Kurban yakınlarından Çarkın’ın serbest bırakılmasına tepki

Kürdistan’da derin devletin işlediği faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkartılması için hiçbir adım atılmazken, 17 bin kişinin katledilmesinde rol ve sorumluluğunu anlatan JİTEM’ci Ayhan Çarkın yaptığı itiraftan hiçbir sonuç ortaya çıkartılmadan tekrar cezaevinden salıverildi.

Kurban yakınlarından Çarkın’ın serbest bırakılmasına tepki
Kürdistan’da derin devletin işlediği faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkartılması için hiçbir adım atılmazken, 17 bin kişinin katledilmesinde rol ve sorumluluğunu anlatan JİTEM’ci Ayhan Çarkın yaptığı itiraftan hiçbir sonuç ortaya çıkartılmadan tekrar cezaevinden salıverildi. Faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybeden aileler, JİTEM elemanı Çarkın’ın serbest bırakılmasına tepki göstererek, cinayet şebekelerinin açığa çıkartılması çağrısında bulunuldu.


Kürdistan’da 1990’lı yıllarda 17 bin kişinin katledilmesi ve 4 bin köyün yakılarak boşaltılmasında aktif rol alan devletin derin yapılanması olan JİTEM, aradan geçen 20 yıla rağmen devlet cenahı tarafından korunuyor. Son olarak 2 yıl önce ‘Fırat’ın ötesi’ diye tabir ettikleri Kürdistan’da işlediği cinayetleri ve bağlı olduğu şebekeyi deşifre eden JİTEM elemanı Ayhan Çarkın, yaptığı itiraflar değerlendirilmeden bağlı olduğu kurumu hedef aldığı gerekçesiyle tutuklanarak susturulmuştu. 2 yıl aradan sonra Ayhan Çarkın’ın yaptığı itiraflar değerlendirilmeden serbest bırakılmasına yakınlarını kaybeden aileler duruma isyan etti. JİTEM-Hizbullah’ın ana karargahına dönüştürülen Batman’da eşini, oğlunu, kardeşini ve babasını faili meçhul cinayette kaybedenler ANF’ye konuştu.

Kimisinin gözleri önünde eşi, kardeşi ve çocuğu katlettiğini, kimisinin de 20 yıldır kemiklerini dahi bulamadığını anlatan aileler, JİTEM’ci Ayhan Çarkın’ın serbest bırakılmasına tepkilerini dile getirdi ve yakınlarının kaybedilme öykülerini şöyle anlattı.

Emine Yörük : “Benim eşim Hasan 21 yıl önce evin önünde kurşunlanarak şehit düştü. Eve geldiği sırada kayın babamın gözü önünde olay oldu. 2 çocuğum vardı ve yetim kaldılar. Hizbullahçılar ismi ile cinayet işleniyordu ama faili devlet olduğunu hepimiz biliyoruz. Tetikçileri olay yerinden polis araçları ile uzaklaştırıyorlardı. Çünkü eşim şehit düşürülmeden önce polisler evimize yakın bir yerde kimlik kontrolü yapıyorlar. Eşimi JİTEM almıştı başta büyük işkencelerden geçirmişti ve 8 ay cezaevinde kaldıktan sonra onu Mehmet Ağar ve Tansu Çiller’in tetikçileri katletti. Şimdi eli binlerce masum kanına bulayan Ayhan Çarkın yapılan vahşeti anlattığı için tutuklanmıştı. Bugün de serbest bırakılıyor, biz onun serbest kalması değil, öldürdükleri insanların katillerinin isimlerini teker teker söylesin. Ayrıca devlet Ayhan Çarkın şahsında katliamcı olduğu ortaya çıktı. Bizim talebimiz Ayhan Çarkın JİTEM-Hizbullah tetikçilerinin listesini ortaya çıkartsın. Aksi takdirde bu devlet faili meçhul cinayetleri açığa çıkartmasa biz kendileri ile barışmayacağız.”

Kamile Şimşek: 20 yıl önce Gercüş’te kardeşim Ali Uçar’ı, JİTEM ilçe garajından kaçırdı. 50 günlük araştırma soncu Tafo Köyünde kardeşimin cesedi ile karşılaştık. Bu cinayeti işleyen JİTEM’in tetikçilerinden bir tanesi Ayhan Çarkın’ın serbest bırakıldığını duyduk. Bu biz yakınlarını kaybeden aileleri isyana sevk ediyor. Eğer devlet samimiyse bu tetikçilerin yaptığı cinayetleri sorgular ve açığa çıkartır. Hiç kimse bizim çocuklarımızı unuttuğunu düşünmesin. Biz Ayhan Çarkın ve kendisini yöneten cinayet şebekesini artık çok iyi tanıyoruz. Kanımızı bunlar dökmüş bu dava öyle biteceğini hiç kimse düşünmesin. Eğer adaletli bir yargılama olursa ve devleti yönetenden tetikçisine kadar itiraf ederse biz onlarla uzlaşırız aksi takdirde biz onları af etmeyeceğiz”

Müfide Ağaye: Oğlum İsmail Ağaye, 21 yıl önce JİTEM- Hizbullah tarafından kaçırıldı. Oğlum Özgür Gündem Gazetesini dağıtıyordu ve günde onlarca kişi kaçırıyorlardı. Oğlumun da ilk başta Soğuksu (Zorava) Köyünde bir hücrede saklandığını duyduk. Biz gidene kadar o mıntıkada görev alan JİTEM’ciler oğlumu oradan götürdüler. Muhtemelen oğlumu ve beraberindekileri asit kuyusuna attılar. O katliamı yapanların başından bir tanesi de Ayhan Çarkın’dı. Adam çıktı kimler tarafından yönlendirdiğini söyledi. Ama şimdi bu katliamcı cezaevine konulmasının tek nedeni vardı. Onu içeride terbiye etmekti. ‘bak konuşursan devletin katliamcı yüzünü deşifre edersen seni burada çürütürüz’ mesajı vermek istediler. Devletin tek meselesi buydu. Biz devleti çok iyi tanıyoruz. Onun eli çocuklarımızın kanına bulaşmış. Çarkın yaptığı katliamın hesabını vermeli ve diğer katillerinin de isimlerini teker teker açıklamalı.

Halime Avcı: Kardeşim Haci İsa Gök 12 Haziran 1994 yılında polisler evine geldi bir mahkemesi olduğunu söyleyerek gözaltına aldılar. 20 yıldır kardeşim bir daha geri dönmedi. Biz kemiklerimizi dahi bulamadık. Ayhan Çarkın nasıl katliam yaptığını söylüyordu buna rağmen serbest bırakılıyorsa o zaman bu Tayip Erdoğan samimi değildir. Bu katiller serbest bırakılması acımızı daha da çoğaltıyor. kardeşimin 5 çocuğu ve eşi 20 yıldır yaşadığı acı ve ıstırap nedeniyle şuan o cezaevinden salıverilen Ayhan Çakır’ı diri diri yakarsam bile öfken dinmeyecek. Devlet görevlendirdiği tetikçilerini serbest bırakıyor. Eğer devlet geçmişten ders çıkartırsa o katilleri teker teker toplar ve biz yakınlarını kaybeden ailelerin huzurunda yargıyacak. Aksi takdirde bizim öfkemiz dinmesi imkansız.

Güncelleme Tarihi: 12 Temmuz 2014, 14:18
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER