Hukukçular Karataş'a saldırıyı kınadı

Mezopotamya Hukukçular Derneği ve Amed Barosu HDP Ankara İl Binası’nda HDP PM üyesi Ahmet Karakaş’a yönelik yapılan saldırıyı kınadı.

Hukukçular Karataş'a saldırıyı kınadı

Yazılı birer açıklama yayınlayan Mezopotamya Hukukçular Derneği ve Amed Barosu, HDP Ankara İl Binası’nda HDP PM üyesi Ahmet Karataş’a yönelik yapılan saldırıyı kınadı.

Mezopotamya Hukukçular Derneği, yapılmış olan saldırının Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer hükümet yetkililerinin günlerdir halklar arasında yaratmaya çalıştıkları kin, nefret söylemi ve yapmış oldukları tehditten bağımsız gerçekleşmediğini belirtti.

“Devlet ve hükümet yetkililerinin halklar arasında ayrışmayı derinleştiren tahrik edici bir dilin kullanılmasının geçmişte yarattıkları sonuçları bir kez daha hatırlatmak isteriz” denilen açıklamada, devlet ve hükümet yetkililerinin istenmeyen sonuçların meydana gelmemesi için nefret, tehdit, aşağılayıcı ve onur kırıcı dilden vaz geçmelerini, barışın ve kardeşliğin dilini topluma hakim kılmalarını da istedi.

Açıklamada, “Siyasetçi Ahmet Karataş’a acil şifalar diliyor, Halkların Demokratik Partisine yönelik olarak yapılmış olan saldırıyı bir kez daha lanetliyor,  saldırıyı yapan zihniyete zemin hazırlayanlar hakkında etkili soruşturma açılmasını talep ediyoruz” denildi.

Amed Barosu da, baro başkanı Tahir Elçi imzalı açıklamada, “HDP Ankara İl Başkanlığında, HDP Parti Meclisi üyesi Ahmet Karataş’a bıçaklı bir saldırı yapılmış, birden çok ölümcül darbeyle ağır yaralanan Karataş, ameliyat sonrası halen tıbbi bakım altında tutulmaktadır. Diyarbakır Barosu; Ankara’nın orta yerinde bir politikacının Partisinin il merkezinde saldırıya uğramasını kabul edilemez bulmakta ve kınamaktadır” denildi.

Son günlerde artan siyasi gerilim ve ardından siyasette sergilenen suçlayıcı ve saldırgan üslubun toplumda yol açabileceği tehlikelerin, bir siyasetçiye yapılan bu saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığı da belirtilen açıklamada, şunlara yer verildi: “Özellikle Devlet ve Hükümet yetkililerinin hassas toplumsal meselelere ilişkin kullandıkları dil ve üslubun toplumda farklı algı, tahrik ve nefret amaçlı saldırılara yol açacağı görülmelidir. Tüm birey ve siyasi partilerin siyasi faaliyet hakkı ile can güvenliğini korumanın Hükümetin başta gelen sorumluluğu olduğu unutulmamalı, Ahmet Karataş’a yapılan saldırıyı gerçekleştiren ve bu saldırının arkasında bulunan tüm kişi ve yapılar tespit edilerek haklarında etkili bir soruşturma ve kovuşturma yapılmalıdır.

Son bir ay içinde yaşanan siyasi gerilim ve acılar; Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yollarla çözümü çalışmalarının önemini göstermiş, başlatılan diyalog ve müzakere sürecini geliştirme ve barışa doğru yol alma dışında bir seçenek olmadığını ortaya koymuştur.”

Güncelleme Tarihi: 05 Kasım 2014, 17:48
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER