Yekitiya Star çatısı altında bulunan Kobanê kadın evi üyesi kadınlar açtıkları terzihane ve büfe ile kadının üretime katılımını sağlarken bir yandan da ambargoyu boşa çıkarıyor. Kadınlar bu çalışmaları ile bir başka önemli sorunu, Kobanê'li kadınların kantonu terk etmek zorunda kalarak başka diyarlarda erkek egemen ayrımcılık altında ucuz iş gücü olarak sömürülmesini de kısmen de olsa engellemeyi başarıyor. 

Kadın terzihanesi sorumlusu Fatmê Kalo, kara dayalı bir ticarethane olmadıklarını belirterek, Terzihanenin kadınlar olarak birlikte ürettikleri ve ihtiyaçlarına göre paylaştıkları bir kooperatif olduğunu söylüyor. 

Fatmê Kalo, “Kadınlar için halı dokuma kooperatifleri gibi yeni projelerimiz de var onları da yakın zamanda gerçekleştireceğiz” diyor. Kadın evi yöneticisi Felek Yusif ise kadınlar için açtıkları Parka Jina (Kadın Parkı) içerisinde işlettikleri bir büfe bulunduğunu ve büfeden elde edilen gelirin kadınların ihtiyaçları için kullanıldığını belirtiyor.

‘HEDEFLERİMİZDEN BİR KADINI ÜRETİME KATMAK VE AMBARGOYU KIRMAKTI BUNU BAŞARDIK’

Devrimden sonra yeniden inşa süreci başladığında kadınlar olarak bu sürecin her alanında yer aldıklarını belirten kadın evi üyesi ve kadın terzihanesi sorumlusu Fatmê Kalo, “İlk dönemler Yekitiya Star çalışmaları kapsamında kadın meclisleri kurduk. Bu çalışmaları sürdürürken yoğun kuşatma ve ambargo altında üretim konusunda ciddi yetersizlikler olduğunu gördük. Amaçlarımızdan biri kadınların üretime katılımı, ambargo ve kuşatmayı tamamen kadın emeğinin ürünü olan üretimlerle kırmaktı” diye konuştu. 

Yaşanan bu durumları aşmak için ne yapılabileceği arayışına yöneldiklerini aktaran Kalo, bir terzihane fikri ortaya çıktığını ve işe ilk olarak bu yıl Şubat ayında dört kişi ile başladıklarını kaydetti. Öncelikle dört tekstil makinası aldıklarını söyleyen Fatmê Kalo, şunları anlattı: “Yekitiya Star'a bağlı olan kadın evinin bir odasını küçük bir atölyeye dönüştürdük ve bunlarla dikim işleri yapmaya başladık. Üç ay boyunca bu atölyede üretim yaptık. İlk üretimlerimiz Newroz bayramı için başta kadınlara olmak üzere ulusal kıyafetler dikmek oldu. Daha sonra atölyeyi büyütme ve daha fazla kadını istihdam etme çabası içerisine girdik.“

Mart ayı sonunda şu anda üretimlerini yaptıkları yeri tuttuklarını ve altmıştan fazla kadını istihdam edebilecekleri bir atölyeye dönüştürdüklerini kaydeden Fatmê Kalo, öncelikle kadınlara makina ve dikim kursu verdiklerini, iş konusunda eğittiklerini ve daha sonra da işe aldıklarını söyledi.

Şu anda terzihanede çalışan kadınların çoğunluğunun daha evvel evinden çıkamadığını kaydeden Kalo, “ancak şu anda burada üretiyorlar ve yaşamın her alanına katılma imkanı buluyorlar” dedi. Üretim ile birlikte ambargoyu giyim konusunda kırdıklarını ifade eden Kalo, terzihanelerinin giyim sıkıntısının çözümüne önemli katkı sunduğunu dile getirdi.

“KADINLARIN KOBANÊ DIŞINDA UCUZ İŞ GÜCÜ OLARAK SÖMÜRÜLMESİNİ KISMEN ENGELLEDİK”

Fatmê Kalo , yaptıkları üretim çalışmalarının bir diğer nedeninin de Kobanê'de çalışmak isteyen ancak iş bulamadıkları için Kobanê'den başka yerlere giderek her türlü sömürü altında ucuz iş gücü olarak çalıştırılan Kürt kadınlarının bu göçünü engellemek ve onlara alternatif yaratmak olduğunu söyledi. Kalo, şöyle devam etti: “özellikle Türkiye gibi ülkelerin büyük kentlerine giderek her türlü ayrımcılık ve emek sömürüsü altında çalışmak zorunda kalıyordu. Bunu kısmen de olsa engellemiş olmak ve bir model yaratmış olmak bizler açısından çok önemli.”

“TİCARETHANE DEĞİL KADIN KOOPERATİFİ”

Terzihanelerinin kara dayalı bir ticarethane olmadığına dikkat çeken Fatmê Kalo, “Kadınların üretimlerini eşit şekilde paylaştığı ve ihtiyaçlarını karşıladığı bir kadın kooperatifi deneyimi olarak görüyoruz. Ürünlerimiz Kobanê çarşısında bulunan atölyemize bağlı bir mağazada halka uygun fiyatlarla sunuluyor. Yine bazı tüccarlara toptan satıyoruz. YPG ve YPJ savaşçılarına da belirli bir ücret karşılığında üniforma dikiyoruz” şeklinde konuştu.

“YENİ PROJELERİMİZ DE VAR”

“Amacımız bu tarz kadın kooperatiflerini yaygınlaştırmak” diyen Fatmê Kalo, kadınlar için bir halı dokuma atölyesi açma projeleri olduğunu anlatarak, bu projeyi şimdiye dek hayata geçirmiş olmayı planladıklarını ancak son bir ay da yaşana IŞİD çetelerinin ağır saldırılarının bu projelerini şimdilik engellediğini söyledi. Fatmê Kalo, önümüzdeki dönemde bu tarz projeleri hayata geçireceklerini kaydederek, Kürt kadınlarının Kobanê kantonunda yaşamın her alanında olduğu gibi üretim ve ekonomi alanında da öncülük etmesini sağlayarak başka diyarlarda erkek egemen ayrımcılık ve emek sömürüsüne maruz kalmalarını engelleyeceklerini sözlerine ekledi.

TERZİHANEDE BİR ARAP KADINI 

Terzihanede Arap halkından Linda Şhalab isimli bir kadında çalışıyor. Şhalab, Kürt kadınları ile birlikte ambargo ve saldırılara karşı direnmekten mutlu olduğunu söylüyor. Cezayirli olan Şhalab, Kobanê'ye evlendikten sonra yerleşmiş. IŞİD'in kadın ve insanlık düşmanı bir çete olduğunu ifade eden Şhalab, Kürtlerin Cezayir halkı gibi özgürlüğü için direndiğini ve Kürt kadınlarının Kobanê'de devrimden sonra yaşadığı değişimi ve özgürleşmesini şaşkınlık içerisinde karşıladığını kaydetti. Şhalab Kürt kadınlarının yaşadığı özgürlüğün Öcalan'ın kadın özgürlük felsefesine bağlı geliştiğini bildiğini ve şu an da Kobanê'de Kürtler ile Arapların bir arada kardeşçe yaşamasının da yine Öcalan'ın felsefesinden kaynaklandığını bunun için Öcalan'a minnettar olduğunu ekliyor. 

KADIN PARKI

Kobanê'de kadınlar için yaşam ve üretim alanları oluşturmak için yoğun çaba sarf ettiklerini belirten kadın evi yöneticisi Felek Yusif, parkın kadınların bir araya geldiği ve paylaşımlarda bulunduğu kadın yaşam alanı olduğunu dile getirdi. Park içerisinde kadınlara hizmet veren bir büfe bulunduğunu söyleyen Yusif, buradan elde edilen gelirin kadınların sağlık ve eğitim başta olmak üzere ihtiyaçlarına aktarıldığını aktardı. Yusif, Kobanê kantonunda kadınların devrimin ardından yeni yaşamın öncüleri olduğunu ve kantonun bir kadın kantonu haline gelmesi için çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.  / Firatnews