Öcalan: Hükümet ve bizim cephemizde önemli gelişmeler olacak

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, PKK lideri Abdullah Öcalan ile dün İmralı Adası'nda yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını ANF'ye anlattı...

Öcalan: Hükümet ve bizim cephemizde önemli gelişmeler olacak
PKK lideri Abdullah Öcalan, iş cinayetine uğrayan emekçiler için başsağlığı dileyerek, "Bu katliamın IŞİD'in katliamından farkı yok; kınıyorum" dedi. Öcalan, hasta tutsakların tahliye edilmemesine ise "Kanser olan hasta tutsakları bile bırakmadılar. Bu, ahlaki yaklaşım değil. Biz üzerimize düşen her şeyi yaptık ama onlar midesi delinmiş, hortumla beslenen hastayı bile bırakmadılar. İsrail bile bir askere karşı bin tutukluyu serbest bıraktı" diye tepki gösterdi. Önümüzdeki günlerde her iki tarafta da önemli gelişmelerin olacağını ifade eden Öcalan, sürecin başbakana bağlanmasını da önemsediğini kaydetti. Öcalan, Êzîdîlerle dayanışmanın da seferberlik ruhuyla sürdürülmesini istedi.


HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile dün İmralı Adası'nda yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını ANF'ye anlattı...

ANF'ye açıklama yapan, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Öcalan'ın sağlığı ve görüşmenin süresi hakkında, "Saat 13.15'de Sayın Öcalan ile toplantı masasına oturduk. 17.15'e kadar, 4 saatlik bir toplantı yaptık. İlk olarak sağlığını sorduk. Sağlığı ve moralinin iyi olduğunu ifade etti" diye bilgi verdi.

'IŞİD'İN KATLİAMLARINDAN FARKI YOK'

Buldan, Öcalan'ın, birinci gündem olarak İstanbul'da 10 kişinin yaşamını yitirdiği iş cinayetini belirlediğini ve şu ifadeleri kullandığını bildirdi:

"Yaşamını yitiren inşaat işçilerinin ailelerine başsağlığı diliyorum. Neo-liberal sistemin amansız yok ediciliği ve çürütücülüğü altında emekleriyle yaşamaya çalışan madenciler, inşaat işçileri ve mevsimlik tarım işçilerinin uğradığı iş cinayetlerini kınıyorum. Bu konuda tartışma ve yoğunlaşma yaratmamız gerekiyor. Emekçi halklar içinde örgütlenme olmadığı sürece bunların önüne geçilemez. Toplumsal vicdanı devreye koymak gerekir. Bu katliamlarla IŞİD'in katliamları aynıdır. Taşeronlaştırma, sendikasızlaştırmayla mücadele konusunda bizim çalışmalarımız var ama köklü tedbir almak istiyorum, köklü çözümler istiyorum. Eğer bu cinayetler konusunda tartışma ve yoğunlaşma yaratırsanız; kadın, doğa cinayetlerine, Kürt katliamlarına, IŞİD'in katliamlarına karşı da çözüm geliştirebilirsiniz."

'AHLAKİ DEĞİL!'

Buldan, Öcalan'ın hasta tutsakların tahliye edilmemesine de şu sözlerle tepki gösterdiğini aktardı:"Kanser olan hasta tutsakları bile bırakmadılar. Bu, ahlaki yaklaşım değil. Biz üzerimize düşen her şeyi yaptık ama onlar midesi delinmiş, hortumla beslenen hastayı bile bırakmadılar. İsrail bile bir askere karşı bin tutukluyu serbest bıraktı. Bu sorun sürecin başından beri çözülmeliydi. Çözüm sürecine dair her konuda iyi niyetimizi ortaya koyduk ve iyi niyet gerçekten önemlidir. Hükümetin acilen hasta tutsaklar için adım atması, iyi niyetini göstermesi gerekiyor."

"Hasta tutsakların durumundaki aciliyet ve onlara dönük yaklaşımdaki lakaytlık göz önüne alındığında müzakere ruhu eğer hasta bedenlere can veremeyecekse bu çözümü halka anlatmak imkansız hale gelecektir. Bu mesele bir müzakere maddesi olamayacak kadar insani ve hayati bir hakkın kullanımından ibarettir."

İZLEME KURULU VE SEKRETARYA

Öcalan'ın sürece ilişkin İzleme Kurulu ve sekretarya meselesini de görüşmede gündeme getirerek, şu ifadeleri kullandığı öğrenildi:

"İzleme Kurulu acilen oluşturulmalı. Bütün olumsuzluklara karşı İzleme Kurulunca çalışacak herkesin büyük sorumluluğu olacak. Çözümün ilerlemesinde pozitif yansıması olacak. Sekretaryaya ihtiyaç var. Sürecin ilerlemesine ihtiyaç var. Ben not tutamıyorum, yazamıyorum; sadece konuşuyorum. Siz yazıyorsunuz ama benim böyle imkanım yok. Dolayısıyla bütün bunların kolaylaşması için sekretaryaya ihtiyaç var. Bundan sonra her şey belgeleriyle resmi kayıt altına alınmalıdır; sürecin sağlıklı ilerlemesi için bu gerekiyor. Bu kurulları oluştururken devlet de kendi kurullarını oluşturmak durumundadır. Böyle olursa süreci barış ve çözüme taşıyabiliriz."

YOL HARİTASI ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE NETLEŞECEK

Buldan, Öcalan'ın önümüzdeki günlerde önemli gelişmeler olacağını belirttiğini ve hükümete "tek yönlü dayatmadan vazgeçme" çağrısında bulunduğunu vurguladı:

"Süreci ilgili çeşitli sıkıntı, engelleme, provokasyon ve tek yönlü dayatmalara rağmen sürdürüyoruz. Diyalog süreciydi ama yeni format altında, yakın dönemde pratikleşme aşamasına gelmiştir. Bu aşama sadece ülkemizin değil, bölgenin de kaderini belirleyecektir. Hükümetin bu ciddiyetle yaklaşması ve hızlı olması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde hükümet ve cephemizde yeni, önemli gelişmeler olacaktır. Siz de hükümetle görüşmelerinizi aksatmamalısınız. Sürecin başbakana bağlanması önemli ve daha anlamlı. Muhtemelen bundan sonraki görüşmelerde yol haritasına ilişkin esas ve usule ilişkin önemli görüşmeler olacak."

Buldan, Öcalan ile hem de kendilerinin hükümetle yapacağı görüşmelerin ardından yol haritasının netleştirilip kamuoyu ile paylaşılabileceğini kaydetti.

'SEFERBERLİK RUHUYLA YARDIMCI OLUNSUN'

Öcalan'ın Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere de, "Şengal ve Rojava başta olmak üzere, soykırım amaçlayan saldırılara karşı 21. yüzyılın en destansı direnişini sergileyen halkı ve onurlu direniş güçlerini selamlıyorum. Êzîdîler kadim bir halktır. Türkiye'ye, Kuzey'e gelen Êzîdî halkına karşı herkesin seferberlik ruhuyla yardımcı olması gerekiyor; herkes üzerine düşen görevleri yerine getirmeli. Son zamanlarda sadece Êzîdîler değil, Türkmen ve Asuriler de katliam tehlikesiyle karşı karşıya. Bütün bu halkların yaşam hakkını onur meselesi ve ortak yaşamın teminatı olarak görüyoruz. Bu konudaki duyarlılık ve dayanışma artmalıdır. 

ULUSAL KONGRE

Öcalan'ın Ulusal Kongre hakkında ise "Ulusal Konferansın üzerinde bir şerh vardı. Bu şerh bundan sonra kalkmak durumundadır. Bu süreç ilerledikçe, müzakereye geçildikçe üzerindeki şerh de kalkacaktır. Sayın Barzani ve Sayın Talabani'nin tutumları çok önemli ve belirleyici olacaktır. Kendileriyle bu konudaki diyalog ve ilişkilerin devam etmesi ve Ulusal Kongrenin kısa zamanda hayata geçmesi gerekiyor" dediği öğrenildi.

'TOPRAĞIMIZI, SUYUMUZU, ENERJİMİZİ KOMÜNLEŞTİRELİM'

Görüşmede enerji, toprak, su sorununu da gündeme getiren Öcalan, "Basından takip ettim. Toplumun bu konuda örgütlenmesi vicdan meselesidir. Temel slogan; 'toprağımızı, suyumuzu, enerjimizi komünleştirelim, demokratik özgür yaşamı inşa edelim' olmalıdır. Bu slogan esas alınmalı, halkımız meseleye bundan sonra bu çerçevede yaklaşmalıdır" dedi.

KADIN GERİLLALAR VE HPG'DEN MEKTUP

Buldan, Öcalan'a birkaç gün önce Bakanlık aracılığıyla 2 ayrı mektup gönderdikleri bilgisini verdi: "Hem Kandil'deki kadınların hem de HPG'nin Sayın Öcalan'a mektupları vardı. Sayın Öcalan mektupları teslim almış. En kısa zamanda her iki tarafa da cevaben mektup yazacağını söyledi."

'DEVLET HEYETİYLE CUMARTESİ GÜNÜ KAPSAMLI GÖRÜŞME YAPMIŞ'

Öcalan'ın devlet heyetiyle kapsamlı görüşmesini de cumartesi günü yaptığını öğrendiklerini aktaran Buldan, "Bundan sonra daha sık bir araya geleceklerini söyledi. Sık aralıklarla devlet heyetiyle görüşeceğini söyledi" diye ekledi.

"DTK'nin genel kurulunu başından beri izledim. Yeni seçilenlere başarılar diliyorum. DTK proto-meclis durumundadır, önemli bir mevzidir. Buradaki çalışmalar yüz yıllık gelecek konusunda önem taşıyor."

"Basını yakından takip ediyorum. Gazeteler aynı şekilde ulaşıyor. Özellikle süreci, bu meseleyi aydın ve yazarların, medya grubunun çok daha ciddiyet ve sorumlulukla ele alması gerekiyor. Aydın, akademisyen ve politikacıların böylesi büyük meselede öneri ve katkılarına ihtiyaç var."

"Hasta tutsaklara özel selamlarımı gönderiyorum. Özgür koşullarda tedaviye başlamalarını bir an önce duymak istiyorum." / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 09 Eylül 2014, 18:47
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER