PKK lideri Abdullah Öcalan’ın önerisi ile hafta sonu Amed'te yapılması planlanan ‘Demokratik İslam Kongresi’ çalışmaları sürerken, programın detayları da netleşmeye başladı. Kongre aralarında Doğu, Güney ve Batı Kürdistan, ve Avrupa ülkelerinden gelecek olan din adamlarının yanı sıra Türkiye’den ise bölgenin önde gelen din adamları, yazarlar, sivil toplum örgütü temsilcisi, öğretim görevlisi, aktivist ve kanaat önderlerinin de aralarında bulunduğu 300 delegenin katılımı ile Gren Park Otel’de yapılacak.  10-11 Mayıs tarihleri arasında yapılacak olan kongrenin açılış konuşmalarının ardından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kongre çin hazırladığı 6 sayfalık mektubu okuyacak.

Yoğun bir katılım ile yapılacak kongre için çok sayıda siyasetçinin akredite talebinde bulunduğu öğrenilirken, kongrenin siyasi bir yöne çekilmemesi için katılımların sınırlı düzeyde tutulacağı belirtildi.

Hazırlanan ilk taslağa göre kongrenin programı 6 oturumdan oluşacak. Ancak programda değişikliklerin yapılabileceği de öngörülüyor. Oluşturulan ilk çerçeveye göre Müslümanlar için ayrı bir öneme sahip olan ‘Medine Sözleşmesi’nin ele alınacağı 1. oturumda, ‘Bir arada yaşama modeli olarak Medine Sözleşmesi’nin felsefesi’, ‘Kürt sorunun çözümünde referans olarak Medine sözleşmesi’, ‘Barışçıl ve çoğulcu bir Ortadoğu inşasında bir model olarak Medine sözleşmesi referansında çok kimliklik çok dillilik ve anadilde savunma hakkı (Ortadoğu’yu yeniden Medine yapmak)’ konuları işlenecek.

2. oturum ise ‘Kur’an ve Hadiselerde Ezen Ezilen İlişkisi’ ele alınacak. İslam'da zalim ve mazlum kavramı, Tarihsel süreç içerisinde ezen devlet ezilen toplum olgusu ve günümüze kadar hakikat, adalet mücadelesi, İslam’ın ezen ezilen çelişkisine çözüm önerisi konuları katılımcılar tarafından tartışılacak.

Barış süreci ve Kürt sorunun çözümü konuları 3. oturumda ele alınacak. Bu oturumda dikkat çeken konu başlıkları, Ortadoğu'daki gelişmeler bağlamında Kürt sorunu ve Rojava, Türkiye'nin Ortadoğu’ya yönelik politikası ve bunun Kürt sorunu üzerindeki etkisi Öcalan’ın 21 Mart 2013 deklarasyonu ve çözüm sürecinde gelinen aşama masaya yatırılacak.

Kongrenin ikinci gününde ‘İslam’da Savaş, Barış ve Şiddetin yeri’ konusu ele alınacak. Oturumun ilk konusu ‘İslam da savaşın yeri ve günümüzdeki iz düşümü’ olurken, ‘İslam'ın barış çağrısı’ ve ‘Günümüz İslam adına uygulanan şiddete doğru bakış’ ele alınacak. İslam’da kadının yeri 5. oturumda tartışılacak. Devamında ise ‘Hadis ve Ayetlerde Kadın’ konuları tartışmaya açılacak olan kongrenin 6. oturumunda Çalışma programının hazırlanması, çalışma gurubunun seçilmesinden sonra sonuç bildirgesi açıklanacak.

DİYANET YERİNE MEDRESELER AKTİF HALE GELSİN

Kongrenin detaylarına ilişkin ANF’ye konuşan Kongrenin çağrıcılarından yazar Ayhan Bilgen, “Kongre bir ihtiyaca ve beklentiye cevap vermek niyeti ile bu adımlar atıldı. Şüphesiz kongrenin eksikleri olacak, ama bundan sonrası için en iyisinin yapılması için bir çaba ortaya konulacak. Ortada iyi bir niyet var. İstenilen çabaya hizmet, başarısız olduğunda hedef haline geldiğinde ne İslami çevrelere ne diğer toplumlara bir yararı olmaz. Bu nedenle Kongremizde bir irade ortaya çıkacak. Bu irade hem yerelde sorumluluk üstlenecek ve yerelde desteklenecek. Türkiye’nin özellikle inanç alanı ile ilgili daha özgürlükçü bir irade ortaya çıkmasını hedefliyoruz. Bu ülkede Medreselerin yeniden aktif hale gelmesi lazım. Bunun yeniden planlanması ve diriltilmesi gerekiyor. Çünkü İslam’ın öğretilmesi ve öğrenilmesi devletin işi değildir, bu konuda bir iradenin ortaya çıkıyor olması son derece faydalı olacaktır. Diyanet gibi bir örgütlenme değil, insanların sivil oluşumlarının tartışılması için kongre önemli bir başlangıç olacak. Ortadoğu’da faturası İslam’a kesilen şiddet eylemlerinde Müslümanların takınacağı tavır kongrede netleşecek. Yine hepimizin bildiği gibi Kürt sorunun çözümü için başlatılan çözüm süreci ne yazık ki istenilen düzeyde değil ve din boyutu dahil edilmemiş. Toplumsal dinamiklerin katılmadığı bir süreç başarıya ulaşmada zorlanır. ABD ve Güney Afrika gibi birçok ülke geçmişte yaşadığı sıkıntılar nedeniyle din adamları, papaz ve Kiliselerin ciddi sorumluluklar üstlendiğini biliyoruz. Kürt sorunun çözümünde de İslami duyarlılığı olan kişilerin sürece dahil edilmesi lazım. Kongrede böyle bir iradenin çıkacağını düşünüyorum” dedi. / anf