Bir yılda toplam ödenen borçların önceki dönemden kaldığının aktaran Mansur Yavaş, “Parayı ne yaptınız deyip duruyorsunuz. Krediyi ne yapacaksınız diyorsunuz. Bir arkadaş şöyle bir örnek verdi: ‘Yemeği onlar yedi, parasını siz ödüyorsunuz’ dedi. Evet, bu 1 milyon 125 milyon lira bizden önceki dönemin yediği yemeğin parası. Aldığı kredinin parası, biz ödüyoruz. Para nereye gitti? Para buraya gitti arkadaşlar” diye konuştu.
‘ANKAPARK’I BİZDEN İSTEMEYİN’
Ankapark’la ilgili de konuşan Yavaş, “Ankapark’ı istemeyin bizden. İstiyorsanız şirketten alın. Bunu söyledim. İşletmeye niyetiniz varsa şirketten alın, onlarda zaten. Bizde değil, ama sizin almanızı tavsiye etmem. Siz Ali Kuşçu Bilim Merkezi’ne bile sahip çıkamadınız. Ankapark’a asla sahip çıkamazsınız” ifadelerini kullandı.
‘OSMANLISPOR’UN DOĞAL GAZ PARASINI BELEDİYE ÖDÜYOR’
“Enkaz edebiyatı” yapmadıklarının belirten Yavaş, “Ben hep ortak akıldan, şeffaflıktan bahsediyorum. Belediyenin parasını ölü yatırımlara yatırmayacağım diyorum. Ölü yatırım olup olmadığına nasıl karar verirsiniz? Benim için mucize bir proje olur, o mucize proje yarın batabilir. Ne yapmak lazım o zaman, tek kişinin aldığı bu kararları özellikle büyük kararların toplum içerisinde tartışılması gerekir” dedi.
Osmanlıspor ve Ankaraspor’a yapılan yatırımları hatırlan Mansur Yavaş, “Oraya yapılan masrafı görünce ve ‘Ankaragücü’nün yönetimini de bize verseydiniz, ben bunu Ankaragücü’ne verirdim’ sözünü duyunca bunun başka hiçbir izahı yok. Demek ki oraya 600 milyon liraya yapılan tesis Ankaralı ve Ankaragücü için yapılmamış. Bunu eleştirmek benim hakkım. Yine aynı şekilde Osmanlıspor’a tahsis ediyorsunuz ve bunun doğal gaz parasını belediye ödüyor” şeklinde konuştu.
‘GRUBU ARTIK BİR SERBEST BIRAKIN, HİZMET ALSIN’
İlçe belediye başkanlarına seslenen Yavaş, şunları söyledi:
“Bir telefon etmeye hâlâ çekiniyorsunuz. Kimden korkuyorsunuz? Grubu artık bir serbest bırakın, istediği gibi arasın, hizmetini alsın. Söylediğim gibi eğer ben bu talebi geri çevirirsem gelin, her ay meclisimiz var, faaliyet raporumuz var. Oraya çıkıp ağzınızı doldura doldura konuşabilirsiniz ama benim haberim bile olmayan, hangi işçinin nerede çalıştığını, oradaki bir siyasinin yaptığı hareketini bilmediğim şeylerle beni suçlamanız son derece yanlış. İnşallah bunlar ortadan kalkar.” (ANKA)
