HDP: Temel mesele çözüm süreci olmak zorunda

Yaklaşık 2 saat süren HDP-AKP görüşmesiyle ilgili açıklama yapan İmralı Heyeti Sözcüsü Sırrı Süreyya Önder, görüşmenin olumlu ve faydalı geçtiğini belirtti.

 AKP ile yapılan koalisyon görüşmesi sonrasında İmralı Heyeti'nin görüşmeye katılan üyeleri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken basın açıklaması yaptı. AKP heyetiyle yapılan görüşmeyle ilgili bilgi veren Önder, AKP ziyaretinin kendileri açısından, "açık, şeffaf ve faydalı bir görüşme olduğunu" belirterek, AKP heyetine teşekkür etti. Önder, bölgesel ve iç meselelerin ayrıntılı olarak bütün başlıklarda tartışma ve görüş alışverişinde bulunma imkanı bulduklarını belirten Önder, "Partimizin yaklaşımlarını, kaygılarını ve bakışını aktardık. Sayın Başbakan da, başta 7 Haziran sonuçları olmak üzere çıkardıkları sonuçları, izleyecekleri yol ve yöntemleri bizimle paylaştı. Koalisyon meselesi ayrı bir tartışma olarak tartışıldı. Partimizin adalet, barış ve demokrasi gibi 3 temel ilkesel başlıklarını aktardık" dedi. 

'Görüşmeler sürsün' mutabakatı 

AKP ve CHP koalisyonuna işaret eden Önder, partilerinin sunduğu 3 başlığı içererek bir koalisyona yapıcı ve katkı sunucu bir tutum alacaklarını ilettiklerinin altını çizen Önder, Davutoğlu da bu konudaki fikirlerini tartıştıklarını belirtti. Görüşmelerin sürmesi konusunda mutabık kaldıklarını dile getiren Önder, görüşmenin verimli olduğunun altını çizdi. 

'Temel mesele çözüm süreci olmak zorunda'

"Çözüm süreci açısından bu görüşme fayda getirdi mi" sorusunu yanıtlayan Önder, mevcut hükümetin oy kaybına dikkat çekerek, "Yeni kurulacak hükümetlerin hepsinin temel meselesi çözüm süreci olmak zorunda. Çünkü bozucu alanların; istihdamdan çevre meselelerine, kadın başlığından, ekonomik bunalmışlığımızdan tutun bölgesel tıkanmışlığa kadar tümü barış konusunda alacağımız tutumla bire bir ilgilidir. Barış sorunu bir alt mesele değil temel meselemizdir. Yürütülecek hiçbir hükümet görüşmesi çözüm meselesinden ayrı ele alınamaz. Yapılacak bütün görüşmelerin temel gündemidir bu. Bunu ayrıştırmıyoruz. İkisi birlikte ele alındı" dedi. 

'İmralı'ya öylesine gidelim talebimiz yok'

İmralı'ya gidiş talebinin sürekli masada olduğunu dile getiren Önder, şöyle devam etti: "Bu talep şöyle değil. Ne pahasına olursa olsun İmralı'ya gitmek istemiyoruz. Oradaki tecrit kabul edilemez. Bu demokratik tutumların en önemli göstergesi haline gelmiştir. Oradaki her türlü tecrit hukuksuz olduğu gerçeği orta yerde durmaktadır. Sayın Öcalan barış ve demokrasi hamlelerinin temel geliştiricisi haline gelmiştir. Bizim ona sıradan bir ziyaret yapma talebimiz yoktur. Devlette süreklilik esastır. Son bıraktığımız nokta izleme heyetinin oluşturulması bunun gelişmeleri kayda geçirip bütün bölge ve dünya ile paylaşması yani ciddi ve sistemli bir sürecin başlatılmasıydı. Barış süreci kırılmasına sebep olan itibarsızlaştıran yok sayılan yaklaşımın ötesine geçerek yeniden başlamalıdır. Hem kendi ülkemizin hem komşularımızın hem de bölgemizin geleceğini ilgilendiren bir mahiyet kazanmıştır. Gidelim görüşelim talebi değildir talebimiz." 

"KCK açıklaması gündeme geldi mi" sorusunu yanıtlayan Önder, HDP'nin pratiğinin ve seçimlerden aldığı sonuçların bütün bu sonuçlara cevap verdiğini söyledi. Önder, "Demokrasi ile silah bir arada olamaz. Bu HDP'nin kabul etmediği bir şeydir. Ama bu demokrasinin yükselmesiyle ilgilidir. Demokrasi ne kadar yükselirse silah o kadar minimize olur. Sadece meseleyi silaha indirgeyerek demokrasiyi ötelemek bu meseleyi yeterince kavramamak ya da göz ardı etmek demektir" dedi. 

'Koalisyon teklifi gelirse değerlendiririz' 

"Öcalan ile görüşme konusunda somut bir yanıt aldınız mı, CHP-AKP koalisyonu işaret ettiniz neden HDP bu süreçte koalisyona ortak olmuyor" sorusunu da yanıtlayan Önder, İmralı'ya gidiş konusunda hükümetten net bir takvim verilmediğinin altını çizdi. Önder, CHP ile AKP hükümeti destekleme gerekçelerini de, "Büyük bir çoğunluğun sorunları çözmeyi başaracağını" düşünmelerinden kaynaklandığını söyledi. Talep kendilerine gelirse bunu yetkili kurullarıyla değerlendireceklerini dile getiren Önder, bir başka soru üzerine de devlet heyetinin İmralı ile görüşmeyi sürdürdüğünü söyledi. 

Görüşmedeki havaya ilişkin bir başka soruyu yanıtlayan Önder, insanların anlaşamadıkları kişilerle müzakere yürüttüğünü belirtti. "Görüşme masasıyla İmralı masasını mı ima ettiniz" sorusunu yanıtlayan Önder, HDP'nin masasını işaret ederek, "Evet İmralı'daki masa o masa büyükteydi, ama öyle bir imamız olmadı. Bizim geleneğimiz imalarla siyaset yapma geleneği değildir" dedi. 

"RTÜK için ne zaman başvurulacak" sorusuna cevap veren Önder, hukuk komisyonun bu konuda çalışma yaptığını söyledi. 

'Çözüm sürecini Cumhurbaşkanı bitirdi'

Mahir Ünal'ın HDP'ye karşı söylemlerine tepki gösteren Önder, çözüm sürecinin Cumhurbaşkanı tarafından bitirildiğini ve HDP'nin de "Seni başkan yaptırmayacağız" söylemini bunun üzerinden geliştirdiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sen bunları söylersen, mutlak yetkililerle donatılırsan, neler yapacağının işaretlerini veren bir yaklaşımdı. Devlet ve hükümet görevlilerinin emeğini savunduk biz orada. Masa da yok, o fotoğraf doğru değil, bu heyet nereden çıktı denilen yaklaşım sürecin ciddiyetiyle uzaktan yakından alakası olmayan, verilen emeği çürütücü yaklaşımdır. Biz kendi emeğimizi de onların emeğine de sahip çıktı. Seni başkan yaptırmayacağız dedik ve bunu gösterdik" dedi. 

Sürece yönelik bir canlanma olup olmayacağı sorusunu da yanıtlayan Önder, "Olmak zorunda bunun önde hiçbir şey mani değil. Bu görüşmeleri durdurmak barışa verilen şansı ayaklar altına alıp çiğnemekle eş anlamlıdır" dedi. Sürecin daha geniş bir mutabakatla ele alınması gerektiğini söyleyen Önder, eşbaşkanlarının Davutoğlu'nu uğurlamasında da "medeni insani davranış çıkarılabileceğini" dile getirdi. Önder, görüşmede saat tutulmadığını söyledi. 

Güncelleme Tarihi: 16 Temmuz 2015, 13:59
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER