Avrupa’da yaşayan Süryaniler IŞİD çetelerini protesto etmek ve Asuri-Süryaniler için güvenlikli bölge oluşturulması talebiyle Avrupa’nın değişik ülkelerinde gösteriler ve açlık grevleri yapıyor. Hollanda’dan sonra İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleştirdikleri  4 günlük açlık grevine katılanlar arasında Avrupa Süryani Birlik Başkanı Lahdo Hobil de vardı.

Hobil, IŞİD’ın Mezopotamya ve Kürdistan’daki saldırılarının son yüz yıldır bölgede yaşayan Süryani, Kürt ve diğer azınlıklara yönelik katliamların bir halkasını oluşturduğunu belirtiyor ve IŞİD çetelerini yenilgiye uğratabilecek tek gücün PKK olduğunu söylüyor.

IŞİD çetelerinin Irak’ta özellikle savunmadan yoksun ve tarih boyunca başkalarına zarar vermeyen Süryani ve Ezidilere yöneldikleri ve amaçlarının bölgenin demografik yapılanmasını değiştirmek olduğu değerlendirmesini yapan Hobil, kimliklerinin ve statülerinin tanınması mücadelesi verdikleri ve IŞİD çetelerine karşı alternatif oluşturdukları için çetelerin esas olarak Kürtleri hedef aldıklarının altını çiziyor. Hobil, “Irak ve Suriye’de IŞİD’ı engelleyebilecek tek güç Kürtlerdir. Ama bu mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için Kürtlerin birleşmesi gerekir. Eğer Kürtler birleşirlerse IŞİD’i yenilgiye uğratırlar” diyor.

 Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin IŞİD çetelerine destek verdiklerinin dünya basınında pek çok kez yer almasına rağmen bu ülkenin sessiz kaldıklarına ve IŞİD çetelerinin katliamlarını lanetlemediklerine dikkat çeken Hobil, gelinen noktada bu ülkelerin bile kendilerini güvende hissetmediklerini, IŞİD’ın her an kendi ülkelerine saldırabilecekleri kaygısını taşıdıklarını söylüyor. Esad rejimini yıkmak için tüm olanaklarını devreye koyan AKP Hükümeti’nin Irak söz konusu olduğunda suskun kaldığını ve IŞİD’e tepki göstermediğine işaret ediyor.

Türkiye’deki barış süreciyle Rojava’daki gelişmelerinin birbirlerini doğrudan etkilediğini söyleyen Hobil, AKP Hükümeti’nin bir kaç gün arayla süreç konusunda açıklamalar yapmasına karşı somut bir adım atmadığını ve bu nedenle de süreçte ilerleme kaydedilmediğini ifade ediyor.

BARIŞ SÜRECİ SÜRYANİLERİ ETKİLİYOR

Barış sürecinin başarıyla sonuçlanmasının Türkiye, Irak ve Suriye’deki Süryanileri de etkileyeceğini belirten Hobil, “Barış bizim için önemlidir. Özellikle Kürt halkıyla birlikte beraber yaşayabilmemiz ve ortak çalışmalar yapabilmemiz için savaşın son bulması gereklidir. Eğer savaş devam ederse sorunlar sürer. Bundan da en zayıf olan kesimler içinde yer alan Süryaniler zarar görür” şeklinde konuşuyor.

Türk devletinin Kürtlere dönük yürüttüğü savaşın Süryanilerin Turabdin’den göç etmelerine yol açtığını, aynı şeyin Suriye’deki savaş sırasında da görüldüğünü, cihatçılar ve Esad rejimi arasındaki çatışmalardan Süryanilerin zarar gördüklerine dikkat çektikten sonra şunları söylüyor.

“Cihatçı çeteler daha çok Asuri-Süryanilere yöneliyorlar. Öldürüyor, kaçırıyor ve fidye istiyorlar. Halkımızı savunacak güç yok. Ama Gozarto’daki (Rojava)oluşum halkımıza güven verdi. Orada Süryani gençleri YPG saflarında yer alıyor ve birlikte savaşıyorlar. Halkımız bu güveni hissettiği sürece topraklarını terk etmez.”

SÜRYANİLERİN PEŞMERGELERE GÜVENİ KALMADI

Gozarto’daki Süryanilerin Kürtlere güvenlerinin artarken Irak’taki Kürtlere olan güvenlerini kaybettiklerini söyleyen Hobil, “Oradaki halk ve partilerimizden edindiğimiz bilgiler Peşmergelere güvenin kalmadığını gösteriyor. Irak’ta daha önceleri halkımızın en fazla güvendiği kurum peşmergelerdi. Peşmerge diyorlardı başka bir şey demiyorlardı. Ama hayal kırıklığına uğradılar. Peşmergeler Süryani ve Ezidilerin kendilerine ihtiyaç duydukları anda geri çekildi. Onlara silah vermedikleri gibi olan silahları toplayıp kaçtılar” şeklinde konuşuyor.

Federal Kürdistan Bölgesi yöneticilerinin Süryani parti ve örgütlerine özeleştiri yaptıklarını ve kaçan komutanları cezalandıracaklarını söylediklerini aktaran Hobil, “Hiç bir açıklama ve gerekçe Süryani ve Ezidileri ikna edemez. İnsanları IŞİD çetelerinin katliamlarıyla karşı karşıya bıraktılar” diyor.

Hobil, peşmergelerin neden geri çekildikleri sorumuzu “Bunun birkaç nedeni olabilir. Belki daha önce peşmerge ve IŞİD arasında yapılan bir anlaşma ve plan uygulandı. Belki de peşmerge fazla şişirildi ve bu saldırıda peşmergenin bir güç olmadığı açığa çıktı. Bir başka olasılık da Barzani’nin dünya ve Avrupa’nın desteğini alabilmek ve bir devlet kurulmasına destek bulabilmek için böyle bir şeyi planlamış olması” diyerek yanıtlıyor.

HPG VE YPG HAREKETE GEÇMESEYDİ…

Son dönemlerde Hewler’in dünyanın diplomatik merkezlerinden biri haline geldiğini, dünyanın pek çok ülkesinden silah yardımı aldığına dikkat çekiyor.

“Barzani savaşı kaybetmesine rağmen tüm dünyanın gündemine geldi. Geri çekilme, insanları katliamla karşı karşıya bırakma bir yenilgidir, büyük bir kayıptır. İki halkın, Ezidi ve Süryanilerin güvenlerini kaybetti. İnsanlar katledildi. Mallları, mülkleri talan edildi. IŞİD kadınları ve çocukları kaçırdı. Halkımız artık Barzani ve peşmergeye nasıl güvensin?” diyen Hobil, HPG ve YPG’nin harekete geçmemesi durumunda IŞİD’ın Hewler’i ele geçirme riskinin ortaya çıktığını söylüyor.

Hobil, gerillaların halkı için, haklı bir dava için bilinçli olarak savaştıklarını bu nedenle de IŞİD’i durdurabilecek tek gücün gerillalar olabileceğini düşünüyor.

Peşmergelerin paralı asker olduklarını, dayanamadıklarını ve kaçtıklarını belirten Hobil, “Bir gerilla 100 peşmergeye, 100 IŞİD’cıya bedeldir. PKK gerillalarını oraya inmeleri halklar için büyük bir moral oldu. Halkımızın PKK’ye güveni arttı”  diyor ve PKK’ye ABD ve batılı ülkelerin yakıştırdığı ‘terörist’ damgasının kaldırılmasını istiyor. “Hiç kimsenin savunmadığı, savunamadığı, katliamlara terk ettiği Ezidi ve Süryanileri PKK savundu. Gerillalar bu halkları savunmak için ölüme gittiler. Böyle bir partiye terörist diyemezsiniz”  şeklinde konuşuyor.

Irak’ta çalışma yürüten tüm Süryani parti ve örgütlerinin üç talep üzerinde görüş birliğine vardıklarını beliren Hobil,  bu talepleri, Ninova’da güvenlikli bir bölge oluşturulması, Süryanilerin silahlandırılması ve topraklarından zorla göç ettirilen Süryanilerin topraklarına geri dönüşlerinin sağlanması olarak sıraladıktan sonra tüm Kürt parti ve örgütlerine taleplerini desteklemeleri çağrısında bulunuyor. / Firatnews