedesi olarak kongreye davet edilmekten onur duyduğunu söyledi. Halkları ne kadar karşı karşıya getirseler de Aleviliğin aklın inancı olduğunu söyleyen Kılavuz, bu topraklarda yaşayan kadim halkların baskı ve zulüm gördükleri zaman Aleviler yanlarında değilse büyük bir vebal altında olduğunu belirtti. Kılavuz, "Bir mücadele için yola çıkanların yanında olmak haktır. Bu kadim inancın pirlerinin dualarında haklı davaları için ser verenlerin isimleri geçer. Kürt halkı da verdiği mücadelede yüzlerce şehit veriyor" dedi.

"Aleviler devletçi, CHP'ye oy veriyor" sözlerini eleştiren Kılavuz, " Mart'ta gördük Aleviler nasıl bir pınardan su çıkıyorsa, Aleviler Selahattin Demirtaş'a gönül köprüsü kurdu. Cem alanlarında alevi seyitleri aynı dili konuşmalı" diye konuştu. 

LEYLA FERMAN: ÖZERK BİR ŞENGAL OLUŞTURMAK GEREKİYOR

Alevi halkı adına yapılan konuşmanın ardından Avrupa Êzidî Federasyonu Başkanı Leyla Ferman konuştu. Ferman ise şunları söyledi: "Bugün Kürt ve Êzidî halkı Şengal'de büyük bir katliamla karşı karşıyadır. Özellikle bu katliamın Êzidî halkının varlığının sembolü olan Şengal'e saldırı olması dikkat çekicidir. Bu katliam Êzidîlere dönük canlı bir katliamdır ve halen canlılığını koruyor. Sadece öldürmek anlamında bir katliam değildir. Hem öldürüyor hem göç ettiriyorlar hem aç bırakıyorlar hem de özellikle kadınlara tecavüz ediliyor. Bunun için bu katliam çok yönlü bir saldırıdır. Bu zamanın Êzidîlerin varlığını koruma zamanı olduğu bilinciyle yaklaşmalıdır. Bunun için özerk bir Şengal'i oluşturmak gerekiyor. Çünkü Şengal eski Şengal değildir." 

‘HEKE EM NEBİN YEK EM DE BİÇİN YEK Bİ YEK’

Ferman, bu sözlerinin ardından konuşmasını "Heke em nebin yek em dê biçin yek bi yek (Eğer bir olmazsak gideriz teker teker" sözüyle tamamladı. 

Daha sonra kongreye gönderilen mesajlar tek tek okundu. Mesaj gönderen isimler arasında Tarık Ziya Ekince ve Vedat Türkali de yer aldı.

Mesajların okunmasının ardından Süryani, Asuri ve Keldani halkları adına İbrahim Gösteriş söz aldı. Gösteriş, Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması için herkesin çaba sarf etmesi gerektiğini belirterek, DTK'nin kapsayıcı olan yönüne değindi. 

İnanç ve halk temsilcilerinin konuşmasının ardında kongreye öğlen arası verildi. Aranın ardından siyasi parti ve kurum temsilcilerinin konuşmasıyla kongre devam edecek. / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 07 Eylül 2014, 19:12
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER