ŞIRNAK

Şırnak'ın Cizre ilçesinde Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri) üyeleri, 332'nci haftada Sanat Sokağı'nda bir araya gelerek adalet arayışlarını sürdürdü. Eyleme kayıp yakınlarının yanı sıra siyasi parti ve sivil toplum örgütü yöneticileri ile halk katıldı.

İHD Üyesi Abdulkerim Pusat, devlet destekli yargısız infazlara dikkat çekerek, "Bu katiller bugün halen yargılanmadı, adalete hesap vermediler. Bu insanların yargılanması için hakim ve savcılara çağrıda bulunuyoruz; adaleti sağlayın" dedi.

Eylemde, 1994 yılında Şırnak'ın Güçlükonak (Basa) ilçesine bağlı Hêtma köyünde, askerlerce alıkonulduktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan 10 çocuk babası Fettah Erden'in hikayesi anlatıldı. Askerler tarafından gözaltına alınan ve günlerce karakolda tutulan Erdem'in, katledildikten sonra "gözaltına alınmadı" denildiğini aktaran Pusat, karakola Erdem'i sormak için giden aile bireylerinin de askerler tarafından "Gidin buradan, yoksa sizlerin de sonunuz iyi olmaz" şeklinde tehdit edildiğini bildirdi.

Pusat, "O dönem karakolda komutan olarak görev yapan Ertaş Teğmen ve 'Kara Bela' olarak adlandırılan Mehmet isimli iki asker, aileyi göç etmeye zorladı. Köylerini terk etmedikleri taktirde ölümün onları da bulabileceği tehdidini yaptılar" dedi.

Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

YÜKSEKOVA

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde İHD ve kayıp yakınları 57'ncisi haftada Sanat Sokağı'nda bir araya geldi.

Eylemde, 5 Mayıs 1994'te Çukurca'ya bağlı Kazan (Tiyar) köyünde askerlerin yol gösterme bahanesiyle yanlarına aldığı ve ardından köyün çıkışında işkenceyle katledilmiş cenazesi bulunan Enter Özdemir'in hesabı soruldu.

Yusuf Özdemir, babasının hikayesini şöyle anlattı: "Akşamüzeriydi. Askerler köye baskın yaptı ve Kazan (Tiyar) köyünü taradılar. Tarama geç saatlere kadar sürdü. Gece saat 24.00 sıralarında askerler evimize geldiler, ekmek istediler. Babama 'Biz köyden geçen köprüyü bilmiyoruz. Bize yol göster' dediler. Babamı köprüye kadar götürdüler. Ancak askerler babamın el ve ayaklarını bağlayarak esir aldı. Ondan sonra panzerin arkasına bir iple bağlayarak yaklaşık 4 kilometre sürüklediler. Sonra köyün bitişinde bulunan Selim Akar adlı köylünün evini tarayarak 10 yaşındaki bir çocuğu da katlettiler. O zaman babam şehit düşmüştü. Şehit olmasına rağmen cesedi kurşuna dizilerek parçalanmıştı. Babamın cenazesini 3 günlük aramadan sonra köyün dışında bulduk."

Özdemir, olay sonrası savcının olay yerine gelmediğini, Bolu Dağ ve Komando Tugayı askerlerinin iki cenazenin Çukurca'ya götürülmesine izin vermediğini de anlatarak, cenazeleri geri götürerek otopsi yapılmadan köyde toprağa verdiklerini belirtti. Babası ile 10 yaşındaki çocuğun katledilmesinden bir gün sonra köye gelen askerlerin köyü ateşe verdiğini söyleyen Özdemir, "Askerler ertesi gün sabahın erkenden tekrar köyü kuşatma altına aldılar ve köyün boşaltılmasını istediler. Bir gün sonra köyün tamamı boşaltıldı. Kimisi Çukurca'ya, kimi Hakkâri'ye, diğerleri de Yüksekova'ya göç ettiler. Yüksekova'ya yerleştikten sonra 1995 yılında dava açtık. Yeteri kadar resmi belge-bilgi olmadığı için davamız reddedildi. Temyiz ettik, ancak buradan da olumsuz cevap aldık. Ancak biz çocukları olarak bu davanın failleri bulununcaya kadar sürdürmekte kararlıyız" diye konuştu.

AMED

Amed'de kayıp yakınları, İHD yönetici ve üyeleri, DİYAY-DER, Barış Anneleri Meclisi ve halk "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenledikleri oturma eylemlerinin 325'incisini Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde 19 Kasım 1995 tarihinde Lice'de kaybedilen İzzet Tuğal'ın hikayesi anlatıldı.

Eylemde konuşan İHD Başkanı Raci Bilici, AKP hükümetinin failleri bildiğini ama yargılamadığını ifade ederek, faillerin yargılanması için mücadelelerinin devam edeceğini belirtti.

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise 1995 yılından beri kayıp yakınlarının eyleminlerine devam ettiğine işaret ederek, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürt sorunu yok" inkarcılığına tepki gösterdi. Türkdoğan, "Eğer Kürt sorununun varlığını inkar ediyorsanız bu insanlar neden burada oturuyor? Neden insanlar katledildi? Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum; Kürt sorunu vardır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştir" dedi.

İHD Yönetim Kurulu Üyesi Nigar Kocaman, İzzet Tuğal'ın kaybedilme hikayesini anlattı. Kocaman, "19 Kasım 1995 yılında İzzet Tuğal'ın evine baskın düzenlenir. Gözaltına alınan İzzet'in ailesi DGM ve Lice Cumhuriyet Savcılığı'na başvurur, ancak gözaltında olmadığı bilgisi verilir. 20 Aralık'ta İzzet'in cenazesi Bene köyü ve Çavundur köyü arasında bulunan Çiyayê Reş'te bulunur" dedi.

BATMAN

İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları adalet arayışlarının 325'inci haftasında Gülistan Caddesi'nde bir araya geldi. DBP, HDP yöneticileri HDP Batman milletvekili adayları, Barış Anneleri Meclisi ve MEYA-DER temsilcileri de eyleme katılarak kayıp yakınlarına destek verdi.

HDP Batman Milletvekili Adayı Ayşe Acar Başaran, Batman'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Erdoğan'ın yüzü varsa bugün annelerin yanan yüreğini ve acılarını görsün. Daha önce Berfo Anne'nin yanına gitmişti. Ona oğlunu öldürenleri bulacağını söylemişti. Seneler geçti, Berfo ananın yaşamını yitirişi. Ama hala katiller bulunup yargılanmadı. Biz merak ediyoruz, daha kaç anne çocuklarının katillerinin yargılanmasını beklerken yaşamını yitirecek? Buradan Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz, bir an önce katilleri ortaya çıkarsın ve yüreği yanan annelerden özür dilesin" diye konuştu.

İHD Batman Şube Yöneticisi İlyas Tarim ise faillerin halen toplumun içinde yaşadığını söyledi.

Erdoğan'ın Batman'a gelişine de değinen Tarim, "Erdoğan bugün 'faili meçhul'e gidenlerin şehri Batman'a geldi; ama bundan hiçbir yurttaş memnun değil. Kürt halkı üzerinden siyaset yapan ve son olarak Kürt sorununu görmeyen Erdoğan, hangi yüzle Batman'a geliyor" diye tepki gösterdi. / Firatnews