Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP'nin Türkiye ve Kürdistan'da aldığı seçim sonuçlarını ANF'ye değerlendirdi. 

Yüksek, HDP'nin hem Türkiye hem de Kürdistan kentlerinde oylarını artırdığına dikkat çekti, "Özellikle de Türkiye genelinde oy alınmış olması bundan sonrası açısından yeni bir mücadele zemini, demokratik siyaseti geliştirmek açısından yeni bir başlangıç yaratıyor. Bunu çok önemsiyoruz" dedi. 

İzmir, İstanbul, Ankara ile Akdeniz ve Ege illerindeki artışları çok önemsediklerini söyleyen Yüksek, şöyle konuştu: "İç Anadolu kentlerinden, Karadeniz illerinin tamamından oy alınmış olması çok önemli. Bu, geçmişten günümüze sürdürülüp getirilen Kürt karşıtlığının, devrimci demokratlara karşı oluşturulan algının kırılmaya başlandığını gösteriyor. Biz en çok da seçimi bu açıdan önemsiyoruz. Bizce, çok önemli bir başarı yakalanmıştır. Bu başarı oy oranından da öte bir başarıdır. Belki de çok daha fazla bir potansiyel, ortak adayımıza destek verme eğilimindeydi. Fakat henüz bunu oya çevirme düzeyine getirmiş değiliz. Fakat, yüzde 9.7'den çok daha fazla, belki de 2 katı oranında bir potansiyel söz konusu. Bizi gönülden destekleyenler, bunu çeşitli bunu sandıkta oya dönüştürememiştir. Fakat göz kırpmıştır. Bunu böyle değerlendiriyoruz."

'SİYASETEMİZE KARŞI OLAN ALGI KIRILDI'

Seçim sonuçlarının yanı sıra asıl önemli olanın bir algı kırılması olduğunu belirten Yüksek, "Siyasetimize karşı yaratılan bir algı kırılması söz konusu" dedi.

DBP Eş Başkanı Kamuran Yüksek, Kürdistan'da Hakkari ve Şırnak gibi kentlerde yüksek oranlarda oy alındığını belirtti, "Birçok kentte de daha önceki seçimlerde alınan oyların üzerine çıkıldı. İlçelerde ise çok daha fazla artış söz konusu. Örneğin Lice'de yüzde 97 civarında görünüyor. Bu artışlar çok önemli. Kürdistan'da yerel seçimlerde yakalanan başarı ama kimi yerlerde de yaşanan eksik ve yetmezlikler konusunda da hızla bir toparlanmanın olduğunu, halkta yeniden partimize yönelik ilginin güçlendiğini ve geliştiğini görüyoruz" dedi.

'SALDIRILAR KÜRTLERİ BİRLEŞTİRİYOR'

Rojava ve Güney Kürdistan'da yaşanan gelişmeleri hatırlatan Yüksek, "IŞİD'in saldırıları bütün Kürtleri birleştiriyor. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir Kürt adayın olması da tüm Kürtleri etkilemiştir. İzlenen siyaset de önemli. Sadece Kürt halkına değil, bütün halklara hitap eden bir siyaset izlendi. Batı metropellerinde Kürt potansiyelinin AKP ya da diğer partilere kaymadığını, geçmişte giden oylar varsa, seçimle beraber yeniden geri döndüğünü ifade edebiliriz" diye konuştu.

'CHP'DEKİ SOL TABAN DÜŞÜNMELİ'

DBP Eş Genel Başkanı Yüksek, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun CHP ve MHP'nin oylarını düşürdüğünün altını çizdi ve ekledi: "Ne CHP'nin ne de MHP'nin artık toplumun beklentilerine cevap olmadığını, değişim ihtiyacına cevap vermediğini, AKP'ye karşı mücadele edecek, iktidara yürüyecek bir siyasal çizgiye sahip olmadığını bir kez daha gösterdi. Her iki partinin siyasal çizgisinin değişime ne kadar engel olduğunu bir kez daha gösterdi. Türkiye'de gerçek bir demokratik değişimin, dönüşümün adresinin HDP/DBP çizgisi olduğunu, onun üzerinden gelişebileceğini ifade ediyor bu sonuçlar. Bu sonuçlarına sonra özellikle CHP'nin sol, demokrat tabanı, sosyal demokrat kesimlerin bir kez daha durup düşünmesi, artık oralarda bir arayış içerisinde olmaması gerekir."

'PSİKOLOJİK BARİYER AŞILDI'

Yüzde 10'un geçmişten beri psikolojik bir baraj olarak ortada durduğunu hatırlatan Yüksek, "Psikolojik bariyer aşılmıştır" dedi.

Sonucun çözüm süreci açısından da elbette önemli bir irade oluşturduğuna dikkat çeken Yüksek, son olarak şunları söyledi: "Demokrasi ve çözüm taraftarı olan Kürtlerle birlikte bu çözüme katkı sunmaya çalışan toplumsal kesimlerin iradesi olarak ortaya çıkıyor bu oran. Bunun kuşkusuz çözüm sürecine pozitif katkısı olacaktır. AKP'nin tekçi, her şeyi kendisinde başlatıp bitiren, 'Kürtleri de ben temsil ediyorum. Ben nasıl istersem öyle çözerim şeklindeki yaklaşımlarını kıracak bir orandır bu oran. Bundan sonra çok daha ciddi muhatap alınması gerekecektir. Çözümün bir tarafı, muhatabı olarak görüp müzakere açısından da adım atması yönünde bir baskı unsuru oluşmuş olacak. Yeni Cumhurbaşkanı olacak olan Erdoğan'ın ilk açıklamasında da vurgularından biri, çözüm sürecinde artık ciddi adımlar atacağız şeklinde oldu. Kısa açıklamasında dahi buna vurgu yapmak durumunda kaldı, Çünkü yüzde 10'luk ortaya çıkan bir irade var. Bundan sonra daha da büyüyecektir bu irade. Bu sonucun çözüm sürecini de geliştirmesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.” / Firatnews