“2018-19 Türkiye’nin ve halklarımızın geleceği bakımından tayin edici ve kritik bir dönemeçtir” denilen açıklama, “Saray ve mevcut iktidar bloku hedefleri doğrultusunda belirli bir yol kat etse de, faşizmin kurumsallaşması asla bir mukadderat değildir” ifadelerine yer verildi.

HDP’nin “birleşik mücadele zeminleri yaratmayı partinin öncelikli görevleri arasında saydığı” belirtilen açıklamada, “Her bir muhalefet odağının özgün hedefleri, kendine özgü bir gündemi olabilir. Ancak içerisinden geçilen koşullarda birleşik mücadele ihtiyaç ve görevinin yakıcılığına sırtını dönmek, bizatihi bu özgün hedefleri gerçekleştirme imkanlarından da yoksun kalmak anlamına gelecektir” denildi.

‘TÜRK-İŞ’İN KARARI İBRETLİK VAKA OLARAK KAYDA GEÇECEK’

1 Mayıs kutlamalarına katkı verileceği aktarılan açıklamada, Türk-İş’in Hatay’da kutlama yapma kararı eleştirildi. Açıklamada, Türk-İş’le ilgili olarak, “Türk-İş’in Antakya’da 1 Mayıs kutlama kararı, devlet/hükümet ve sermaye güdümlü sendikacılığın ibretlik bir vakası olarak kayda geçecektir. Sendikaların emekçileri savaş siyasetine rıza göstermeye ikna etmenin aracı haline getirilmesine itibar edilmemeli, kendi hak ve özgürlükleri için alanlara çıkacak emekçilerle kol kola olunmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

İmralı Cezaevi’nde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’la 5 Nisan 2015’ten beri görüşme yapılamadığı belirtilen açıklama, hükümete, “Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve iletişim haklarının özgürce kullanılmasını sağlama” çağrısı yapıldı.

‘NÜKLEER ENERJİYE İHTİYAÇ YOK’

Açıklamada, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi de eleştirildi. Özelleştirmenin “Türkiye tarımının çökertilmesinin, halkın gıda güvenliğinin ve gıdaya nispeten ucuz erişiminin çöpe atılması” olarak nitelendirdiği açıklamada, karara karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin temelinin atılmasına tepki gösterilen açıklamada, “Dünyanın ve Türkiye’nin nükleer enerjiye ihtiyacı yoktur. Kapitalizmin sonu gelmez ve habire genişletilmiş ölçekte enerji ihtiyacı asla insanlığın gerçek ihtiyacı değildir” denildi.

‘SEÇİM GÜVENLİĞİ PARTİLER ÖTESİ BİR SORUN’

HDP’nin seçim güvenliğiyle ilgili önlemler alacağı aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“2019 seçimleri, olağan değil olağanüstü ve seçim ötesi bir anlam kazanan seçimlerdir. HDP, halk iradesinin hile ve zorbalıkla gasbını önlemek için parti olarak kendi hazırlıklarını yapacak ve kendi önlemlerini alacaktır. Ancak, seçim güvenliği ve OHAL’siz seçim aynı zamanda bütün muhalif parti ve güçlerin işbirliği yapmasını gerektiren bir konudur. Çünkü seçim güvenliği partiler ötesi bir sorundur.”

‘ASGARİ ÇERÇEVEDE İLKELER MUTABAKATI MÜMKÜN’

“HDP, 2018-19 dönemecine, Türkiye’nin geç Osmanlı’yı da kapsayan 150 yıllık demokratik birikiminin tasfiyesi ve istibdadın yeniden tesisi veya bu girişimin püskürtülmesi çerçevesinde bakmaktadır. Bu anlayışla HDP, bütün muhalif güç ve partiler arasında asgari çerçevede bir ilkeler mutabakatını mümkün görmektedir. Bu, en geniş yerel demokrasi, demokrasi ve insan hakları bahsinde tarihsel olarak erişilmiş en ileri evrensel standartlar bazında, tekçi ve totaliter rejimin tasfiyesini, yasamanın ve halk egemenliğin üstünlüğünü, kuvvetler ayrılığını, vb.ni içeren bir ilkeler mutabakatıdır. HDP, önümüzdeki dönemde, muhalefet saflarında bu tür bir ilkeler mutabakatı için sistematik bir çaba harcayacaktır. Bunun ötesindeki olası daha pratik ittifaklar için her bir seçimin kendi özgünlüğü ve dinamikleriyle ve gerçekleşme koşulları takibe alınarak değerlendirmeye devam edecektir.” / DUVAR