Mehmüd Berxwedan: DAİŞ'in gücünü kırdık artık zafer bizim olacak

Kobanê Kantonu YPG Genel Komutanlık Üyesi Mehmûd Berxwedan, DAİŞ’in şimdiye kadar süren savaşta büyük darbe aldığını ve son 3 günde de gücünün büyük oranda kırıldığını söyledi.

Mehmüd Berxwedan: DAİŞ'in gücünü kırdık artık zafer bizim olacak
Kobanê Kantonu YPG Genel Komutanlık Üyesi Mehmûd Berxwedan, DAİŞ’in şimdiye kadar süren savaşta büyük darbe aldığını ve son 3 günde de gücünün büyük oranda kırıldığını söyledi. Berxwedan, DAİŞ’in Kobanê’ye getirdiği operasyonel gücünün yüzde 70’inin kırıldığını söyledi. DAİŞ’in elindeki 5-6 mahalleyi kurtardıklarını belirten Berxwedan, sadece kentte değil; kent dışında da savaştıklarını söyledi.


Irak Şam İslam Devleti (DAİŞ) çetelerinin Rojava’nın Kobanê Kantonu’na yönelik 15 Eylül’den itibaren başlattığı saldırıları devam ederken; Kobanê’de yürütülen savaş, DAİŞ’in gücü ve amacı, Kobanê’nin şimdiki durumu, koalisyon güçlerinin bombardımanı, Kobanê’ye destek eylemleri ve benzeri konulardaki sorularımızı Kobanê Kantonu YPG Genel Komutanlık Üyesi Mehmûd Berxwedan’a sorduk DAİŞ’in operasyonel gücünün yüzde 70’ini Kobanê’ye getirdiğini berlirten Berxwedan, bu gücün son 3 günde kırıldığını söyledi. Berxwedan, Kobanê’nin her sokağında ve yıkılan her evin altında DAİŞ’lilerin cenazelerinin olduğunu söyleyerek, “Şimdiye kadar DAİŞ yenilmiştir. Bir haftada Kobanê’yi alacaklarını hesaplamışlardı; ama direnişimiz ikinci ayına girdi. ‘Düştü düşecek’ diyerek DAİŞ’e destek verenler de yenildi” dedi. Gençlere seslenen Berxwedan, “Özellikle Kobanê gençlerine sesleniyoruz; Kobanê’ye dönüp topraklarına sahip çıksınlar” şeklinde konuştu. Berxwedan, Kuzey Kürdistan ve Rojhilat’taki serhildanlarda yaşamını yitirenleri de Kobanê direnişinin şehitleri olarak tanımladı.

İşte Mehmûd Berxwedan ile yaptığımız söyleşinin tamamı:

Öncelikle bu yoğunluğun içinde bizlere zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. İlk olarak şunu sormak istiyoruz, Kobanê DAIŞ için niye bu kadar önemli. Niye bunca gücüyle saldırıya geçti?

Daha önceki röportajlarımızda da "Kobanê neden hedef alınıyor" sorusu üzerinde çokça durmuştuk. Rojava'da 19 Temmuz Devrimi Kobanê'de başladı. Kobanê direniş ve özgürlük sembolü oldu. Kobanê Rojava'da Kürt halkının iradesi oldu. Devrim Kobanê'de başladı ve bütün Rojava'ya yayıldı. Bunun için Kobanê, hem bazı uluslararası güçlerin, hem de bölgede Kürt halkının iradeleşmesini istemeyen bazı güçlerin hesaplarını altüst etti. O günden bu yana bu iradeyi kırmak ve tasfiye etmek için çokça çaba harcadılar. Fakat amaçlarına ulaşamadılar. Ama özellikle bir buçuk yılı aşkın süredir, Kobanê'yi hedef alıyorlar. Peki, neden Kobanê? Çünkü Kobanê'nin diğer bölgelerle bağlantısı yok. Hem Cizîrê he de Efrîn ile fiziksel bağlantımız yok. Etrafı çetelerle sarılmış bir bölgedir Kobanê. Onlar da Kobanê’yi çevreleyerek tasfiye edebileceklerini düşünüyorlardı. Bir buçuk yıldan beri gerçekleşen saldırılar bu amaçla gerçekleşti. Fakat onlar Kobanê'nin iradesini çok çabuk kırabileceklerini ve düşürebileceklerini düşünüyorlardı. Ama amaçlarına ulaşamadılar. En son da bütün güçlerini buraya yığmadan Kobanê'de amaçlarına ulaşamayacaklarını anladılar. Onun için de bu son savaşta DAİŞ'in Derazor, Rakka ve hatta Irak'tan güçlerini toplayarak, yine Şêxler ve Cerablus gibi yerlerdeki bölgesel güçlerini toplayarak geldiler. Diyebilirim ki; güçlerinin yüzde 70'ini Kobanê'ye getirdiler.

Bu planın içinde sadece DAİŞ mi var peki?

Tabi bunun arkasında ismini zikretmek istemediğimiz bazı devletlerin -ki bunların çoğu bellidir- planları var. Burada ortaya çıkan Kürt halkının iradesini kırmak istiyorlar. Eğer Kobanê düşerse, oluşturulan Kantonlar da, ortaya çıkan siyasi irade de, her yerde büyüyen ve Suriye devriminde önemli bir rol üstlenebilecek olan YPG de darbe alacaktı. Çünkü öncülük rolü oynayabilecek ve demokratik çizgiyi geliştirecek olan çizgi budur. Başta Türkiye ve DAİŞ'e destek veren birçok güç, bu saldırıları bilinçli olarak planladı. İrademizi burada kırmak istediler. Burada başarmak istediler. Eğer burada başarıya ulaşsalar adım adım diğer bölgeleri de hedef alabilecekler ve Efrîn'i de, Cizîrê'yi de hedef alabileceklerdi. Daha önce de Cezaa, Rabia ve Serêkaniyê'de denemek istediler; ama yapamadılar. Çünkü orada büyük bir gücümüz var ve boğamadılar. Ama Kobanê'yi dört bir taraftan sararak irademizi burada kırmayı düşünüyorlardı. Bu da DAİŞ'in ve destekçilerinin başarısı olacaktı. Irak ve Cizîrê'de aldıkları yenilgiyi burada telafi etmek istediler. Kobanê ile moral almak istediler. Şimdiye kadar Suriye'de başarılı çıkan iki güç var. Biri biziz, diğeri de DAİŞ. Şimdi artık kim, kimin bileğini büktüyse. İki hat var. Ya çetecilik ve işgalci hat kazanacak ya da demokrasi hattı. Bu bir sınavdır. Onun için bütün güçlerini toplayarak ve dış devletlerin verdiği destekle büyük bir güçle DAİŞ Kobanê'nin üzerine geldi.

Bu yoğun savaşta bir ayı geride bıraktınız. Bu bir ayda ne oldu, size karşı hangi silahlar kullanıldı, nasıl bir savaş yürütüldü ve siz nasıl bir cevap verdiniz?

Yani bir ayı aşkın süredir devam eden çatışmalar diğer çatışmalara benzemiyor. Çapı, yoğunluğu ve saldırı şekli itibariyle diğer saldırılardan daha farklı bir savaş oldu. 4-5 taraftan aynı anda ve büyük bir güçle saldırıya geçtiler. Dışarıdan getirdikleri saldırı ve operasyon güçleriyle hareket ettiler. Saatler içerisinde kentleri aldıkları, devletleri dize getirdikleri güçleriyle saldırdılar. İşte o güçleri ve teknikleriyle saldırdılar Kobanê’ye. Suriye, Özgür Suriye Ordusu ve Irak'tan ele geçirdikleri tank, top, havan ve ağır silahlarla üzerimize geldiler. Yine bombalı saldırı gibi yöntemleri kullandılar. Tabii onlar Musul ve ele geçirdikleri bazı diğer bölgeler gibi olacağını ve birkaç gün içerisinde Kobanê’yi alacaklarını sanıyorlardı. Hatta Kobanê için bir hafta belirlemişlerdi. Türkler ve diğer güçler de bize bir haftalık ömür biçmişlerdi. Bizler ağır silahlarla yapılan bu saldırılara karşı ferdi silahlarımızla direndik. Çünkü bugüne kadar hiç kimse bize yardım etmedi.

Kimse derken…

Ne koalisyon güçleri, ne dışarıdan bir güç, ne de başka bir güç bize hiçbir silah desteği sunmadı.

Federal Kürdistan Hükümeti Başbakan Neçirvan Barzanî açıklamasında silah yardımında bulunduğunu belirtmişti…

Federal Kürdistan yönetimi de dahil hiç kimse yardımda bulunmadı. Ne bir devletten ne de herhangi bir Kürt gücünden bize silah desteği gelmiş değil. Hiç kimse bize silah desteği vermedi. Bizler kendi ferdi silahlarımız ve kendi imkanlarımızla yaptığımız hazırlıklarla bu saldırılara cevap verdik. Bilinçli ve taktiği olan bir savaş yürüttük.

Nasıl bir taktik?

DAİŞ gücümüzün büyük bölümünü köylerde, daha şehre varmadan tasfiye etmeyi planlıyordu. Güçlerimizi köylerde bitirecekler ve ellerini kollarını sallayarak kente gireceklerdi. Bizler de bunları göz önünde bulunduran taktikler geliştirdik. Savaşmadığımız tek bir köy yok. Bütün köylerde, mezralarda hem savaştık hem de var olan gücümüzü koruduk. Bazı şehadetlerimiz, kayıplarımız oldu. Fakat genel itibariyle gücümüzü koruduk. Bu da hem direniş günlerinin sayısını arttırdı, hem de DAİŞ’e darbeler vurduk. Hem gücümüzü korumayı hem de darbe vurmayı esas aldık. Bir hafta içinde köylerde gücümüzün büyük bir bölümünü tasfiye etmeyi planlayan DAİŞ'in kente girmesine bile izin vermedik yaklaşık üç hafta boyunca. Esas savaşı kentte vermeyi planladık. Kırılma noktasının burası olmasını istedik.

DAİŞ ve destekçileri oysa bu tarzınızı yenilgi olarak yansıtıyordu.

Doğrudur. Onların düşündüğünü yapmadık. Güçlerimizi bir köye toplayıp orada imha ettirmedik. Güçlerimizi korumayı ve darbe vurmayı esas aldık. Çok farklı taktiklerle cevap verdik onlara. Fakat bir süredir savaş kentte devam ediyor. Erdoğan'ın (Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) dediği gibi "düştü düşecek" şeklinde tahmin ediyorlardı. Bayram günü kentte namaz kılacaklarını tahmin ediyorlardı. Kenti tutacaklar ve kentte namaz kılacaklar. Hatta birçok devlet Kobanê'nin düştüğü kanaatine vardı. Herkesin bu tahminde bulunduğu esnada bizler DAİŞ'i kırdık. Bir ay geçti ve ikinci ayın içerisindeyiz. Bu tarihi bir direnişti. Kobanê'de şehit düşen birçok kahramanın kanıyla bir destan yazıldı. Bu destan şu anda cephelerde savaşan birçok arkadaşın direnişiyle oldu. Kobanê düştü diyenlerin hayalleri ve umutları kırıldı burada. Son üç gündür artık bir adım bile ilerleyemiyorlar. Son üç gündür artık geri çekilmiyoruz ve adım adım ilerliyoruz. DAİŞ helak oldu, yoruldu, güçten düştü, gücü tasfiye oldu, operasyonel gücü kırıldı. Getirdiği gücü de tasfiye edildi. Bunu mübalağasız söylüyorum. Kobanê'nin her sokağında DAİŞ üyelerinin cenazeleri var. Yıkılan her evin altında DAİŞ'in bir cenazesi var. Son üç gündür yüzlerce silah topladık. Bu son üç günde DAİŞ Kobanê'de kırıldı. Yani bizler birinci ayda direniş sergiledik, taktik yürüttük; ikinci ayda da DAİŞ'i Kobanê'de bitirmeyi hedefliyoruz. Artık sadece direniş değil, zaferi hedefliyoruz.

Öldürülen birçok DAİŞ üyesinin yaşlarının küçük olduğu hala saç ve sakallarının uzamadığı söyleniyor. Bu ne anlama geliyor?

Onların o saldırgan ve profesyonel güçlerinin yüzde 70'i öldü. Yine de çevrede bulunan bazı güçlerini getirmek istiyorlar. Artık Irak'tan mı, Pakistan'dan mı, Afganistan'dan mı, Azerbaycan'dan mı getirirler onu bilemeyiz. Daha önce getirdikleri gücü yitirdiler. Ellerine silah verdikleri birçok çocuk gördük. Son zamanlarda Ketibe-i Unsa (Kadın birlikleri) dedikleri kadınları getiriyorlar. Artık dışarıdaki güçlerini de getirerek sonuç almak istiyorlar. Ama bu son üç gündür hem morallerinde, hem hızlarında, hem de ilerlemelerinde kırılma var. DAİŞ öyle Kobanê'nin her yerini almanın kolay olmadığını anladı. Tabi bizler sadece kentte savaşmıyoruz. Kent dışında da savaşıyoruz. Bu aşamaya gelinceye dek büyük bir direniş oldu. Yani DAİŞ, o 3-5 günde gittiği her yeri alma stratejisinin Kobanê'de tutmayacağını anladı. Kobanê sahası Musul, Irak ya da Suriye'nin bazı sahaları gibi bir saha değil. Kobanê, Suriye ordusunun üç günde aldıkları bir karakoluna da benzemiyor. Ne patlattıkları bomba yüklü arabalar ne de diğer saldırıları fayda etti. Tabi bu kent de bizim kentimiz. Sokak sokak, cadde cadde tanıyoruz. Onların nereden gideceğini ve nereden de vuracağımızı biliyoruz. Bir aylık direnişten sonra artık ilerliyoruz. Dünden beri onlardan aldığımız 5-6 mahalle var. Zaten batı cephesinde de kentin dışında savaşıyoruz. Bu adım adım ilerleyerek zafere gidecektir.

Ketibe-i Unsa'dan bahsettiniz. Bunlar ne iş yapıyorlar ve sayısını biliyor musunuz?

Daha çok patlamalar gerçekleştirmek için bulunduruyorlar. Karnasçı olarak bunlara görev veriliyor. Moral bulmak ve sayıyı tamamlamak için de getiriyorlar. "İşte kadın birliklerimiz de geldi" diyebilmek için getiriyorlar. Ama şimdiye kadar herhangi bir sonuç alabilmiş değiller.

Son zamanlarda özellikle havan toplarıyla rastgele kenti bombalamaya yine bombalı araç saldırılarına başvuruyorlar. Bunu nasıl yorumlamak gerek?

Eğer DAİŞ bir yerde bombalı araç patlatıyor, uzaktan havanlarla saldırıyor ve "işte geldik, geliyoruz daha büyük bir güçle geliyoruz" gibi haberler yaydıysa bilin ki; darbe almıştır. Bu onların bir özelliğidir. Hiçbir şey yapamayınca bu tür yöntemlere başvururlar. Bir grup Rakka'dan, bir grup Minbic'ten ve bir grup başka bir yerden geliyor şeklinde haberler yaydığında DAİŞ'in sonuç almadığını anlamak gerekir. Bu bombalı araç saldırılarını da psikolojik bir saldırı olarak yapıyor. Tabi bizler de tedbirlerimizi almışız. Kaç tane saldırı gerçekleştirdiler ama tek bir arkadaşımızın parmağı bile kanamadı. Bu tür yönetemlerle ayakta kalmaya çalışıyorlar. Tabi şu ana kadar da DAİŞ yeniktir. Kobanê'de DAİŞ yenilmiştir. Hedefledikleri zamanda amaçlarına ulaşamadılar. Hedefleri bir haftada almaktı; ama bir ayı geride bıraktık ve alamadılar. "Düştü düşecek" diyen ve onları destekleyen devletler de yenildi. Esasında onlar yenildi.

Sayın Berxwedan, DAİŞ dün roketle Türkiye'ye ait TMO’nun buğday silosunu hedef aldı. Sonra birçok havan topu Türkiye'ye isabet etti. Size göre bunun özel bir amacı var mı?

Eğer bizim tek bir mermimiz Türkiye'ye gitseydi, Türkiye kıyameti koparırdı. Onlar kapıya atıyorlar. Bilinçli olarak Türkiye'yi hedef aldıklarını düşünmüyorum. Rokettir tutmadığı zaman artık önünü alamazsınız. Havan da öyle. Ama öyle bile olsa insanın toprağına bir saldırı olduğunda tepkinin gelmesi lazım. Ama Türkiye'nin buna karşı bir tavrı yok. “Niye senin havanın toprağıma geldi” demiyorlar. DAİŞ bilinçli olarak ortağına vurmaz.

Sizce DAİŞ kentin ne kadarına hakim. Kamuoyu bunu çok merak ediyor?

Zaten batı tarafından kentte değiller. Güneyde çok az bir kesime girmişler. O son evlerdeler, orası kent bile sayılmaz. Yani o görünen evler Memîdê köyüdür şehir değil. Doğu tarafında kentteler. O da takriben yüzde 30-35'e tekabül ediyor.

Koalisyon güçlerinin DAİŞ’e yönelik saldırılarını soralım. Koalisyon ile aranızda bir koordinasyon var mı? DAİŞ’e karşı bu mücadelede hava saldırılarının etkisi nedir?

Doğrusu ilk günlerde yardım yapılmadı. Eğer ilk günler bu son günlerdeki gibi destek verilmiş olsaydı, DAİŞ kente ulaşamazdı. İlk 15-20 günde de DAİŞ'e karşı oluşturulan bu koalisyondan herhangi bir destek gelmedi. Ama bu son on günde önemli bir rol oynadılar. YPG ile koordineli bir şekilde önemli bir rol oynadılar. Büyük bir dikkatle çalıştılar. Şimdiye kadar hedeflerinde herhangi bir şaşırma olmadı.

Ama kimi iddialar var sivillerin ve YPG’lilerin koalisyon uçakları tarafından vurulduğuna yönelik...

Bazı televizyonların bir sivilin öldüğü, YPG'yi vurduğu yönündeki iddialar doğru değil. Bugüne kadar uçakların bombardımanlarında ne bir sivil öldü, ne de YPG'yi vurdular. Büyük bir dikkat ve güçlü bir koordinasyon içerisinde bütün saldırılarını DAİŞ'in hedeflerine yaptılar. Zaten DAİŞ'in kaldığı bölgede kalan bir sivil de yok, dolayısıyla ölen de yok. Koalisyon uçakları bugüne kadar büyük bir dikkatle çalıştılar ve başarılı olduklarını da söyleyebiliriz. Hem bizimle ortaklaşmaları hem de gösterdikleri dikkat için sizler aracılığıyla teşekkür ediyoruz. DAİŞ'e büyük darbe vurdular ve bu devam ediyor.

Peki, sadece bu hava saldırılarıyla DAİŞ’in Kobanê’den çıkarılması mümkün mü?

Bir seviyeye kadar uçakların vurmasının faydası var. Darbe de vurdular. Ama asıl sonuç alıcı güç bizim karadaki operasyonel gücümüzdür. Başından beri şunu söylüyoruz. Eğer DAİŞ'e karşı oluşturulan koalisyon DAİŞ'in kırılmasını istiyorsa, karada savaşanlara silah desteğini sunması gerekir. Karada da savaşan güç YPG ve YPJ’dir. Bunun imkanlarını oluşturmalı. Bize dışarıdan savaşçı gelmesinin imkanları oluşmalı. Türkiye buna izin vermiyor. Şimdi çemberdeyiz. Gelip mücadeleye katılmak isteyen gençlere resmi bir yolun açılması gerekiyor. Bu yoldan silahlar gelmeli, cephane gelmeli. Bizler zaten mücadele veriyoruz. Yalnız da yürütmüyoruz. Bizimle birlikte hareket eden Özgür Suriye Ordusu'ndan bazı gruplar da var. Burkan el Fırat'ı ilan etmiştik. O operasyon merkezi hala da bizimle. Yaklaşık 10 şehitleri de var. Bu bir potansiyeldir. Arap ve Kürtlerin ortak gücü de oluşmuş bulunuyor böylelikle. Fakat bize yardım eden yok. Koalisyonun bunu da gözden geçirmesi gerekiyor. Güney Kürdistan'da pêşmerge için yapılanlar bizim için yapılmış değil. Güney'de hava operasyonları başlayınca ağır silah yardımı da yapıldı. Onun için ilerleme de oldu. Biz kendi gücümüzle de direniriz ama gerçekten DAİŞ'in yenilmesi isteniyorsa bunu yapmaları gerekir. DAİŞ'in yenilmesi için bu esas şartlardan biridir. Bir yolun açılması gerekir. Türkiye'ye de resmi bir koridorun açılması için baskı yapılmalı.

“DAİŞ’i şu tarihe kadar Kobanê'den çıkarırız” diyebileceğiniz bir tarih var mı?

Biz tarih belirlemiyoruz; ama zafer yakındır. Artık yeni bir aşamaya geçtik. Farklı adımlar ve taktiklerle DAİŞ'in gücünü zayıflatacağız ve kıracağız. Kobanê başka yerlere benzemez. Nasıl ki onlar Kobanê'de bizim irademizi kırmak istiyorlarsa biz de en büyük başarıyı burada sağlayacağız. Esas özgürlüğü burada ilan edeceğiz.

Kuzey halkının sınır hattında başlattığı direnişi sormak istiyoruz. Başından beri nöbetteler. Bu eylemlerin nasıl bir etkisi oldu?

Bundan 3-4 ay önce de saldırılar başlayınca özellikle Kuzey Kürdistan halkımız büyük bir fedakarlık yaptı. Bizlere sadece moral değil, destek de verdi. Kuzeyli birçok genç sınırları, telleri aşarak Kobanê'ye gelerek direnişe katıldı. Filli olarak mücadeleye katıldı. Ama bu son zamanlarda bütün Kuzey halkı, daha büyük bir direniş sergiledi. Doğu, Güney Kürdistan ve Avrupa'daki eylemler de büyük bir moral oldu. Bu da bizim yalnız olmadığımızı gösterdi. Bütün Kürdistan'ın arkamızda olduğunu bir kez daha gösterdi. Doğrusu bu bizim mesuliyetimizi daha da ağırlaştırdı. Verilen destek için herkese teşekkür ediyoruz. Yine halkımızın bu eylemlerinde Kuzey ve Rojhilat (Doğu) Kürdistanı'ndan şehit olanların önünde saygıyla eğiliyoruz. Onları Kobanê'de direnerek şehit düşmüş olarak görüyoruz. Kobanê direnişinin şehitleri olarak görüyoruz. Bize destek veren herkese bir kez daha teşekkür ediyor ve direnişlerinin devam etmesi gerektiğini belirtiyoruz. Her Kuzey Kürdistan genci de Kobanê direnişine aktif olarak katılmalı. Kobanê gençleri de Kobanê'ye dönerek topraklarına sahip çıkmalı. Özellikle Kobanêli gençleri topraklarına dönmeli ve Kobanê’yi savunmak için üzerlerine düşen her şeyi yapmalılar.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Kimse bizim Kobanê'yi bırakacağımızı hayal etmesin. Biz asla ve asla Kobanê'den vazgeçmeyiz. Dünya yıkılsa da bizden kimse kalmasa da Kobanê'yi bırakmayız. / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 18 Ekim 2014, 10:22
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER