Konferansın “Demokratik Modernite“ oturumunda söz alan PYD Eş Başkanı Asya Abdullah, konuşmasında ulus-devlet sistemini eleştirerek, başlayarak, şunları söyledi: “Ulus-Devlet küçük bir kesimin çıkarları için bütün halkları baskı altında tutuyor. Bundan dolayı  dünyada milyonlarca insan katledildi, baskılarla karşı karşıya kalıyor. Amaç insanları iradesizleştirip, hiçleştirmektir. Biz Rojava’da buna karşı yeni bir felsefe ve alternatif bir paradigma ortaya koyuyoruz. Düşünsel bir devrim gerçekleştiriyoruz. Rojava’da halk kendi kararını kendisi veriyor, ihtiyaçlarını kendisi gideriyor. Bunun için komünler kurulmuş, sorunların çözümü için komisyonlar oluşturulmuştur. Bu aynı zamanda ekonomik sorunların giderilmesi için de geçerlidir. Bu durum savunma ve diplomasi alanında da geçerli” diye konuştu. Abdullah, oluşturmak istedikleri alternatif sisteme karşı birçok saldırının olduğunu belirterek şunları söyledi: “Birçok merkezden saldırı var.  Bu saldırılara karşı amansız bir direniş verilerek, engellendi. Özellikle kadınlar burada önemli bir rol oynadı. Zaten bizim kurmak istediklerimizin temeli de kadın var.“ Yapılan konuşmanın ardından PYD Eş Başkanı Asya Abdullah, salonda bulunan yüzlerce kişi tarafından “Bijî YPJ“ sloganıyla ayakta alkışlandı. 

‘ALTERNATİF BİR YAŞAM MÜMKÜN‘

Konferansın organizatörlerinden Havînn Güneşer ise konuşmasına kapitalizme sert eleştiriler  yaparak başladı. Güneşer, tüm  dünyada alternatif bir yaşamın mümkün olabileceğini belirterek, Rojava’yı buna örnek gösterdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kapitalizme yönelik düşüncelerinin yeterince anlaşılmadığının altını çizen Havîn Güneşer, “Kapitalist Moderniteye karşı mücadelenin yaygınlaşması gerekiyor. Ancak alternatif bir yaşam böyle mümkün olur. Umarım birgün Öcalan, özgür olur ve biz bu düşünceleri onunla birlikte tartışırız” dedi.

Emine Ayna da konuşmasına Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlayarak, başladı. Ayna, kapitalizmi barbarlık olarak nitenlendirerek “şunları söyledi: “Devlet toplumu nasıl yaşayacağına karar veriyor. Onun için de devlet hukukunu reddetmeliyiz. Birey ve toplumu bir biriyle ve devlet ile olan ilişkisini devlet düzenliyorsa bu hukuku reddetmeliyiz. Bu adaleti sağlayamaz.“ 

‘ÖCALAN’IN ÇÖZÜM PROJESİ HALKAR İÇİNDİR‘

Michael Panser’un sunumunda ise zaman zaman Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan örnekler göstererek, şunları söyledi:“ Öcalan, diyorki, gücün olduğu yerde direnişte olur. Bu söz onun ulus-devlete ve iktidara olan yaklaşımını gösteriyor. Yine Öcalan’ın kadına yaklaşımı ve geliştirmek istediği sistem demokratik ve özgürlükçü bir sistemdir. Bunları görmek gerekiyor.“Dr. Tamir Bar-On da sunumunda, Öcalan’ın çözümü sadece Kürtler için olmadığı aynı zamanda Türkiye halkları içinde olduğunu söyledi.  Öcalan’ın yaratmak istediği sistemin demokratik sivil mücadele ile gelebileceğini iddia eden Bar-On, „Sivil toplum ulus-devlete karşı ciddi bir rol oynayabilir. Burada Rojava devrimini görmemiz  lazım.  Çünkü ulus-devlet eksenli değil halklara dayalı bir sistem yaratmak lazım. Yaşanan krizin çözümü de burada yatıyor“ diye konuştu. İmralı adasında Öcalan’ın düşüncelerinin olgunlaştığını belirten Bar-On, o burada birçok şeyi aştığını gördüklerini söyledi. Federico Venturini de sunumunda, kapitalist sisteme karşı demokratik moderniteyi savunmak ve geliştirmek gerektiğinin altını çizerek, bunu toplumun bütün kesimlerine yayılması gerektiğini vurguladı.