Cumartesi Anneleri: 'Zaman aşımını kabul etmiyoruz'

Dayîkên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), Amed, Batman ve Şırnak’ta gerçekleştirdikleri eylemlerde kayıpların akıbetini sorarak faili meçhullerdeki zaman aşımına dikkat çekti.

Cumartesi Anneleri: 'Zaman aşımını kabul etmiyoruz'
Dayîkên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), Amed, Batman ve Şırnak’ta gerçekleştirdikleri eylemlerde kayıpların akıbetini sorarak faili meçhullerdeki zaman aşımına dikkat çekti. İHD Şube Başkanı Raci Bilici, “Kayıplar ve faili meçhul cinayetlerle ilgili hiçbir dosyanın zaman aşımına uğramasını kabul etmiyoruz. Çünkü bunlar insanlığa karşı işlenmiş suçlardır. Devlet isterse bu katliamların faillerini hemen ortaya çıkarabilir” dedi.


AMED İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 244'üncü haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti.

Oturma eylemine İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve kayıp yakınları katıldı.

Kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Şube Başkanı Raci Bilici, yıllardır bu alanlarda kayıpların akıbetini sorduklarını ve faillerin de yargılanmasını istediklerini belirtti. Bilici, “Ancak devletin tutumu yaklaşımı değişmemiştir. Bu katliamları yapanlar hala aramızda. Yargı hiçbir şekilde bunların üzerine gitmeyip tam tersine bu kayıpların bulunması için mücadele eden insanları tutuklayıp cezaevine atıyor” dedi.

90’lı yıllarda işlenen çok sayıda faili meçhul cinayet ve kaybedilenlerle ilgili dosyaların zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Bilici, şunları söyledi: “Biz buradan net bir şekilde tekrardan söylemek istiyoruz; siz kayıplarımızı bulmadan, faillerini yargılamadan biz bu mücadelenin peşini bırakmayacağız. Çünkü tüm bunlar devletin eliyle gerçekleşmiş katliamlardır. Örnek olarak, zaman aşımına girmesine bir gün kala Kulp Alacaköy’de katledilen 11 köylünün faili Bolu Dağ Komandı Tugayı Komutanı Tümgeneral Yavuz Ertürk hakkında yakalama kararı çıkartıldı ve olayla ilgili ifadesi alındı. Böylelikle zaman aşımı kesilmiş oldu. Bu nedenle biz buradan yargı organlarına çağrıda bulunuyoruz; bu tür risklere girmeden, dosyaların zaman aşımına yaklaşması beklenmeden ilgili soruşturmaların yürütülmesi ve davaların açılmasını istiyoruz.”

Kayıp yakınları bu hafta Mardin’in Midyat İlçesi Toptepe Köyü’nde 1991 yılında gözaltına alınarak kaybedilen Süleyman Atalan’ı sordu.  

Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları 23 yıl önce gözaltında kaybedilen Süleyman Atalan anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.

BATMAN (ÊLÎH) : İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınlarının 244'ncü haftasındaki eylemleri Gülistan Caddesi'nde yapıldı. Kaybedilenler ve faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin fotoğraflarının bulunduğu "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" yazılı pankartın açıldığı eyleme çok sayıda kayıp yakını, İHD üyesi ve yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER ve KESK'e bağlı sendika temsilcilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.

Eylemde konuşan İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, 90'lı yılarda kaybedilenlerin akıbetinin belirlenip faillerinin yargılanması için her hafta meydanlarda çağrıda bulunduklarını hatırlattı.

Balyoz davasında bazı sanıklara "beraat" kararı veren yargı mensuplarına tepki gösteren Künteş, "1990'lı yıllarda bölgemizde yapılan bütün failli meçhuller onlar yaptı. Hepsinden eski generaller sorumlu. Şimdi de onlar serbest bırakıyorlar. Bu durum kabul edilecek bir durum değildir" dedi.  Açıklama oturma eyleminin ardından sona erdi.

ŞIRNAK (ŞIRNEX): Kayıpların akıbetini soran Dayîkên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), her hafta Şırnak'ın Cizre ilçesinde gerçekleştirdikleri eylemlerinde bu hafta Siirt'in Eruh ilçesinde askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Hüseyin Timurtaş'ın akıbeti soruldu.

Eylem Orhan Doğan Caddesi Anadolu Lisesi önünde gerçekleşti. Kayıp yakınları İHD, MEYA-DER ve KURDİ-DER temsilcileri de katıldığı bugünkü eylemde Fatma Timurtaş,  eşi Hüseyin Timurtaş'ın kaybediliş hikâyesini anlattı. 1993 yılında Siirt'in Eruh (Dihê) ilçesine bağlı Boncuk (Hêtma) köyünde imza atmaya gittikten sonra kendisinden haber alınamadı.

Fatma Timurtaş, "Eşim yaklaşık 15 gün boyunca askerler tarafından işkencelere maruz kaldı. Her tarafı yaralar, morluklar ve kırıklarla kaplıydı” dedi.  

Askerlerin eşinin her gün ilçe karakoluna giderek imza atması gerektiğini söylediklerini belirten Timurtaş, "Ertesi sabah eşimle birlikte ilçedeki karakola gittik. Yaklaşık 3 veya 4 gün eşim imza atmaya gitti, geldi. En son imza atmak için girdiği karakoldan bir daha çıkmadı.  O günden sonra bir daha eşimden hiçbir şekilde haber alamadık, yıllar geçti hala haber alamadık" şeklinde konuştu.

Beş çocuğunu sefalet içinde tarlalarda çalışarak büyüttüğünü söyleyen Timurtaş, yaşadıklarını şöyle anlattı: " Bizler daha ne kadar bu duvarların dibinde bekleyeceğiz? Kemiklerimizi bize verin ve bu zulmü yapanlarında cezalarını verin."

Ardından konuşan İHD Şırnak Temsilcisi Yusuf Vesek, “Kaçırılan Hüseyin Timurtaş hacıydı, 50 yaşlarındaydı, elinde silah yoktu. Bu insanın ne suçu vardı? Yıllardır aileleri kendilerinden bir haber bekliyor. Bu hükümetin bu kayıplar ortaya çıkaracak gücü var ama yapmıyor" diye konuştu. / anf

Güncelleme Tarihi: 13 Ekim 2013, 12:30
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER