Tuğluk: Kobani tarihin en önemli savunma savaşlarından biri

Rojava Devriminin 2. yıldönümü dolayısıyla açıklama yapan DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, Kobanê'de tarihin en önemli savunma savaşlarından birinin yaşandığına dikkat çekti.

Tuğluk: Kobani tarihin en önemli savunma savaşlarından biri
Rojava Devriminin 2. yıldönümü dolayısıyla açıklama yapan DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, Kobanê'de tarihin en önemli savunma savaşlarından birinin yaşandığına dikkat çekerek, Kürdistani güçlere "Halkımız kahramanca IŞİD’e karşı onur savaşı verirken, Kürt ulusal konferansı derhal toplanmalı, Kobanê direnişiyle en üst düzeyde dayanışma gösterilmelidir” çağrısında bulundu.Tuğluk, Türkiye'ye de seslendi: "IŞİD çetelerini besleyip büyütmek, bir taraftan da Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünü gerçekleştireceğini iddia etmek, samimiyetsizliktir.” 


Rojava halkının kendi kendisini yönetmeye başladığı demokrasi ve özgürlük devriminin tarihi olan 19 Temmuz 2012 tarihinin Ortadoğu’nun dönüm noktalarından biri olduğunu söyleyen Tuğluk, “Rojava halkının gerçekleştirdiği büyük halk devrimi, Ortadoğu halklarının özlemlerinin gerçeğe dönüştüğü bir gün olarak tarihi bir öneme sahiptir. Rojava Devrimi, Kürtlerin kimliksizlik, statüsüzlük, yoksulluk ve sömürgecilik kıskacını parçalayıp yeni özgür bir yaşam kurmasının adıdır” dedi.

Rojava halkının 19 Temmuz’dan bu yana yeni bir düzeni inşa ettiğinin altını çizen Tuğluk, halkların, kültürlerin ve inançların bir arada yaşadığı bir özyönetim pratiğinin hayata geçirildiğini belirtti.

“Demokratik özerklik ve demokratik ulus paradigması Rojava’da ete kemiğe bürünüyor. Toplum, gönüllülük ve dayanışma esasıyla öz örgütlenmelerini yerelden örerek doğrudan demokrasiyi hayata geçiriyor. Ortadoğu’da esen mezhepçilik, milliyetçilik ve ırkçılık rüzgarına karşı, Rojava çölde bir vaha gibi parıl parıl parlıyor” diyen Tuğluk, Rojava devriminin 2. Yıldönümünde yeni ve kapsamlı bir saldırı dalgası ile karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekti.

“Rojava’yı işgal edeceklerini ilan eden IŞİD çetesi, ağır silahlarla, binlerce kişiyle, üç koldan Kobanê’ye saldırıyor. Sağdan soldan toplanmış para-militer lümpenlerden oluşan çeteler, çoluk çocuk ayırt etmeksizin katliamlara girişiyor” diyen Tuğluk, buna karşı dünya kamuoyunun üç maymunları oynamasına tepki gösterdi.

SESSİZLİĞİN KAYNAĞI SUÇ ORTAKLIĞI

Tuğluk devamla şunları belirtti:

“ Bu sessizlik, suç ortaklığından ileri gelmektedir. Hiç kuşku yok ki IŞİD’in Kobanê’yi işgal etme hamlesinin arkasında büyük bir ittifak vardır. 1 Haziran’da Ürdün’ün başkenti Amman’da yapılan bir toplantıda IŞİD’in Rojava’yı işgal etmesinin önünün açılmasının kararlaştırıldığına dair çok ciddi iddialar söz konusudur. Belli ki küresel, bölgesel ve kimi yerel güçler IŞİD’i Rojava Devrimi’nin boğulması için bir enstrüman olarak kullanmaya çalışmaktadır. Kürtler, her şeyin farkındadır. Bir taraftan hendekler kazıp, sınır kapılarını insani yardımlara kapatmak, IŞİD çetelerini besleyip büyütmek, bir taraftan da Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünü gerçekleştireceğini iddia etmek, samimiyetsizliktir.”

'TÜRKİYE KÜRTLERİYLE BARIŞ, SURİYE KÜRTLERİYLE SAVAŞ' OLMAZ

Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünün Kürdistan’ın her bir parçasındaki Kürtlerle barışmak, onların irade ve kazanımlarına saygı göstermekle mümkün olduğunu kaydeden Tuğluk, “Türkiye Kürtleriyle barış, Suriye Kürtleriyle savaş” yaklaşımı geliştirip kirli ittifaklar yapmak, sürecin ruhuna terstir” ifadesini kullandı.

Saldırı ittifakının küresel ayağına  da değinen Tuğluk, “IŞİD çetelerinin sırtını sıvazlayıp Kobanê kantonuna saldırtanlar, Rojava’da pratiğe geçen radikal demokrasi deneyiminin ve kadın devriminin kendi çıkarlarına ters olduğunun bilincindedirler. Biliyorlar ki Rojava’da halkların, inançların ve kültürlerin bir arada eşitçe bir yaşam kurması, onların istediği Ortadoğu için çok büyük bir engeldir. Rojava Devrimi, statükocu güçlerin Ortadoğu planlarını bozmaktadır. Çünkü Rojava Devrimi, Sykes-Picot Antlaşması’nı yırtıp tarihin çöp sepetine atmıştır. 19 Temmuz 2012’den bu yana, Kürdistan’ı paramparça eden, Ortadoğu halklarını köleleştiren sömürü belgesi artık hükümsüzdür” dedi.

ULUSAL KONFERANSI ERTELEME LÜKSÜMÜZ YOK

Kürt halkının da bu kirli plana karşı seferberlik ruhuyla yönünü Rojava’ya çevirdiğini söyleyen Aysel Tuğluk, Kobanê’de tarihin en önemli savunma savaşlarından birinin yaşandığının altını çizdi.

Böylesi bir süreçte Kürtlerin ulusal birliğinin kendini dayattığını ve ulusal konferansın ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayan Tuğluk, “Dar çıkarlar bir kenara bırakılarak ulusal konferans bir an önce toplanmalıdır. Kobanê şiddetli bir saldırı altındayken hiç bir Kürdistani örgütlenmenin ulusal konferansı erteleme gibi bir lüksü olamaz. Halkımız kahramanca IŞİD’e karşı onur savaşı verirken, Kürt ulusal konferansı derhal toplanmalı, Kobanê direnişiyle en üst düzeyde dayanışma gösterilmelidir” çağrısında bulundu.

SEÇİM ÇOK AÇIK

Tuğluk, “Başka bir dünya mümkün diyen” herkesi de Rojava devrimi ve Kobanê’deki savunma savaşına sahip çıkmaya çağırdı; “Bir tarafta IŞİD ve destekçisi küresel, bölgesel ve yerel güçler; bir tarafta da tüm halkların, inançların ve kültürlerin eşit ve demokratik bir biçimde bir arada yaşama pratiğini hayata geçiren Rojava devrimi var. Seçim bu kadar basittir. Tüm demokrasi güçlerinin Kobanê savunmasına bu temelde yaklaşması, Kobanê savunmasının 2. Stalingrad Savunma Savaşı niteliğinde olduğunun bilincinde olması gerekmektedir” dedi.

Tuğluk açıklamanın sonunda eşitlik demokrasi ve insan haklarından yana olan herkesi hem Kobanê hem de Gazze halkına destek olmaya çağırdı.

Güncelleme Tarihi: 19 Temmuz 2014, 12:39
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER