1 Mayıs, Bakırköy'de kutlandı

Bu yıl Bakırköy’de düzenlenen 1 Mayıs mitinginde sendika temsilcileri konuşmalar yaptı ve ortak bir bildiri okundu. Mücadele vurgusunun yapıldığı bildiride, “Bugün Barış demekle Ekmek demek aynı şey” denildi.

1 Mayıs, Bakırköy'de kutlandı

1 Mayıs’ı Bakırköy Cumartesi Pazarı’nda kutlamayı kararlaştıran sendika ve meslek odaları, mitingi gerçekleştirdi.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla gerçekleştirilecek mitinge; Halkların Demokrasi Partisi (HDP),  Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Komünist Parti (KP), Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP), Türkiye Komünist Hareketi (TKH), Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP), TKP 1920, Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) da katılma kararı almıştı.

Emek ve demokrasi güçlerinin çağrısıyla yapılacak kutlama için iki ayrı koldan oluşturulan yürüyüş kortejleri saat 11.00’de Marmara Forum ve E-5 İncirli yönünden, iki koldan miting alanına doğru yürüyüşe başladı.

Alana girmek isteyenler için polis üç noktada arama noktası oluşturdu.

İncirli metobüs durağı çıkışında ve kortejlerin girişinde de polis üst ve çanta araması yapıldı.

Miting alanı girişinde de polis arama noktası oluşturuldu.

HDP kortejine polis müdahalesi

Miting alanına girişlerde, HDP’nin yürüyüş kortejine polislerce müdahale edildi.

Sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı kentlerde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarıyla birlikte alana girmek isteyen HDP’lilere polis izin vermedi, kortejdekilere müdahale etti.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu kortejde yaralananlar oldu.

Yaşananlarla ilgili konuşan Yüksekdağ, “Bu müdahaleyle, ‘burası Türkiye bayram kutlayamazsınız’ mesajı verdiler. Hiçbir müdahale halklarımızın yan yana gelmesini engelleyemeyecek. Kitle soğukkanlılığını korudu. İyi niyetimize rağmen bu müdahale kabul edilemez” dedi.

                                hdp-mudahale

Kortejlerin alana girmesinin ardından ise kutlama programı 1 Mayıs Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Kani BekoBeko: Biz kazanacağız

Mitingdeki ilk konuşmayı DİSK Genel Başkanı Kani Beko yaptı. Konuşmasında birlik ve dayanışma vurgusu yapan Beko, “İşçilere kölelik dayatanlar kaybedecek, biz kazanacağız” dedi.

Beko, özetle şunları söyledi:

“Milyonlar aç milyonlar işsiz. Birlikte alanlarda mücadele etmeliyiz. Yere batsın senin Saray’ın. Biz alanlarda birlikteyiz. Kazanacağız.

“Kardeş kanı dökülmesin, analar ağlamasın diye kalıcı barışı inşa etmeliyiz. Mutlaka barışı sağlayacak ve zulmü durduracağız.

“Faşizme, baskılara, zulme karşı yan yana olalım, birlikte olalım. Faşizme karşı mücadele edelim.”

Lami ÖzgenLami Özgen: Boyun eğmedik, eğmeyeceğiz

Beko’nun ardından KESK Genel Başkanı Lami Özgen bir konuşma yaptı.

Özgen de konuşmasına 1977’de Taksim’de ve 10 Ekim 2015’te Ankara’da hayatını kaybedenleri anarak başladı.

Özgen, “AKP faşizmi tavan yaptı. Boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Taksim’i yasaklayarak toplumsal belleğimizi yoketmek isteyenlere yanıtımız: Her yeri Taksim’e çevireceğiz. Taksim 1 Mayıs alanıdır, öyle kalacak. Onlar başkanlık hayaliyle bu ülkeyi yok etmek istiyorlar. İzin vermeyeceğiz” diye konuştu.

TMMOB ve TTB

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ise yaptığı konuşmada 1977 1 Mayısında hayatını kaybedenleri andı.

Soğancı, son günlerde yaşanan laiklik tartışmalarına değindi ve “Bugün gericiliğe ve ırkçılığa karşı daha fazla dik durma zamanı. Bugün laikliği yeniden kurma zamanı” dedi.

TTB İkinci Başkanı Raşit Tikel ise konuşmasında, “İşçi kıyımlarına, sağlıkta teşeronlaşmaya ve kıdem tazminatının gaspına ‘dur’ diyoruz. Güvenli gelecek güvenceli iş istiyoruz. Barışın egemen olduğu bir Türkiye için halkın söz sahibi olduğu bir ülke istiyoruz” dedi.

Ortak bildiri okundu

Mitingde kurumların ortak bildirisi Kürtçe ve Türkçe olarak  okundu.

Ortak metnin Kürtçesini Yılmaz Dağlar, Türkçesini ise Nida Karabağ okudu.

Okunan bildiri özetle şöyle:

“AKP/Saray iktidarının savaş ve yıkımına karşı halkların direnişinin yükseltildiği günlerde karşılıyoruz bu 1 Mayıs’ı… Sermaye, Hükümet ve Saray kendi çıkarları için bütün bir halkı hedef almış durumda. Bütün bunlar yaşanırken Barış’ı savunmak suç oluyor, Saray’dan halka “ya boyun eğeceksiniz, ya baş vereceksiniz” tehditleri savruluyor.  Haber yapan gazeteciler, barışı savunan akademisyenler tutuklanıyor. Basın, ifade, toplantı ve gösteri hakkı diye bir şey kalmadı.

“Emek karşıtı politikalar hız kesmiyor. Bir bütün olarak işçi sınıfına ve emekçilere yönelik saldırı ve hak gaspları da bitmek bilmiyor. İşçi sınıfının yaşama ve çalışma koşulları daha da ağırlaştırılmak, örgütlenme zeminleri tümüyle ortadan kaldırılmak, kapitalist sömürü derinleştirilmek isteniyor.

“Çalışırken ne güvencemiz var ne de güvenliğimiz. Yılın ilk üç ayında ise en az 415 canımızı iş cinayetlerinde kaybettik.

“Kadın işçiler torba yasalarla eve gönderiliyor. Her yeni güne “Müjde!” diye yutturulmaya çalışılan bir saldırı politikasıyla uyanıyoruz.

“Taşeron işçilerini kadroya geçirme vaatlerine rağmen, mevcut haklarını bile geriye götüren, “özel sözleşmeli personel” adı altında güvencesizleştirme girişimleri gündemde.

“Özel istihdam büroları adıyla, kölece çalışmanın dayatılacağı kiralık işçi büroları, Fon adı altında, kıdem tazminatı hakkının gaspı, kamu emekçilerine yönelik tehdit ve saldırılar hükümetin ve sermayenin ajandasında.

“Bizler biliyoruz ki, kapitalist sömürü sistemine ve diktatörlük kurma heveslilerine karşı insanca çalışma koşullarını, insanca yaşamı ve barışı ancak birlikte direnerek kazanabiliriz!

“Bugün, emek, barış ve demokrasi mücadelesi her zamankinden daha çok bir birine bağlı… Bugün, faşizme karşı mücadele ile kölelik yasalarına karşı çıkmak aynı anlama geliyor… Bugün Barış demekle Ekmek demek aynı şey…

“İstanbul’da 1 Mayıs alanının Taksim olduğunu ve bu konudaki ısrarımızın devam edeceğini bir kez daha belirtmek istiyoruz. Bütün bu saldırılara karşı bugün de, yarın da birlikte mücadele etmekten geri durmayacağız.

“Ve biliyoruz ki: Mutlaka kazanacağız! Yaşasın 1 Mayıs! Bîji Yek Gulan!”

Güncelleme Tarihi: 02 Mayıs 2016, 10:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER