Amed'in Lice ilçesinde bulunan Abalı Jandarma Karakolu yakınlarında yeni karakol yapımını protesto etmek için bir haftadan bu yana çadır eylemi yapan halkla görüşen, İHD, Baro, KESK, Tabip Odası gibi kurumların da aralarında olduğu STK temsilcileri karakolların yapımının durdurulmasını isterken, karakol yapımının sürece katkı sunmayacağını söylediler.

Lice ilçesinde yeni karakol yapımını protesto eden ve çadır eylemi yapan halka jandarmaların gaz bombalı saldırısı sonrasında protesto gösterilerinin yapılması ve 2 uzman çavuşun alıkonulması ardından, Amed'den STK temsilcileri olayın yaşandığı Abalı Karakolu bölgesinde çadır eyleminde bulunan halkla görüştü.  Görüşmelerde İHD, Baro, Eğitim-Sen, SES, Tabip Odası gibi kurum temsilcileri yer aldı. 

 Görüşme ardından gazetecilere açıklamada bulunan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, karakol yapımlarının çözüm sürecine bir katkısının olmayacağını ifade ederek, karakol yapımlarının durdurulması gerektiğini söyledi. Bilici, "Bizler burada bulanan kurumlarla beraber, bu sürecin başlamasından önce de uyarılarımızı yaptık. Mevcut olan sorunları dile getirmiştik. Bu sorunların arasında, bu karakolların yapımlarının durdurulması, barajların yapımlarının iptal edilmesi, diğer taraftan koruculuk sisteminin sürecin sağlıklı işlemesi adına sona ermesi gerekiyordu. Sivil toplum örgütleri olarak bu sorunların giderilmesi için çok sayıda açılamada bulundu. Hükümete, taraflara çağrılarda bulunduk. Ama maalesef hükümet bu yöndeki çağrılarımızı dikkate almadı. Sivil toplum örgütleri olarak bir kez daha çağrıda bulunuyoruz, bu karakolların yapımı derhal durdurulmalıdır. Karakolların yapımı bu sürece katkı sunmaz. Sürece olan güven ve yaklaşımı zedeler. Çünkü kamuoyunun böyle bir hassasiyeti var" dedi.

Bilici, Amed - Bingöl karayolunun trafiğe kapatıldığı esnada gençler tarafından alıkonulan 2 uzman çavuşun serbest bırakılmasını isteyerek, STK'lar olarak sürece son derece hassas davrandıklarını söyledi. Sürecin zarar görmemesi gerektiğini ve bunun için ne yapılması gerekiyorsa her zaman buna hazır olduklarını kaydeden Bilici, " Alıkonulanların teslim edilmesi konusunda nerede olursa olsun, bütün zorluklara rağmen onları almaya hazırız. Yeter ki bu coğrafyada bir daha silahlar konuşmasın, kan akmasın, onurlu bir barış tesisi için bizim üzerimize ne düşerse, geçmişte yaptığımız gibi bundan sonra da yapmaya hazırız. Umarız her iki tarafta bu hassasiyete dikkat eder. Ama en fazla siyasal iktidara büyük iş düşüyor. Geri çekilme başladığı günden itibaren bu tür sıkıntılar sürekli oldu. Şu anda ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıyız. Umarım devlet bu hassasiyeti anlar ve üzerine gider" şeklinde konuştu. 

Amed Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Cihan Aydın ise karakolların bölge insanlarının geçmişte yaşadıkları kötü hatıraları hatırlattığını ifade etti. Çözüm süreciyle birlikte insanların köylerine geri döndüğünü anlatan Aydın, gelen insanların karakollarla karşılaştığını ve bunun kabul edilemez bir durum olduğunu ifade ederek  "Bu bölgenin çok büyük acılara tanık olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu coğrafyada çok sayıda insan gözaltında kaybedilip, faili meçhule gitti ve yüzlerce köy yakıldı. İnsanlarımız şu an yaşanan sürecin nimetlerinden yararlanarak köylerine geri dönmeye başlamışken, burada yeni karakolların inşa edilmesi kabul edilemez bir durum. Çünkü bu bölgede karakol demek, insanların geçmiş hatıralarını canlandırıyor. Bu hatıralar iyi hatıralar değil. Büyük acıları beraberinde getirdiği hatıralardır. Bu güvenlik politikası Lice'de ve bölgenin tamamında sürdüğü sürece maalesef, bu sürecin etkili bir şekilde yürütülmesi zora giriyor" dedi. 

STK'lar, halen halkın elinde bulunan 2 uzman çavuş ile 3 sivilin serbest bırakılmasını istediler. / anf