Ahmet Davutoğlu'ndan Erdoğan'a 'Simit Sarayı' tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Simit Sarayı'nın borcundan haberim yok' açıklamasına Ahmet Davutoğlu'ndan tepki: "Simit Sarayı'nın 500 milyon dolarlık borcundan haberi olmayıp, Şehir Üniversitesi'nin ödenebilir durumdaki 50 milyon dolarlık borcundan nasıl haberi oluyor?"

Ahmet Davutoğlu'ndan Erdoğan'a 'Simit Sarayı' tepkisi
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu partisinin Kurucular Kurulu toplantısı alınan kararları açıkladı. “Basın ve basın mensupları demokrasimizin en büyük gücüsünüz, basın mensuplarının neler çektiğini bakanlık ve başbakanlık dönemimden biliyorum” diyen Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Simit Sarayı ile ilgili dün yaptığı açıklamaya ilişkin de “Simit Sarayı’nın 500 milyon dolarlık borcundan haberi olmayıp, Şehir Üniversitesi’nin ödenebilir durumdaki 50 milyon dolarlık borcundan nasıl haberi oluyor” dedi.

Davutoğlu’nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

HEPİMİZ BİR ARADAYIZ: Genel başkanlık ağır bir yüktür. Hedefi de kurumsallaşmayı sağladıktan sonra bu emaneti alıp daha iyi daha ehil nesillere tevhi etmektir. Biz de bu görevi üstlendik. Müslüman, Hıristiyan, Sünni, Alevi, Kafkas kökenli olmak üzere hepimiz bir aradayız. Bizim temel hedefimiz kurumsallaşmayı en iyi şekilde yapmak. Halkımızın beklediği iletişim yöntemini ve politikaları ortaya koymak. Allah utandırmasın.

MUTABAKATA SADIK KALMAK İÇİN SABRETTİM: Gerek şahsiyetime gerekse temsil ettiğim arkadaşlarıma yönelik ağır suçlama olunca cevap vermek hakkımızdır. Sayın cumhurbaşkanı düşen bir yaprak dökmüş, biz doğan baharı görürüz. Cumhurbaşkanlığımız’ın yaptığı atfa gelince o konuşmayı milletimiz çok iyi hatırlamaktadır. Bir kriz yaşanmasın, bütün acımı yüreğime gömerek o konuşmayı yaptım. Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık arasında bir çatışma doğmasın diye yaptım. Cumhurbaşkanı benim kadim dostumdur bu hukuk bozulmasın diye yaptım. Aramızdaki mutabakatın gereği bunu yaptım. Cumhurbaşkanı elini vicdanına koysun 3.5 yıl bu mütabakata sağdık kalmak adına her türlü hakarete trol çetelerinin saldırılarına sabırla tahammül ettim. Konferanslarım engellendi.

KAPIMA GELİP ‘SİZE OY VERDİK’ DEDİLER: Üç buçuk yıl bırakın mülakat yapmayı adımızı anan basın örgütleri tehdit edildi. Bütün bunları sineye çekip siyasi hayata geri dönmezdim ama 3.5 yıl sonra Türkiye’nin getirildiği, nepotizmin, her türlü yolsuzluk, şatafatın yaygın olduğu, millet ekonomik krizden ıstırap çekerken bunu görmeyen bir anlayışın yerleştiği yerde olmaz. Her gün kapıma insanlar gelip ‘size oy vermiştik neden bıraktınız ülke neden bu halde’ diye sorduklarında benim sözüm olmadı. Eğer bu kötü gidişatla ilgili yaptığım manifesto sonrasında oturup konuşma imkânı olsaydı yine susabilirdik. 3.5 yılda ayrı ayrı 5 tane rapor sundum. Bunların gereği yapılsaydı yine sesimiz çıkmazdı. Biz ayrılmadık o bizi ayırdı. Milletimiz bunu görmeli. Biz ihraç talebiyle sevk edildik. Tarihte ilk defa. Bunu yapanlar vefadan bahsedebilirler mi? Bir akademisyene amfileri kapatanlar cefadan bahsedebilir mi? En önemlisi en yakın arkadaşım dediği arkadaşına dolandırıcılık suçlaması yapılmasından sonra hâlâ vefadan bahsedilmesi mümkün mü? Ben hayatta hiçbir zaman hayatta verdiğim sözden geri dönmedim.

O TWEET DOĞRUDUR: Şahsi olarak hiçbir yerde cumhurbaşkanı ve ailesine laf söylenmesine müsaade etmem ama. Devlet bazında hakikatleri söyleriz. Kimse bize geçmiş sözümüzü hatırlatmasın mahcup olurlar. Böyle bir anayasa değişikliğine gitmeyin diye elimden gelen çabayı gösterdim. Bunların belgeleri var gerekirse bunları da açıklarım. O tweet’i attığımda söylediğim doğrudur bugün de doğrudur. Milletimizin kararı en doğru karardır. Milletin ortak kararına saygı duyarım. Bunu demiş olmak anayasa kararına hak vermek anlamına gelmez. sözü ağzımdan çıkarken yüreğimden gelmesine bakarım.

İYİ PARTİ’YE İHTİYAÇ OLMAZ: (Akşener’in ‘isterlerse milletvekili veririz’ açıklaması ile ilgili) Sayın Akşener bir zaruret halinden bahsetmiş. O bir geçmişteki bir uygulamaya atıfta bulunuyor. Ben siyasette doğal seyir içinde olmayan hiçbir şeye başvurmadım. İhtiyaç da olmayacağını düşünüyorum. Milletimiz bize ne takdir ederse başımızın üzerinde yeri var. Biz herhangi bir şekilde zorlukla karşılaşırsak herkesle demokratik ittifak yaparız her kesimle. Ak Parti’nin doğru gördüğümüz her hareketi destekleriz. Ak Parti bizi ihraç ederek köprü attı biz köprü kuracağız.

BAHÇELİ’NİN DİLİ SOĞUK SAVAŞ DİLİ: (Devlet Bahçeli’ye yanıt) Allah ona sağlık sıhhat versin, dış ajanlıkla suçlaması hoş olmuyor. ‘Dış ajanların oyuncağı’ dili Soğuk Savaş döneminde kalmış bir tabir, Allah sağlık versin. / DUVAR

Güncelleme Tarihi: 21 Aralık 2019, 13:37
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER