HDP'den AKP ve CHP tabanına çağrı

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Türkiye halkları ve Kürtlerin kendilerini yöneteceği bir döneme girdiklerini belirtti.

HDP'den AKP ve CHP tabanına çağrı
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Türkiye halkları ve Kürtlerin kendilerini yöneteceği bir döneme girdiklerini belirterek, AKP ve CHP tabanına seslendi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye'nin demokratikleşmesini sağlayacak olan Selahattin Demirtaş'a oy verilmesi gerektiğini belirten Yüksekdağ, Kürdistan'da da AKP'nin adayına oy çıkmaması gerektiğini vurguladı.

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, Alevilerin siyasal tercihlerini, Kobane'deki halk direnişini, İsrail-Filistin çatışması ve HDP projesi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Kongre'den sonra planladığınız çalışmalar nasıl gidiyor? Kısa vadeli hedeflerinize ulaşabildiniz mi?

Yüksekdağ: Yerel seçim bizler için HDP'nin kendisini anlatma süreciydi. HDP egemen siyasi yapıda bir travma etkisi yarattı. Bu yapı her travmayla karşılaştığında şiddete başvurmuştur. Şovenist ve ırkçı saldırılar HDP'yi hedef aldı. HDP bu yapıcı süreç içerisinde kendini savunma mekanizmalarını ortaya koymak zorunda kaldı. Bunlara rağmen HDP, 3. yol seçeneğini ortaya koymuştur. Yerel seçimler bizim için bir öncül basamak oldu.
Seçimler sonrası kendimizi yeniden yapılandırma ihtiyacına cevap vermek için olağanüstü kongreye gitme kararı aldık. Biz kongre sonra ortaya çıkardığımız çağrıya Türkiye ve Kürdistan halklarından büyük bir karşılık aldık.

Halkın bu ilgisi Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine yansıyor mu?

Yüksekdağ: CB seçimleri döneminde halkımızdan aldığımız bu yanıt bizlere dönük bu cevabın gücünü ortaya koyuyor. HDP'ye yönelik bir ilgi ve halk takdiri olduğunu yerel seçimler döneminde de görebiliyorduk. Birleşme pratiği Türkiye ve Kürdistan halkları tarafından yıllardı beklenen bir durumdu. Bu pratik devrimci bir atılımdı. Devrimci kitlelerin yıllardır devam eden bölünmesine inat bizler birleştik. HDP'ye ulaşan takdiri bir güvene dönüştürme çabası içerisindeyiz. HDP soldan, gençlerden, farklı inanç gruplarından ve ulusal aidiyetlerden destek alıyor. HDP, siyaseti dinamik güçler üzerinden bir yapıcı kurucu dinamiğe dönüştürme çabasıdır.

Demirtaş'ın adaylığı süreci nasıl etkiledi?

Sn. Demirtaş'ın adaylığını ilan etmesiyle beraber Türkiye'deki kırmızı çizgiler aşıldı. Bu kırmızı çizgi anlayışı üzerinden tarif edilen engeller bizim önümüzdeki en önemli eşikti. Bu eşiğin aşılması çok doğal yaşandı ve bu demek ki bir birikimin sonucuydu. Bu eşiğin aşılması çok doğal yaşandı ve bu demek ki bir birikimin sonucuydu. Bu seçenek artık halkımıza çok doğrudan ulaşabiliyor. HDK kurulduğundan beri oluşan bu birikim bizleri güçlendiriyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimlerden destek alıyorsunuz?

CB seçimleri çerçevesinde çok farklı kesimlerden destek alıyoruz. Biz bugün CHP tabanından da AKP tabanından da direk desteğe dönüşen mesajlar alıyoruz. Bu iki parti de anlama pratiği geliştiremedikleri için siyaset de geliştiremezler. Siyasi kurumlar Türkiye'de kaynayan kazanı ve kaosu göremiyorlar. Kendi yapılarını statükolar üzerinden tasvir ediyorlar. Ya kendilerini statükolarından kurtaracaklar ya da bu devrimci dinamiğin örgütlenmesine dahil olmak zorunda kalacaklar. Bugün Türkiye halkları haktan, adaletten yana bir değişimi talep ediyorlar. Herşeyin para ve siyasi hegemonyaya göre belirlendiği bu siyasi tablo değişiyor. Gezi ve Lice bu tablonun çatırdayarak kabuğunu kırmasıydı. Ve yine bir birikim, bir devrimci bir birikim oluştu bu süreçte. İnsanlar isyan ettiği zaman özgürleşirler. Bu enerji bu kampanya gibi özgürleştirici ve birleştirici alanlarda özgürleşir. Bu seçimde rakamlara, istatistiklere yansıyacak güç halkın örgütlü özgür refleksinin, bir sonucudur.

Bu seçimlerde Alevi dinamiği önemli. Sizin Alevilere ilişkin özel bir mesajınız var mı?

Alevilere HDK/HDP kurulduğundan beri gelin bu değişimi birlikte yürütelim dedik, diyoruz. İki gündür gittiğim cemevlerinde ben Alevi dostlarıma 'HDP Alevi'dir' dedim. Alevilik nasıl 72 milleti bir araya getirmeyi ve eşitliği temel alıyorsa, HDP'nin temeli de Aleviliğin bu ruhudur. Alevi halkı ve talepleri bu mücadelenin doğrudan içerisinde yer alan bir dinamiktir.
Alevi halkımız kendi öz gücüne yeterince güvenmiyor. Biz Alevi halkının tarihsel özgürleşmesi için bir eşiğe gelmiştir. Bu eşiğin ötesi artık özgürlüktür. Alevi halkımız bu eşiği kırabilir ve Sn. Demirtaş'ı tercih ederse bu eşik aşılacaktır.

Alevilere CHP eliyle MHP ve BBP'nin adayı Ekmeledin İhsanoğlu'na destek vermeye çağıranlar var

Sn. İhsanoğlu özelinde Alevi halkı adına siyaset yaptığını iddia edenler hesap vermelidirler, Alevi halkları değil. Yazıcıoğlu'nu rahmetle anan, Türkeş'in danışmanlığını yapmış bir insan MHP'nin adayıdır. Bu eşikte özgürlükçü bir seçenekten yana olmalıyız. Bu seçeneğin tutarlılığı da açıkça ortadadır. Kalan 15-20 günlük süre içerisinde de fikrini değiştirecek çok insan olacaktır. Böyle sayısız örnekle karşılaştık.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile Kürt sorunu ve çözüm tartışmaları ile ilgili neler söylersiniz? Seçimlerin sürece etkisi nedir?

Kürt halk dinamiği yıllardır siyasetimizde belirleyici bir odak olmuştur. Kürdistan'da Sn. Demirtaş'a verilen oy oranı çözüm sürecindeki ayak sürüncemeyi ortadan kaldıracaktır. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için önemli bir katkı olacaktır. Müzakere dönemi aynı zamanda bir mücadele dönemidir. Bu mücadelenin güçlenmesi için bu oy oranı çok önemli bir yer tutuyor. Yüksek bir oy oranı çok köklü reform adımların atılması, çözüm sürecinin ilerlemesi anlamına gelmelidir. Kürdistan'da AKP'ye oy çıkmaması bizim kırmızı, hatta kırmızı-sarı-yeşil çizgimiz olmalıdır. Bugün AKP'nin kurucularından Dengir Fırat bile bize destek veriyorsa, eğer kaya bile kıpırdamaya başlamışsa demek ki biz Kürdistan'da blok oy alabiliriz. Bugün Türkiye metropollerindeki oy dağılmasına engel olmak, oya sahip çıkmak da bizim için çok önemli bir rol oynuyor.

Avrupa'da ya da yurtdışındaki genel seçmenlerinize çağrının var mı?

Avrupa'daki seçmenimiz asla vazgeçmesinler, oy versinler. Yıllar yılı verdiğimiz mücadelenin bir ara sonucunu görmek üzereyiz. Rüzgarın bizden estiği bu dönemde kendimizi de bu sürece katmalıyız, hepimiz. Oyumuza sahip çıkmak olağanüstü bir görevdir. Yurtdışı oyları bizim için çok değerlidir. 'Yurtdışı düzen partilerinin arka bahçesi değildir' mesajını vermeliyiz. Bizim için daha doğrudan ve daha sahici olduğu için kapı kapı yapılacak çalışma çok önemlidir.

Gönüllü olarak sayın Demirtaş'ın kampanyasını yürütmek isteyenler var… Neler söylersiniz?

Biz sadece bir oy almak istemiyor, bir insanı daha Yeni Yaşam Çağrısı'na katmak istiyoruz. Birbirimizi kazanmak istiyoruz. Bizlere destek vermek isteyenler bileşen partilerimize, seçim bürolarımıza, internet kanallarına başvurabilirler.

Seçimler ve Rojava devrimi ilişkisi, daha güncel olarak Kobane'deki halk direnişi ile seçimlerin ilgisini nasıl kurabiliriz?

Artık HDP bir bölge siyaseti yapıyor. Bütün Ortadoğu'yu içine alan ve gören bir çalışma kurmak zorundayız. Bu nedenle Rojava ve CB seçimleri, ikisi de iç içe geçmiş bir siyasi zemini temsil eder. Bir ayağımız sınırdaysa diğer ayağımız seçim çalışması yürüttüğümüz çeşitli illerdedir. Bugün Rojava kendisini ileride tarih kitaplarına kazıyacak bir devrim olarak ortaya çıkmaktadır. Bugün Kobanê direnişi, Rojava devrimini güvence altına almak için çok belirleyici bir rol ortaya koyuyor. Sn. Selahattin Demirtaş'a oy isterken bizler, ülkenin batısında da Rojava'yı anlatıyor ve destek alıyoruz. Rojava Türkiye'deki statükonun yıkılması açısından da çok önemlidir. CB seçimleri dışında görülemez, merkezindedir.

İsrail Filistin sorunu ve Türkiye'nin izlediği dış politika konusunda AKP Hükümeti için ne dersiniz?

Türkiye Rojava'ya dönük saldırgan bir politika yürütüyor. Bu saldırı sadece Türk devletine sığdırılabilecek bir mekanizma değil. Bu odaklar nasıl Gazze'de İsrail'e destek oluyorlarsa, Rojava'da da Türk devletine arka çıkıyorlar. Türk devleti bugün Rojava devrimini düşürerek kendi sınırını kendisine güvendiği Kürtlerle oluşturmak istiyor. Türkiye Gazze'de kaostan kendi yönlendirebileceği bir alan ortaya çıkarmaya çalışıyor. Dış politika tutarsızlık örneğinin en belirgin örneği Filistin-İsrail meselesinde ortaya çıkmaktadır. İsrail'e yönelik bu söylem CB seçimleri eksenin bir iç politika malzemesi olarak kullanılıyor. Bu siyaseti Türkiye sınırları dışına çıkardığınızda bölge siyaseti ekseninde hiç bir etkisi yoktur.
Kobane, bütün dünya halklarının Gazze'sidir! Bu iki direniş merkezini ortaklaştırarak bir politik hat oluşturmak çok önemli bir yerde duruyor.
AKP hükümeti bölgede halklar arasında böyle bir kopma yaratıyorsa, bölgede asla bir güven odağı oluşturamaz. Biz yıllardır Kürecik üssünün kapatılması için bu tepeye tırmanıyoruz. AKP bizlere cevap veremiyor. Eğer Erdoğan samimiyse, o zaman İsrail'le bütün ticari ilişkilerini deşifre etsin. Askıya alsın. Örneğin Heron almasın, petrol satmasın!., AKP'ye verilecek her oy Kobane ve Gazze'deki Müslümanların katline oy vermek demektir. Tutarlı Müslümanların da düne kadar oy verdikleri partilerine bir uyarı vermeleri gerekmektedir."

HDP'de eş başkanlık sistemi nasıl gidiyor?

Eş başkanlık sistemi bizim siyasette kazandığımız devrimlerden birisidir. Kadın devriminin bir kazanımıdır bu. Bir kadın, bir erkek görüntüsü sadece bir görüntüdür. Çok uzun yılların biriktirdiği bir kadın özgür mücadelesi devrimidir. Eş başkanlık sadece partide değil aynı zamanda belediyelerde de uygulamaya başladığımız bir sistemdir. Eş başkanlığın artık bu alanlarda da kullanılması bu anlayışın toplumun her alanına inmesi demektir.
Yerel yönetimlerde eş başkanlık erkek egemen toplum sisteminde kadını görünür kılıyor ve bu sistemi sorgulatıyor. Toplumun her kesimi bu uygulamayı kabul ettiyse, zaten kazanıyor, bu devrime ulaşıyoruz demektir.

HDP dışında kalan sol ve demokratik güçlere çağrınız var mı? 

Böyle bir değişim sürecinde eski bir mücadeleyi konuşmak bizleri gelecekten koparır. Halklarımızın mücadele tarihi bizleri bu yeni mücadeleye, birleşmeye çağırıyor. Birleşmeyi başaramazsanız eğer, ayrışmaktan başka çareniz kalmayacaktır. Bizi birleşmeye iten güç halklarımızın iradesidir. Umuyorum yaptığımız Yeni Yaşam Çağrısı hem halklar hem de sosyalist yoldaşlarımız nezdinde karşılığını bulur. Alternatif olanı hem siyasette hem de medya alanında yaratma çabalarımız sürüyor. 

Son olarak, HDP'nin bu seçimlere yüklediği misyon nedir?

CB seçim kampanyası hem bu birikimin hem de gelen değişimin geleceğini ve bu dinamiklerin önemini ortaya çıkarıyor. Bu dinamiklerle çağrımızı buluşturmayı başarabilirsek artık bu AKP hükümeti, devlet yönetemeyecek. Gençlik ve Kadın meclislerinin, forumların yapacağı çalışmalar da ortaya çıkacak. Taban örgütlerimizle Yeni Yaşam'ı kuracağız. Halkımıza çağrı yapıyorum: Herkes kendi mahallesinde forumlar düzenlesin. Kadın ve gençlik forumları yapsınlar. Bu forumlarda liderler yok. Halk konuşuyor. Çankaya'ya halk çıkacak. Biz halkın daha çok konuşmasını istiyoruz. Mahallelerinde, parklarında forumlarını toplasın halklarımız. Eş başkanlarını, milletvekillerini il, ilçe başkanlarını davet edebilirler

Kısacası, Kürtler, Aleviler, kadınlar, gençler belirleyici ve tayin edici bir müdahalede bulunmalıdırlar bu sürece. /
 Firatnews
Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2014, 18:53
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER