Ölüm sınırında babayla buruk kavuşma

Ağır solunum yetersizliği hastalığına yakalanan 61 yaşındaki tutsak İsmail Arslan’ın infazı ertelense de durumu ciddiyetini koruyor.

Ölüm sınırında babayla buruk kavuşma
Ağır solunum yetersizliği hastalığına yakalanan 61 yaşındaki tutsak İsmail Arslan’ın infazı ertelense de durumu ciddiyetini koruyor. 8 gündür yoğun bakım ünitesinde tutulduğu Kartal Yavuz Selim Hastanesi'nde  nöbet tutan Mahmut Arslan ise babasının ölüm sınırında bırakılmasına sitem ediyor. ANF’ye babasının yıllardır çektiği zulmü anlatan Arslan, “Babamı suçsuz bir biçimde 22 yıldır cezaevinde yatıran devlet, şimdi de onu ölüm sınırında bırakıyor. Ben ne anlamışım bu özgürlükten ” dedi.   


8 ay önce hükümlü bulunduğu Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi’nde solunum yetersizliği hastalığına yakalanan 61 yaşındaki Arslan’ın infazı ertelense de, bugün Kartal’daki Yavuz Selim Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde yaşam mücadelesi veriyor. Arslan’ın hastalığından çok, buna sebep olan hukuksuzluk dikkat çekiyor. Mardin Nusaybin‘de çobanlık yaparken, Nusaybin Alay Komutanlığı’nın komplosuna maruz kalan 8 çocuk babası Arslan’ın hikayesi, 1990’lı yıllarda devletin Kürt halkına dayattığı ‘Ya ölüm ya zindan’ gerçeğini gözler önüne seriyor. Babası tutuklandığında 18 yaşında olan Mahmut Arslan bugün 40 yaşında.

22 yıldır babasını demir parmaklıklar arkasından gören Mahmut Arslan, onun hastalanmasına yol açan hukuksuzluğu ve devletin Kürt halkına dayattığı zulmü şöyle anlatıyor: “Yıl 1992. Mardin Nusaybin İpek yolu üzerinde askerler ve gerillalar arasında bir akşam yaşanan çatışmanın ertesi günü yaşadığımız Tekağaç köyü askerler tarafından basıldı. Köyün tüm erkeklerini bir araya toplayan askerler hepimize kimlik kontrolü yaptı. O esnada hemen yanı başımızda hayvanları otlatan babamı da çağıran askerler hepimizin kimliğini geri verirken, babamın kimliğini alarak ertesi gün Nusaybin Alay Komutanlığı’na gelip almasını söylediler.

ELLERİNİ GÖZLERİNİ BAĞLAYARAK GÖTÜRDÜLER

Ertesi gün babam 6 yaşındaki kardeşimi de yanına alarak alay komutanlığına gitti. Ben o esnada evdeydim. Bir gece alay komutanlığında tutulduktan sonra babamı götüren askerler, kardeşimi de Bakacık köyü minibüs şoförüne teslim edip köye bırakmasını söylemişler. Kardeşim eve geldiğinde babamın elleri gözleri bağlı halde askerler tarafından götürüldüğünü söyledi. O zaman hepimiz paniğe kapıldık. 8 ay boyunca kendisinden haber alamadık. Ancak daha sonra Mardin Kapalı Cezaevi’nde tutulduğunu öğrenecektik. Apar topar cezaevine gittik. Babamı öyle işkencelerden geçirmişlerdi ki kaburgaları kırılmıştı. Asker ve gerillalar arasında çıkan çatışmanın faturasını babama kesmişler. Çatışma gecesi köyde olduğuna tüm köy halkının tanık olmasına rağmen, babamın çatışmada roketçi olduğu yalanını öne sürerek PKK davasında müebbet hapis cezasına çarptırdılar”.

HASTANE YERİNE F TİPİNE

Babasının 22 yıl süren esaretinin sonucunda sürgün edildiği Trabzon E Tipi cezaevinde 8 ay önce birden hastalandığını aktaran Mahmut Arslan, çenesi kilitlenen ve nefes alamayan babasının hastane yerine daha ağır koşulların hüküm sürdüğü Kandıra 2 Nolu F Tipi cezaevine gönderildiğine dikkat çekti. “Kandıra cezaevine ziyaretine gittiğimde sol gözü mosmordu, yürümekte zorlanıyordu” diyen Arslan, “Babamı o halde görünce hemen cezaevi müdürüyle görüştüm. Bana babamın Trabzon cezaevinden getirildiğinde zaten hasta olduğunu, hastaneye götürüp getirdiklerini söyledi” diye konuştu.

BABAMA YAPILAN BAŞKA TUTSAKLARA YAPILMASIN  

Kandıra F Tipi Cezaevi’nden Metris Kapalı Cezaevi’ne gönderilen babasının durumu ağırlaşınca, ilk etapta Samatya Hastanesi’ne, oradan da Kartal’daki Yavuz Selim Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesine kaldırıldığını aktaran Arslan, cezaevi idaresinin kendilerine haber dahi vermediğine, babasının hastaneye kaldırıldığını ancak 5 gün sonra öğrendiklerine dikkat çekti. Yavuz Selim Hastanesi’nde yapılan tetkikler sonucunda ağır solunum yetmezliği teşhisi konulduğunu belirten Arslan, “Babamı suçsuz olduğu halde 22 yıldır cezaevinde yatıran devlet,  şimdi de onu bize ölüm sınırında veriyor. Babamı zindana attıklarında en küçük kardeşim birkaç aylıktı şimdi 23 yaşında. Yeter artık bize çektirdikleri, babama yapılan başka tutsaklara yapılmasın ” dedi.  / anf

Güncelleme Tarihi: 19 Nisan 2014, 16:30
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER