Uluslararası gözlemcilerin seçim raporu

7 Haziran seçimleri için Türkiye’de bulunan uluslararası gözlemciler, yaşanan şiddete ve can kayıplarından sonra katılımın yüksekliğini, demokratik seçimlere olan bağlılığın göstergesi olarak yorumladılar.

Uluslararası gözlemcilerin seçim raporu

7 Haziran genel seçimleri için Türkiye’de bulunan uluslararası gözlemciler, partilerin seçim çalışmalarını ve seçim gününü gözlemleyerek raporlarını hazırladı.

Gözlemciler, kampanya sürecinde, iktidar ve iktidara yakın çevreler tarafından medya üzerinde kurulan baskıya dikkat çekerken, yüzde 10 barajının çoğulcu bir parlamento yapısının önüne geçtiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı’nın aktif olarak seçim çalışmalarına dahil olduğunu söyleyen gözlemciler, 7 Haziran’da ve seçim öncesi meydanlarda yaşanan yüksek katılımı öne çıkardı.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Kısa Dönem Seçim Gözlem Heyeti Lideri Vilija Alekmaite, “Dün (7 Haziran) sandık başında onca insanı görmek beni oldukça etkiledi, özellikle yaşanan şiddete ve can kayıplarından sonra. Bu boyuttaki siyasi katılım, onların demokratik seçimlere olan bağlılığını gösteriyor. Basın özgürlüğü ve yüksek baraj da dâhil diğer sorunlar, halkın seçimini daha iyi yansıtacak şekilde olmalı” diye konuştu.

‘Seçim barajı düşürülmeli’

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (PACE) Başkanı Tiny Kox da seçim barajının büyük oranda düşürülmesi gerektiğini raporuna ekledi.

AGİT Delegasyonu Başkanı Ignacio Sanchez Amor, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyalarındaki baskın rolünün, adil bir seçim yapılması konusunda yarattığı engellere dikkat çekiyor.

‘Seçim kampanyaları yasalarla uyumsuz’

AGİT gözlemcilerinin raporunda medyanın seçim yayınlarına da değinildi. Medya gözlem raporlarına göre, kanallar seçim yayını konusunda kutuplaşmış durumdaydı ve devlet kanalı da dahil, 5 kanaldan 3’ü açıkça iktidar partisi lehine yayın yaptı.

Raporda, seçimlerin daha şeffaf olması için çalışmalar yapılması gerektiği vurgulanıyor.

AGİT, Yüksek Seçim Kurulu’nun, seçim kampanyaları ve seçim yönetimi da dahil birtakım konularda aldığı bazı kararların yasalarla uyumsuz olduğunu ve bu uyumsuzlukların hukuki değerlendirmesinin yeteri kadar yapılamadığını belirtiyor. Bu durumsa, rapora göre, güçler ayrılığı prensibine ters düşerken, seçimle ilgili sorunlara hukuki çözümü zorlaştırıyor.

Güncelleme Tarihi: 09 Haziran 2015, 15:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER