HDP'den Diyarbakır’da 'Kent Sözleşmesi'

HDP, 'nasıl bir yerel yönetim?' sorusuna yanıt oluşturması amacıyla 'Kent Sözleşmesi' hazırladı. 'Katılımcı, dürüst, şeffaf, eşitlikçi ve yerel üretimin desteklenmesi' vurgusu yapıldı.

HDP'den Diyarbakır’da 'Kent Sözleşmesi'
HDP’nin Diyarbakır Büyükşehir, Bağlar ve Kayapınar belediyeleri eş başkan adayları, yürütülen tartışmalar sonucunda hazırlanan Kent Sözleşmesi’ni, bir araya geldikleri sivil toplum örgütleri yöneticileri ve temsilcileriyle paylaştı.


HDP’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayları Adnan Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen Uyanık, Bağlar Belediyesi eş başkan adayı Zübeyde Zümrüt ve Kayapınar Belediyesi eş başkan adayı Necati Pirinççioğlu, 4’üncüsü düzenlenen ‘Emek, Demokrasi ve Adalet Buluşmaları’nda kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Müteahhitler Odası Başkanı Celalettin Birtane, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odası (DESOP), Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği (DOGUNKAD), Diyarbakır Tabip Odası, Eğitim Sen ve SES sendikaları gibi çok sayıda meslek odası ve derneğin temsilcileri toplantıya katıldı.

MIZRAKLI: YARINA DAHA UMUTLU BAKIYORUZ

Kent Buluşmaları kapsamında 4’üncü kez bir araya geldiklerini belirten Mızraklı, şunları söyledi: “Önceki buluşmalarımızı kentin sorunlarını masaya yatırmak, bir Kent Sözleşmesi çıkarmak olarak tarif ettik. Önceki buluşmalarımızda bir taslak halindeki Kent Sözleşmesi’ni geliştirmiş, tartışmıştık. Şu an oluşturduğumuz taslağı tartışıp bütün siyasal partilere çerçeve belge olarak sunabileceğimiz güçlü bir metin olarak ortaya çıkaracağız. Burada bulunmak, bizim umudumuz. Kent dediğimiz varlığı biyolojik bir varlık olarak görüyoruz. Sizlerle beraber yarına daha da umutla bakıyoruz. Özellikle sivil toplumun katkısıyla, dayanışmayı esas alarak bundan sonraki çalışmalarımıza devam edeceğiz.  İyi bir çalışma programı olacağına olan inancımla teşekkür ederim.”

Hazırlanan Kent Sözleşmesinin taslağı şu şekilde:

KATILIMCI YÖNETİM

-Yaşadığı kentin yönetimine katılmak her bireyin temel hakkı ve sorumluluğudur.
-Her sokak, her mahalle, her ilçe, her il yerinden yönetilir.
-Halkçı belediyecilik için yönetime katılım; mahalle/semt meclislerinin oluşturulmasını sağlamak, kent konseylerine işlerlik kazandırmak yoluyla mümkün olacaktır.
-Tüm toplumsal kesimlerin kent yönetimine ortak edilmesi; muhtarlar, meslek odaları, emek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, dernek ve yurttaş girişimleri ile ortak çalışılması esastır.
-Yerel yönetimlerin ve halkın birbiri ile buluşup ortaklaşması esas alınmalıdır.

AYRIMCILIK VE ŞİDDETLE MÜCADELE

-Yerel yönetimler inanç, kimlik, kültür, parti ayırmaksızın, kent hakkının kullanılması, özgür ve eşit yaşam için gereken araç, imkan ve örgütlenmeleri yaratır.
-Yerel yönetimler tüm farklılıklara saygılı davranarak, toplumsal ihtiyaçlarını karşılar ve yönetimlere dahil eder. Ayrımcılık ve şiddetle mücadele eder.
-Kenti paylaşan bütün canlıların sağlık, barınma ve yaşam hakkının korunması yerel yönetimlerin temel görevlerindendir.

DÜRÜST, ŞEFFAF, HESAP VEREBİLİR YÖNETİM ANLAYIŞI

-Yerel yönetimler, dürüstlüğü, şeffaflığı ve denetime açık hesap verebilirliği sağlamakla yükümlüdür.
-Kent planları ve kent bütçesi, halkın ihtiyaç ve önerilerini temel alarak hazırlanır.
-Kent planları, en geniş katılımla, doğa-insan dengesi gözetilerek yapılır, şeffaf izlenir.

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ

-Kadınların yerel yönetimlere eşit katılımı temel bir haktır. Kadınlar ayrıma uğramaksızın kamusal alanda özgürce yer alır.
-Yerel yönetimler, kadınların adil ve eşit olarak, sosyal, kültürel, kamusal yaşama ve üretime katılması için her türden tedbir ve teşviki, kadınların geniş katılımıyla planlar ve uygular.
-Kadınların yerel yönetimlerde etkin olması için, eşit temsilin esas alınması gereklidir. Sosyal, ekonomi ve belediye yönetim alanlarında kadın emeği korunup desteklenmelidir.
-Toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alanda sağlanması, yerel yöneticilerin temel görevlerindendir. Yerel yönetimlerde cinsiyet eşitlikçi bütçe uygulamaları esas alınır.
-Ekonomik, duygusal, fiziksel vb. şiddete uğrayan veya uğrama riski taşıyan kadınlara yönelik merkezler kurulmalıdır.

RANT DAĞITMAK DEĞİL, HALK İÇİN BELEDİYE HİZMETLERİ

-Belediye hizmetlerinden kişisel rant sağlamak ve rant dağıtmak utanç verici bir suçtur.
-Kentte yaşayanlara ait olan tüm kent kaynakları kent yaşamını geliştirmek, halkın yaşam kalitesini arttırmak amacıyla kullanılır. Kent rantı sadece halka hizmet olarak değerlendirilir.

KENT OLANAKLARINA ERİŞİM

-Konut, su, elektrik ve ulaşım kullanımı, kültüre ve kentin tüm olanaklarına erişim, temel insan hakkıdır.
-Temiz içme suyuna erişim ve sağlıklı/temiz kentlerde yaşamın tüm insanların en temel haklarından biri olduğundan hareketle yerel yönetimler bu alanda temiz içme suyu sağlama ve kentsel hijyen çalışmalarını öncelikli kılmalıdır.
-Kentte yaşayan çocuk, yaşlı ve engelli dahil herkesin bu haklara en kolay ve en az maliyetle, güvenli ve sağlıklı erişmesini sağlamak yerel yöneticilerin öncelikli görevidir.

GENÇLERİN KENT YÖNETİMLERİNE KATILIMI

-Yerel yönetimler toplumun ve kentin bugünü ve geleceği olan gençliği gözetir; gençlere sosyal alan açarak, gelişim olanakları sağlar. Kent yönetiminde genç temsiliyetine önem verir.
-Yerel yönetimler, merkezi yönetim ve sivil toplum örgütleriyle birlikte çocuk haklarının korunması, geliştirilmesi, bütün çocukların sağlıklı ve güvenli ortamlarda yaşaması için programlar geliştirir.
-Gençliğin ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitim sorunlarının çözümüne dönük ortak projeler geliştirilmelidir.
-Gençler ve çocuklar için doğa, bilim, tarih vb. konularda kamplar düzenlenmelidir.
– Özgür ve açık üniversite ile e-kütüphanelerin oluşturulması için çalışmalar yürütülmelidir.

YOKSULLUKLA MÜCADELE VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA

-Kent yoksullarını ve artan sorunlardan en fazla etkilenen kadınları, çocukları, engellileri ve yaşlıları koruyucu politikalara öncelik verir.
-Uygulanan politikalar kentteki bu dezavantajlı grupların salt yoksulluklarının geçici bir dönem için ortadan kaldırılmasını değil bunun kentin tüm dinamiklerinin ortak dayanışması ile sürdürülebilir hale gelmesini hedefler.
-Yerel yönetimlerin yoksullukla mücadele politikaları geçmişimizden gelen dayanışma kültürünün canlandırılmasını, bu konuda insanların duygu ve düşünce ortaklıklarının gelişimini hedefler.
-Doğal afet, göç vb. durumlara karşı kentlerde acil yardımlaşma malzemelerinden oluşan hangarlar kurulmalıdır.

ENGELSİZ BİR KENT

-Engelli bireylerin sosyal gelişimleri ve yaşama aktif katılmalarını sağlayan “Engelsiz Kentler” yaratılmadır. Yaşamda en çok zorlanan ve en az düşünülen engelli grupların toplumsal yaşama katılımını kolaylaştırılmalıdır.
-Parklarda kullanılan yapı malzemelerinden kaldırımlara, üst geçitlere ve bina girişlerine kadar engelli bireyler göz önüne alınarak planlamalar yapılmalı ve uygulanmalıdır.
-Kentte engelli çalışmalarında kullanılmak üzere bir engelli veri haritası çıkarılmalıdır.
-Engelli çalışmaları için kentte bu alanla ilgili çalışan sivil toplum örgütleri ile bir araraya gelinerek bir inisiyatif kurulması hedeflenir.

KENT VARLIĞININ KORUNMASI

-Yerel yönetimler kent kültürünün yaratıcı ve çok sesli yönetimini sağlar.
-Kent coğrafyasını tehdit eden projeleri önler, her türlü afet riskine karşı gerekli eylem planlarını hazırlar.
-Kent kimliğinin korunması ve geliştirilmesi için kamusal nitelikli projeleri teşvik eder, kentin tarihi ve doğal mirasının yaşatılması çalışmalarını uluslararası normlarla yürütür.
-Tarihi miras alanlarındaki yenileme projeleri, tarihi doku ile bölgede yaşayanların sosyoekonomik gelişimi ve yerinden etmemek başta olmak üzere temel hakları gözetilerek planlanır. Kentin bir kimliği olması yaklaşımıyla, o kentin tarihi mirasının doğal ve mimari yapıda yaşatılması ve geliştirilmesi çalışmalarını yürütmekle yükümlüdür.
-Kentte tarihsel miras ve kimlik korunmasına zarar vermeyecek bir biçimde turizmin geliştirilmesi, doğal, kültürel ve sanatsal turizmin canlandırılması yerel yönetimler tarafından hedeflenmelidir.

YEREL ÜRETİMİN KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ, EKOLOJİK BİR KENTE DOĞRU

-Endüstriyel ve kanserli tarım uygulamalarına karşı, yerel üreticiyi/köylüyü desteklemeli, kendi dinamiklerine dayanan kooperatiflerin kurulması ve geliştirilmesi için gerekli destek sağlanarak, kırsalda üretim kooperatifleri kurulması için çalışmalar yapılmalıdır.
-Kentlerde başta üretim kooperatifleri olmak üzere tüketim ve hizmet kooperatiflerinin de kurulmasına ve geliştirilmesine destek sağlanmalıdır.
-Tohum tekellerine karşı yerel tohumların korunması ve yaygınlaştırılması için halkla beraber mücadele edilmelidir.
-Sağlıklı ve ucuz gıdaya halkın erişiminin sağlanması için gerekli düzenlemeler ve denetlemeler yapılmalıdır.
-Küçük çiftçiliği desteklemek için yerel yönetimler tarım araçları hangarları kurmalıdır.
-Yerel ihtiyaçları önceleyen ve enerji adaletini önemseyen enerji politikaları geliştirilmeli, enerji kooperatiflerinin kurulmasında ve geliştirilmesinde gerekli destek ve altyapı sağlanmalıdır.
-İklim değişikliğine karşı mücadele edilmelidir. Yerel yönetimler kendi alanlarında kirletici faaliyetlerini engellemeli, azaltmalıdır.
-Su kaynaklarının kullanım süreçlerinin ekolojik öncelikli ve demokratik katılımcı yöntemlerle yapılması için çalışılmalıdır. Suyu hapseden ve gasp eden anlayışa karşı mücadele yürütmelidir.
-Dere, nehir ve göl yataklarında yapılaşmaya karşı mücadele edilmelidir.
-Yerel yönetimler aracılığı ile hayvancılığı desteklemek için köylerden süt ve süt ürünleri alınmalı, aynı zamanda halka ucuz ulaşımı sağlanmalıdır.
-Doğanın korunması ve geri dönüşümün sağlanması için atık kızarmış yağ toplama tesisleri ile diğer atıklar için arıtma ve geri dönüşüm tesisleri kurulmalıdır.

KENTİN GELECEĞİ

-Kentsel yenileme projeleri, mülksüzleştirme olmaksızın, hak sahipliği korunarak, yerelde yaşayanların kararlara katılımıyla birer iyileştirme çalışması olarak gerçekleştirilir.
-Kentlilerin hep birlikte kullanabileceği kamu mülkleri özelleştirilemez, imara açılamaz, korunarak, ekolojik belediyecilik anlayışı ile tüm kent yaşayanlarının dinlenme, kültür-sanat ve spor faaliyetlerine sunulur.
-Yerel yönetimler, ekolojik sürdürülebilirlik ilkesini, bütün plan, proje ve uygulamalarının odağına alır. Bilinçli üretim ve tüketim, geri dönüşüm, yenilenebilir enerji gibi alanlarda gerekli altyapıları hazırlar ve uygular. Biz, bu sözleşmeye imza atanlar bu sözleşmenin benimsediği yönetim anlayışını mahalle, ilçe ve il düzeyinde her fırsatta savunuruz.
-Halkçı belediyecilik kentte yaşayan her bireyin daha iyi, huzurlu, mutlu bir yaşam sürmesini gözetir. Yerel seçimlerde aday olan siyasilerin, halk iradesinin yerel yönetime yansıması anlayışını benimsediklerini görmek isteriz.
-Demokratik, cinsiyet eşitlikçi, ekolojik toplumun hayat bulduğu, adem-i merkezi, özgürlükçü, yurttaşların aktif katılımın sağlandığı, kamusal önceliklerin temel alındığı bir çalışma prensibi ile hareket ederek 31 Mart Yerel Seçimlerinde kentimizdeki yerel yönetimleri bu yönetim anlayışının esas alındığı halkçı belediyelere dönüştürmek istiyoruz.
-Seçilecek yöneticilerin, önümüzdeki süreçte bu anlayışa uygun olarak çalışmasını kararlılıkla izleyeceğimize ve çalışmalara katılmak için gerekli yerel örgütlenmeleri canlı tutacağımıza dair birbirimize söz veririz. (DUVAR)


Güncelleme Tarihi: 29 Ocak 2019, 07:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER