YPG Kobanê Komutanlığı’nın, Türkiye’nin yaralı 6 YPG’liyi İdlib’e bağlı Bab El Hewa Sınır Kapısı’ndan Cebhet El-Nusra çetelerine teslim ettiğini duyurmasının ardından Türk devlet yetkililerinden konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Siyasal ve Sosyal Araştırma Merkezi’nin (SAMER ) tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Ortadoğu Krizi ve Yeni Çatışma Sürecinin Kürdistan’a Etkileri” başlıklı çalıştaya katılmak üzere Amed’e  gelen Kobanê Dış İlişkiler Bakanı İbrahim Kurdo, Türkiye’ye El Nusra’ya teslim edildiği iddia edilen 6 YPG savaşçısını sordu.

Kurdo,DAIŞ’ın bütün insanlığa karşı kurulan bir terör örgütü olduğunu söyleyerek “DAIŞ Kürt, Türk, Arap gibi halklar arasında ayrım yapmadan saldırabiliyor. DAIŞ ve El Nusra çetelerine karşı yaklaşık 4 yıldır mücadele ediyoruz. Yine yaklaşık 900 km’lik Türkiye sınırını bu çetelere karşı koruyoruz. Türkiye bu terörü bulunduğumuz alanlardan atabilmek için YPG güçlerine destek sunması gerekirken DAIŞ çetelerinin  Türkiye sınırlarında içerisinde barındığı söyleniliyor. Türkiye ve Kürdistan halkları olarak uzun yıllardır bir arada yaşıyoruz. Türkiye içerisinde bu çetelere destek sunan güçler varsa eğer Türkiye’nin bunlara karşı durması gerekir” dedi.

‘DAIŞ’ın hedefi eşit ve özgürlükçü model’

DAIŞ’ın Rojava’ya saldırma nedenlerine de değinen Kurdo, “Rojava’da halkları bir arada tutan, halkların eşit ve özgürlüğünü esas alan bir model var. Rojava’daki bu model, DAIŞ’ın da benimsediği tek dil, tek din ve tek ırk modeline karşıdır. Bu yüzden de DAIŞ eliyle Rojava’ya saldırılar gerçekleştiriliyor” dedi.

‘Rojava Türkiye’ye tehdit değil!’

Rojava’daki her 3 kantonun da Türkiye’ye dönük bir tehdit oluşturmadığını belirten Kurdo, şunları söyledi: “Komşumuzla her zaman barış içerisinde yaşayabiliriz. Süleyman Şah türbesi DAIŞ tehdidine girince YPG/YPJ güçlerimiz Türkiye askeriyle beraber bu türbeyi oradan aldı. Türkiye ile aramızda hiçbir sorun yoktur. Hiçbir zaman sorun olmasını da istemiyoruz.” / ANHA