HDP Cizre Heyeti: Cizre'de 6 kişi hayatını kaybetti

HDP Cizre Heyeti, ilçede yaşananlara ilişkin açıklama yaptı. 6 kişinin hayatın kaybettiğini belirten Heyet, “Cizre yanıyor, Cizre kanıyor!” diyen heyet, “Cizre halkına sahip çıkalım” dedi.

HDP Cizre Heyeti: Cizre'de 6 kişi hayatını kaybetti

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre Heyeti ilçede yaşananlara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Heyette bulunan milletvekilleri Aycan İrmez, Ayşe Acar Başaran, Enise Güneyli, Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encü, Gülser Yıldırım, Leyla Birlik, Leyla Güven, Mahmut Toğrul, Mehmet Ali Aslan, Nursel Aydoğan, Sibel Yiğitalp ve Ziya Çalışkan’ın imzasıyla yapılan açıklamada, “Cizre yanıyor, Cizre kanıyor! Cizre halkına sahip çıkalım” çağrısında bulunuldu.

Heyet tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

‘6 kişi hayatını kaybetti’

İki yurttaşımız kalp krizi sonucu, bir bebek hastaneye götürülemediği için, 10 yaşındaki bir kız çocuğu ile iki genç de silahlı yaralanma sonucu olmak üzere toplam 6 yurttaşımız yaşamını yitirmiş durumdadır. Polisin saldırıları sonucu halk cenazelerini ne hastaneye ne de mezarlığa götürememektedir. Cenazeler mahalle camisinde bekletilmektedir.

Çünkü Cizre’de halk evlerinden dışarıya çıkamamakta, dışarıdan evlerine gidememektedir. Sait Çağdavul adlı yurttaşımızın cenazesinin Nur mahallesinde bulunan bir camide bütün gün 40 derece sıcağın altında özellikle bekletiliyor olmasını hangi ahlak ölçütüyle açıklayacağız?

Trafik kazasında ölen bir yurttaşın cenazesinin dahi morgdan alıp defnedilmesine izin verilmiyor. Yaralıların mahallede bekletilip ölüme terk edilmelerini ve bütün bunlar olurken ambulansların geçişlerine izin verilmemesini hangi kutsal kitabın fıkhıyla açıklayacağız? Yaralı polislerin tedavisi için sağlık personelinin kafalarına silah dayayarak çatışma alanına zorla götürülmesini olağan bir durumdan mı sayacağız?

‘Şırnak Valisi kamuoyunu aldatıyor’

Şırnak Valisi’nin “Vatandaşlarımızın başta sağlık olmak üzere gerek duydukları ihtiyaçları titizlikle karşılanmaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” şeklindeki açıklamasının gerçeği yansıtmamaktadır.

Saray’ın ve AKP’nin Kürt halkına karşı giriştiği bu amansız savaşta hakikati Saray’ın lehine eğip bükerek hem kamuoyunu aldatıyor hem de kamuoyuna büyük bir saygısızlık yapıyor. Saray’ın ve AKP’nin özel kalem müdürü Sayın Vali hakikati katlediyor.

Saray’ın aldığı savaş kararını harfiyen yerine getirme gayretkeşliğinizin artık bir düşman hukukuna dönüştüğünü ve uygulamalarınızla savaş suçu işlediğinizi bilmenizi isteriz. Sokağa çıkma yasağı uygulayarak, halkı katliam tehdidi altında bırakarak mı Cizre’nin huzurunu sağlayacaksınız?

Hastaların hastanelere gitmesini engelleyip ölüme terk ederek mi yaşam haklarını sağlayacaksınız? Halkı ekmeksiz, susuz, elektriksiz bırakarak mı terbiye edeceksiniz? Cenazeleri defnedilmesini engelleyerek mi iman sahibi bir insan olduğunuzu göstereceksiniz? Bunun için sizi Cizre’de uyguladığınız bütün özel uygulamalardan vazgeçmeye ve yasaların tanıdığı yetkilerinize çekilmeye davet ediyoruz.”

‘Sağlık ihtiyaçları karşılanamıyor’

Cizre Devlet Hastanesi’nde sadece bir doktor çalışabilmektedir. Diğer sağlık çalışanlarının bir kısmı can güvenliği nedeni ile ilçeyi terk etmiş durumdayken bir kısmı da çatışmalar nedeni ile hastaneye gelemiyorken nasıl oluyor da sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasından gururla bahsedebiliyorsunuz?

‘Cenazeler camide bekletiliyor’

Polisin saldırıları sonucu halk cenazelerini ne hastaneye ne de mezarlığa götürememektedir. Cenazeler mahalle camisinde bekletilmektedir. Sait Çağdavul’un cenazesinin Nur mahallesinde bulunan bir camide bütün gün 40 derece sıcağın altında özellikle bekletiliyor olmasını hangi ahlak ölçütüyle açıklayacağız?

‘İlçede hayat durdu’

Sayın Vali, telefonlarımıza neden yanıt vermediğinizi biliyoruz. Çünkü kurgulanan yeni konseptin yereldeki acentasının siz olduğunu biliyoruz. Üç gündür taburcu edilen hastalar evlerine gidemiyorlar. Anemi hastası olan bir çocuk ve bebeklerin de olduğu birçok kişi mahsur kalmış durumdadır. Fırınlar kapalı, evlerde ekmek tükenmiş durumda. Özellikle Nur, Cudi ve Sur mahallelerinde elektrik ve su yok. Süt, bebek maması, kuru gıda bitme noktasına gelmiş durumda. Burada saymakla bitiremeyeceğimiz hak ihlalleri 90’lı yılları fersah fersah aşmış durumdadır.”

“Cizre yanıyor, Cizre kanıyor! Cizre tercihi yüzünden cezalandırılıyor” denilen açıklamada bütün kamuoyuna başta Cizre olmak üzere bölge genelinde yaşanan hak ihlallerine karşı duyarlılık çağrısı çağrı yapılarak, demokratik toplum örgütleri demokratik tepkilerini ortaya koymaya ve Cizre halkına sahip çıkılmaya davet edildi.

Ne olmuştu?

Cizre’de 4 Eylül 2015’te saat 20.00’dan itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.

5 Eylül 2015 günü Nur Mahallesi Botaş Caddesi üzerinde polisin zırhlı araçtan açtığı ateş sonucu biri ağır olmak üzere 3 kişi yaralanmıştı.

HDP tarafından bölgeye iki heyet gönderildi. İlk heyette HDP Diyarbakır milletvekilleri Sibel Yiğitalp, Nursel Aydoğan, Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, Şırnak Milletvekili Aycan İrmez ve Cizre Belediye Eş Başkanı Leyla Birlik yer alırken ikinci heyette ise HDP’li vekiller Leyla Güven, Ziya Çalışkan, Ayşe Acar Başaran ve Mehmet Ali Aslan, yer almıştı.

Cizre’de incelemelerde bulunan Diyarbakır Barosu heyeti ise akşam saatlerinde yeniden operasyon hazırlıkları yapıldığını belirterek “Son hazırlıkları yapılan operasyondan sivil halkın zarar göreceğinden endişe ediyoruz” demişti.

Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Nuri Akman ve Cihan Ölmez, polislerin silahlı saldırısına maruz kalmıştı.

Cizre’de sokağa çıkma yasağının 3. gününde gece saatlerinde İdil Caddesi’ne konuşlandırılan kobra tipi zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu Nur Mahallesi’nde Sait Çağdavul (19) isimli bir genç boğazına isabet eden kurşun ile yaşamını yitirdi.

Nur Mahallesi’nde 5 Eylül akşamı rahatsızlanan Muhammed Tahir Yaramış isimli 35 günlük bebek, polislerin mahalleye ambulansın girmesini engellemesi sonucu hayatını kaybetti.

Ayrıca ilçede iki kişinin polis tarafından açılan ateşte öldüğü iddia edildi.

Güncelleme Tarihi: 08 Eylül 2015, 00:09
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER