Rojava devrimi kazandı

Burkan El Fırat Komutanı Derwiş, "Baas rejimi de, ondan daha büyük zulüm ve sömürü uygulayanlar da artık bu topraklarda kaybetti. Kazanan Rojava Devrimi oldu" dedi.

Rojava devrimi kazandı
Suriye’deki halkların umudu olmayı başarabilen tek gücün Kürtler olduğunu söyleyen Burkan El Fırat Komutanı Derwiş, "Baas rejimi de, ondan daha büyük zulüm ve sömürü uygulayanlar da artık bu topraklarda kaybetti. Kazanan Rojava Devrimi oldu" dedi. 


Derwiş, DAİŞ'e karşı kararlı olduklarını söyledi: "DAİŞ’e karşı savaşımızda sınır tanımayacağız, her alanda DAİŞ’e darbe vuracağız. Cerablus da bu alanlardan birini oluşturuyor. Öncelikli planımız Minbic ve Cerablus’tur. Bu alanlardan sonra gerekirse Deyr Zor’a da gideriz."

Üçüncü kuruluş yıldönümünü karşılayan Rojava Devrimi, sadece Kürt halkının değil Rojava'daki yaşayan halklar mozaiğinin birlikte yaşamasını da garanti altına aldı. Rojava halklarından Araplar, Türkmenler, Asuri ve Süryaniler de kendi kurtuluşlarını Rojava Devrimi'nde görerek YPG ile birlikte kendi örgütlenmelerini de oluşturdu. Yaklaşık bir yıl önce kurulan Burkan El Fırat da, kuruluşundan kısa bir zaman sonra önemli başarılara imza attı. Devrimin dördüncü yılına girerken, Suriye halklarının umudu haline geldiğini, askeri olarak da yenilmezliğini ilan ettiğini kaydeden Burkan El Fırat Komutanı Şervan Derwiş, "Artık halkları birbirine düşman etmeye dayalı siyasetlerin; vahşet gruplarının tekçi, faşizan ve gerici zihniyetlerinin yenildiğini ve halkların kardeşliğinin kazandığını net olarak söyleyebiliriz" dedi.

Burkan El Fırat Komutanı Şervan Derwiş, ANF’nin sorularını yanıtladı.

Devrimin Suriye siyaseti, toplumu üzerinde yarattığı etkiler ve geldiği aşamayı değerlendirir misiniz? 

Suriye’de savaş başlayınca buna hepimiz ‘Halklar baharı’ dedik. Suriye savaşından bu yana 5 yıl geçti. Bu sürede 19 Temmuz Devrimi yaşandı. Bu süreçte biz de Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) içerisinde bir grup olarak yerimizi aldık, tabi ÖSO içerisinde yer alan bir grup olarak beklentimiz demokratik bir Suriye inşa etmekti. Fakat, Suriye’de demokrasi ve özgürlük adına yola çıkan ÖSO ve diğer Suriye muhaliflerinin zaman geçtikçe bu çizgiden sapma yaşadığını gördük. Suriye muhalefeti halkların demokrasi ve özgürlük umudu olmaktan çıktı. Kör bir şiddete saplandı, radikal İslamcıların hakimiyeti altına girdi. İnsanların kafaları kesilmeye başlandı. Suriye’de ortaya çıkan muhalifler arasında halkların umudu olmayı başarabilen, demokrasi ve özgürlük değerleri ile hareket edebilen tek güç 19 Temmuz Devrimi'ni ortaya çıkaran Kürt muhalefeti oldu. Kendine özgü çizgisi ve felsefesini koruyan 19 Temmuz Devrimi, Suriye’de başlangıçta ifade ettiği gibi, demokrasi ve özgürlük değerlerine bağlı kaldı. Başlarda diğer Suriye muhalefeti de bu kavramlarla, değerlerle yola çıkmıştı. Ancak kısa sürede gerçeğin böyle olmadığı anlaşıldı. 

Bu anlaşılınca ne yaptınız?

Biz ÖSO’ya bağlı bir grup olarak Suriye’de muhalefetin yaşadığı sapma karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Daha sonra zaten Suriye muhalefeti, DAİŞ çetesine dönüştü. Biz de bu çetenin saldırıları karşısında Rojava bölgesine geldik. 2 yıldan fazla bir süredir Rojava bölgesinde yaşıyoruz. Suriye’de muhalefetin bu şekilde radikal, barbar bir çeteye dönüşmesi ardından din, dil, ırk ayrımına dayalı katliamlar her tarafa yayıldı. Hem rejimin hem de DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam gibi çetelerin bulunduğu yerlerde bu esaslara dayalı katliamlar işlenmeye devam ediyor. İnsanların dilinden, dininden, tercihlerinden ötürü katledilmediği tek bölge Rojava’dır. İnsanlara dini, dili, ırkı sorulmayan tek yer Rojava bölgesidir. Rojava’da tüm inanç, kültür ve halklar kardeşçe bir arada yaşıyor. Bunun dışında Suriye’de yaşayabileceğiniz bir bölge yok. 

ÖSO’nun radikal İslamcı bir karaktere bürünmesi ya da bu karakterinin ortaya çıkması üzerine biz de bazı gruplar olarak Rojava bölgesine geldik. Burada gerçek demokrasinin uygulamalarına şahit olduk ve ardından Burkan El Fırat oluşumuna giden süreci başlattık. Burkan El Fırat birinci yılını doldurmak üzere. Burkan El Fırat, tüm halkları kucaklayan, eşitleyen ve bir arada yaşamasını sağlayan Rojava Devrimi felsefesinin ürünüdür. Eğer Rojava bölgesinde demokrasi olmasaydı Arap ve Suriye’de yaşayan diğer halkları temsil eden Burkan El Fırat gibi bir oluşum mümkün olmayacaktı. 

Burkan El Fırat güçleri olarak tüm Suriye halklarını temsil ediyoruz ve Suriye halklarının savunması için savaşıyoruz. Tüm bu kazanımlar Rojava Devrimi'nin demokratik esaslar üzerinden ilerlemesi sayesinde olmuştur. Rojava Devrimi tüm Suriye halklarının demokrasi umududur. Suriye’de oluşacak demokratik bir sistemin temelinde Rojava Devrimi vardır. 

Başta Arap halkı olmak üzere, Suriye halklarının Rojava Devrimi'ne yaklaşımı nasıl?

Suriye’de BAAS rejiminin kara propagandalarının etkisinde kalanlar, yine diğer radikal İslamcı çetelerin etkisinde olanlar belki Rojava Devrimi'ni anlamaktan uzak olabilirler. Ama gelinen aşamada devrimin ortaya çıkardığı kardeşliğe dayalı sistem ve uygulamaları Suriye halklarının geniş kesimlerini olumlu yönde etkiliyor. Rojava Devrimi'nin temas ettiği her alan, her kesim bu devrimin bir parçası olmak istiyor. 

Devrimin dördüncü yılına girerken, felsefesi ve bu felsefenin hayata geçirilmesi ile birlikte artık halkları birbirine düşman etmeye dayalı siyasetlerin; vahşet gruplarının tekçi, faşizan ve gerici zihniyetlerinin yenildiğini ve halkların kardeşliğinin kazandığını net olarak söyleyebiliriz. 

Bu halkı artık iki bin yıl öncesinin zihniyeti ile yönetmek mümkün değildir. Kadınları eve kapatmak, köleleştirmek, insanları farklı diye katletmek; bunlar bölge halkının kabul edebileceği uygulamalar değildir. Bu zihniyetin halk nezdinde kesinlikle reddedildiğini, hayata geçirildiği alanlarda zorla, baskıyla uygulandığını bilmek gerekiyor. Dolayısıyla Rojava Devrimi ve onun demokratik karakteri, halkların tek umudu ve halklar yüzünü devrime dönmüş durumda. Bölge halkları; Araplar, Ermeniler, Süryaniler Rojava Devrimi'ni kendileri için çıkış yolu olarak görüyor. 

Yani devrimin üçüncü yıldönümünde devrime dair şunları net olarak belirtmek gerekiyor; devrim, halklar nezdinde artık ilgi ile karşılanıyor, umudu haline geliyor, askeri olarak yenilmezliğini ilan etmiş durumda. Burkan El Fırat ile birlikte halkların devrime ilgisi ve bağlılığı askeri bir irade ve birlikteliğe de dönüşmüş durumda. Baas rejimi de, ona itiraz etmek adına yola çıkıp ondan daha büyük zulüm ve sömürü uygulayanlar da artık bu topraklarda kaybetmiştir. Kazanan Rojava Devrimi ve onun ’halkların kardeşliği’ felsefesi olmuştur. 

Burkan El Fırat güçlerinin girdiği alanlarda halkın yaklaşımı hangi yönde oluyor?

Burkan El Fırat güçlerinin girdiği alanlarda halkın devrime büyük bir bağlılığı gelişiyor. Şu anda savunmasını yaptığımız Arap köylerinde halk devrimle bütünleşiyor. Özellikle en son Girê Sipî ve Ayn İsa’nın özgürleştirilmesi ve orada yönetimin Arap, Türkmen, Kürt ve diğer halklara devredilmesi, demokratik uygulamaları ardından Raqqa, Minbic, Cerablus, Sirrîn, Bab, Ezaz ve daha birçok kent ve kasabadan halklar bize ulaşarak kendilerini DAİŞ zulmünden kurtarmamızı istiyorlar. Günde yüzlerce telefon alıyoruz, ben Burkan El Fırat Komutanı olarak günde yüzlerce telefon alıyorum. Cerablus’tan Minbic’ten Raqqa’dan arıyorlar, "Gelin bizi kurtarın. Biz de sizin bir parçanız olmak istiyoruz" diyorlar. Biz de Burkan El Fırat güçleri olarak Suriye’de halkların arasında yaratılmak istenen çatışmalar ve ayrıştırmalara karşı sonuna kadar halkları bir arada tutmak için direneceğiz, halkları birleştireceğiz. 

Burkan El Fırat birinci yılına önemli başarılarla giriyor. Biz Arap ve Kürt halkının ortak gücü olarak şunu net söylüyoruz; nerede bir DAİŞ çetesi varsa orası bizim hedefimizdir. Gerekirse Deyr-u Zor‘a da Şam’a da gideriz. DAİŞ’e karşı savaşımızda sınır tanımayacağız, her alanda DAİŞ’e darbe vuracağız. Cerablus da bu alanlardan birini oluşturuyor. Öncelikli planımız Minbic ve Cerablus’tur. Bu alanlardan sonra gerekirse Deyr-e Zor’a da gideriz. 

Suriye’de yaşayan halklara bir çağrınız olacak mı?

Arap halkı ve Suriye’nin demokratik güçlerine sesleniyorum; bu kadar tarihi geçmiş olan bir halkın gerçek demokrasiye ulaşması için mutlaka destek vermeleri gerekiyor. Rojava Devrimi, Suriye tarihi açısından yeni bir dönem başlattı, tarihimizi demokrasi ile taçlandıracağımız zemin Rojava Devrimi'dir. Devrimi tanımak isteyen buyursun gelsin, devrimi yerinde görsün, yaşasın. Devrime yönelik kara propagandalara kanmasınlar.  / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 20 Temmuz 2015, 12:40
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER