Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği'ne Kamu Yararı Statüsü Verildi

Türkiye’de Alevi toplumu üzerine kurulan sivil toplum kuruluşları ve dernekler arasında ilk olarak merkezi Nevşehir’de bulunan Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği, 'kamu yararına' statüsüne kavuştu.

Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği'ne Kamu Yararı Statüsü Verildi
Türkiye’de Alevi toplumu üzerine kurulan sivil toplum kuruluşları ve dernekler arasında ilk olarak merkezi Nevşehir’de bulunan Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği, 'kamu yararına' statüsüne kavuştu.

Merkezi Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bulunan Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Başkanı Mustafa Özcivan yaptığı açıklamada, "İlk kez Türkiye’de Alevi toplumu üzerine kurulan sivil toplum kuruluşları ve dernekler arasında sadece merkezi Nevşehir’de bulunan Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği bu statüye kavuştu. Bu çok olumludur ancak Alevi sorunlarına tam çözüm değildir. Özellikle bunu belirtmek isterim" dedi.

Kamu yararı statüsü almak üzere 3 yıldır uğraş verdiklerini anlatan Özcivan, "Konu, 20 aydır Başbakanlık Kanunlar ve Kararnameler Genel Müdürlüğü’nde bekliyordu. 23 Ekimde Sayın Başbakan’la görüşmemizde konuyla ilgileneceğini, en kısa sürede çıkaracağını ifade etti. Hacıbektaş’a geldiğinde bunu bize hediye olarak getirdi. Kendisine teşekkür ediyorum. Türkiye’de Alevi örgütleri içerisinde sadece Ankara’da bulunan Hacı Bektaş-i Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın kamu yararına statüsü vardı ama dernek olarak hiç yoktu. İlk kez Türkiye’de Alevi toplumu üzerine kurulan sivil toplum kuruluşları ve dernekler arasında sadece merkezi Nevşehir’de bulunan Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği bu statüye kavuştu. Bu çok olumludur ancak Alevi sorunlarına tam çözüm değildir. Özellikle bunu belirtmek isterim" diye konuştu.

Özcivan, Alevi toplumunun sorunlarının köklü çözümü için 'Alevi toplumunun inanç merkezi Cemevi’dir' sözünün kanuna yazılarak Meclis’ten çıkarılması ile sağlanabileceğini söyledi. 

Özellikle 2 yıl önce dondurulan Alevi açılımları süreci sırasında söz verilen bazı konuların çözüme kavuşturulmadığı için Alevi toplumu içerisinde kırgınlıklar veya soru işaretleri oluştuğunu kaydeden Özcivan, "Başbakan yeni bir yüz, yeni bir kan veya yeni bir sayfadır. Umarız önümüzdeki açılım veya çalıştaylarda Alevi toplumunun sorunlarına tam ve köklü bir çözüm bulunur. Bu sorunun tam çözümünü herkese ve her yerde ifade ediyorum. Alevi toplumunun inanç merkezi Cemevi’dir ibaresi olduğu zaman Alevi toplumunun sorunları kökten çözülmüş olur. Ancak, AİHM kararları, din dersleri, eşir yurttaşlık gibi konular diğer konuların ayrıntılarıdır. Bunlarda bir şekilde anlaşılır, uzlaşılır. Yasal statüye kavuşması için mutlaka meşru hükümetin veya Meclis’in siyasi karar alarak 'Alevi toplumunun inanç merkezi Cemevi’dir' ibaresini yasal olarak tutanaklara geçirmesi ve Meclis’ten çıkarması gerekiyor. Bu olduğu zaman Alevilik üzerinden siyaset yapanlar, siyaseten kullananlar yada bunu bir şekilde siyasi basamak olara kullananların önüne geçilir" diye konuştu.

Kurultay veya çalıştaylarda Alevi toplumunun bazı çekinceleri olduğunu belirten Özcivan, şöyle devam etti:

"Bu geçmişten gelen inkar süreci nedeniyledir. Yok demekle hiçbir inanç sistemi yok olmaz. Bu ülkede Sünni ne kadar gerçekse Alevilikte o kadar gerçektir. Alevi kültürünün inancını, yaşayışını, ibadetini de yasalarla güvenceye kavuştuğu yani ülkenin her kademesinde kamuda veya diğer alanlarda eşit yurttaş olduğu zaman ülke gelecekte Avrupa’nın en önemli ülkesi olur. Ülke Alevi-Sünni, Kürt- Türk çatışmasıyla hep geriletildi. Bu da ancak bir takım karanlık odaklarla dış güçlerin oyununa gelmeden olur. Alevi toplumu hep Maraş’ta, Çorum’da başka yerlerde mağdur oldu. Aleviler bunların üzerine siyaset yapmadılar. Mağduriyetlerini dile getirerek sorunlarına çözüm aradılar. Bizde sivil toplum kuruluşu olarak bunu talep ediyoruz. Sayın Başbakan 'Ankara’da görüşelim' dedi. Diğer Alevi- Bektaşi örgütleri de taleplerini iletir. Meşru bir zeminde hukuk dairesi içerisinde oturulur, bu sorunlar çözülür. İstenirse çözülmeyecek diye bir şey yoktur."

Başbakan Davutoğlu’nun "Kerbela ile Dersim aynıdır"' sözünün siyasiler tarafından değerlendirilmesinin iyi olacağını ifade eden Özcivan şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan’ın o söylemi her farklı zeminde, her farklı siyasette ya da her farklı bölgede ayrı yorumlanıyor. Burada Belediye Başkanımız 'Dersim’i karıştırmayalım' gibi bir laf etti. Sayın Başbakan da 'Ateş düştüğü yeri yakar, Dersim’i Dersimlilere soralım' gibi bir cümle kullandı. Siyasi bir soruydu. Buna cevap vermeyelim de ona siyasiler cevap versin" dedi. / dha
Güncelleme Tarihi: 10 Kasım 2014, 22:39
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER