Kılıçdaroğlu, ziyarette cezaevindeki gazetecilere dikkat çekerek, “Gazeteci arkadaşlarımızın bir an önce cezaevinden çıkmasını ailelerine kavuşmasını istiyoruz. Basın karnemiz zayıflarla dolu. Sizler olmasanız bazı haberleri hiç duymayacağız. Basın özgürse toplum özgürdür” diye konuştu.

Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’in sadece İzmir’in değil Türkiye’nin onuru olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Hasan Tahsin’in adını yaşatmak hepimizin görevi. Şu an Türkiye’de gazete ve gazeteciler açıdan çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Bir ülkenin hapishanelerinde 150’yi aşkın gazeteci varsa bu ülkede demokrasi sorunu var demektir. Bu sorunun aşılması lazım. Hele hele gazetecileri aylarca hapishanelerde tutacaksınız ve iddianame bile hazırlamayacaksınız. Bu doğru değil. Kendi ülkemizde gazetecilerin özgürce yazmalarını çizmelerini yorum yapmalarını arzu ederiz. Gazetecisi özgür olmayan toplumun kendisi de özgür değildir. Haber alma kanalları tıkanmıştır. Gazetecilerin özgürce yazı yazdığı eleştirdiği ülkede siyaset, kamu adına denetlenmiş olur. O nedenle biz medyanın gazetecilerin sorunların dile getirmek bizim görevimiz” dedi. Kılıçdaroğlu gazetecilerin halkın sesi ve kulağı olduğunu ve kamu adına görev yaptıklarını da söyledi.  

İGC Başkanı Misket Dikmen, Türkiye’de basının sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, yüzlerce gazetecinin cezaevinde olduğunu vurgulayarak, “Hem aklımız hem yüreğimiz parmaklıklar ardındaki arkadaşlarımızla. Her sabah kaygıyla ‘kimin adını göreceğiz’ diye uyanıyoruz. Bu sorunların bir an önce bitmesini diliyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından İGC Başkanı Misket Dikmen, ziyaretin anısına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Heykeli armağan etti. Kılıçdaroğlu ayrıca, İGC Başkanı Misket Dikmen ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile görüşmesinin ardından İGC Anı Defteri’ni de imzaladı.