HDP'li vekiller hasta tutsaklar için acil adım istedi

HDP’li milletvekilleri Meclis’te düzenlediği bir basın toplantısında cezaevlerindeki 236’sı ağır 642 tutsağın durumuna dikkat çekerek, bunların cezaevlerinde tutulmasının “işkence suçu” oluğunu belirtti.

HDP'li vekiller hasta tutsaklar için acil adım istedi
HDP’li milletvekilleri Meclis’te düzenlediği bir basın toplantısında cezaevlerindeki 236’sı ağır 642 tutsağın durumuna dikkat çekerek, bunların cezaevlerinde tutulmasının “işkence suçu” oluğunu belirtti. Vekiller, AKP hükümetini büyüyen öfkeyi bir nebze olsun yumuşatmak için derhal hasta tutsakları serbest bırakmaya çağırdı.


HDP Milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak ve Gülser Yıldırım ile Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş, bugün Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyerek hasta tutsaklar ve cezaevlerindeki sürgünlere dikkat çekti. Hasta tutsaklar karşısında AKP hükümetinin “ilgisiz” ve “ölüm sessizliği” içinde olduğunu söyleyen vekiller, bu tutsakların büyük çoğunluğunun devletin sistematik işkence politikaları ve zindanlardaki kötü koşullardan dolayı ağır hastalıklara yakalandığı tepkisinde bulundu.

“Hasta tutsakların tahrip edilen bedenleri devletin eseridir” diyen HDP’li vekiller, “Durumları her geçen gün kritik bir safhaya ulaşan 236’i ağır 642 hasta tutsak konusunda AKP Hükümeti, adeta kış uykusuna yatmış vaziyette” diye belirtti.

KARAR YETKİSİ ADLİ TIP VE SAVCILIKTAN ALINMALI

Hasta tutsakların sağlık hakkına erişimde yaşadığı adaletsizlik ve cezaevinde tutulmasının “işkence” olduğunu belirten vekiller, “Cezaevlerinde, hasta tutsaklara karşı işkence suçu işlenmektedir” dedi.

Yaşanan ağır adaletsizlikten dolayı hasta tutsaklara ilişkin karar verme tasarrufun, Adli Tıp Kurumu ve savcılıklardan derhal alınmasını isteyen vekiller,  şunları belirttİ: “Cezaevinde maruz kaldığı ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyenler,  tedavisi ve iyileşmesi mümkün olmayanlar için tam teşekküllü devlet hastanelerinin sağlık kurulu tarafından verilen raporlar yeterli görülüp tahliye kararı verilmeli. Hükümet eğer hasta tutsaklara zulüm etmekten zevk alıyorsa bunun adı siyasi sadistliktir. Hükümeti hasta bedenler üzerinden intikam alma politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz. Yaptığınız ‘ayıptır, yazıktır ve günahtır…’”

ACİL ADIM ATILMALI

AKP Hükümeti’ne çağrıda bulunan vekiller, “Yüreklerde biriken öfkeyi bir nebzede olsa yumuşatmak istiyorsanız derhal Hasta Tutsakları serbest bırakın. Başta Cumhurbaşkanı Sayın Gül ve TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek derhal siyasi partileri ile görüşüp Meclis’i hasta tutsaklar konusunda acil adım atmaya çağırmalıdır. Vicdanlara sesleniyoruz; Bedenleri cezaevlerinde eriyen hasta tutsakların ölümü, insanlığımızın ölümüdür. Bu zulme sessiz kalmayın…” dedi.

SÜRGÜN SİYASİ CİNAYETTİR

 Vekiller basın açıklamasında cezaevlerinde yaşanan diğer bir hukuksuzluk olan sürgünlere de dikkat çekti.

2013 yılında 1522 tutsağın sürgün edildiğini ifade eden HDP’li vekiller,  “2014 yılındaki verileri de eklediğimiz de bu sayı neredeyse 2 binlere ulaşmaktadır. Cezaevi idareleri ve ilgili devlet yetkilileri hükümlü ve tutuklu nakillerinin çoğu zaman yetersiz kapasiteden kaynaklandığı ifade etmektedir. Ancak bizler bunun böyle olmadığını gayet iyi biliyoruz. Daha yeni açılan 900 kişi kapasiteli Şırnak T Tipi Cezaevi, mahkemeleri hala süren 75 siyasi tutsak dışında Türkiye’nin dörtbir tarafından getirilen adli mahkumlarla dolduruldu” ifadelerini kullandı.

“Sürgünler mahpusların iradesini kırmaya dönük geliştirilen cezalandırma politikalarından biridir” tespitinde bulunan vekiller, ayrıca bölgede kampüs cezaevlerinin de yapılıyor olmasının sürgünleri hukuki meşruiyetten uzak kıldığını kaydetti.

Hükümetin özellikle siyasi tutsaklara yönelik sürgün politikası sonucu düzmece iddianameler ile tutuklanan KCK tutuklusu 42 yaşındaki Celal Binici’nin sürgün yolunda ring aracının kaza yapması sonucu yaşamını yitirdiğini söyleyen HDP’li vekiller, şöyle noktaladı: “Tutsakların elleri kelepçeli halde, metal tabutları andıran ring araçlarında uzun yolculuklara çıkarılması gaddarca bir katliamdır. Cezaevlerindeki mavi ringler siyasi tutsaklar için artık ölüm tabutlarına dönüştü. Ancak bizler bunu bir kaza olarak görmüyoruz. Bu devletin sürgün politikası neticesinde meydana gelen siyasi bir cinayettir. Bu ölümün sorumlusu, sürgün politikasının icracısı olan AKP Hükümetidir. Sürgün politikaları nedeni ile sadece tutsaklar değil aileler de cezalandırılıyor. 1800 km ötedeki cezaevine gitmek aileler için bir cezadır ve ciddi bir masraftır. Bu maddi ve manevi bir bedel ödetmedir. Hükümete derhal sürgün politikalarına son vermelidir. Tutsaklar, ailelerinin ikamet ettiği iller ya da civar yerleşim birimlerindeki cezaevlerine geri gönderilmelidir. Her şeyden önce haksız yere cezaevlerinde yatan binlerce siyasi tutsak serbest bırakılmalıdır.”

Güncelleme Tarihi: 28 Mayıs 2014, 19:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER