Rusya Kürtlerle işbirliğine hazır mı?

Gazeta’nın konuştuğu eski büyükelçi Veniamin Popov, Neçirvan Barzani, “önde gelen Kürt siyasetçi” Mustafa Barzani’nin torunudur. Dedesi, akrabalarıyla beraber zamanında SSCB’ye sığınıp bizim ülkede 12 yıl yaşamış. Böyle şeyler kolay kolay unutulmaz, dedi. Popov’a göre Rusya, Kürtlerin siyasi bağımsızlık özlemine her zaman “anlayışla” yaklaştı ve Putin Neçirvan Barzani ile görüşmekle bunu bir kez daha belirtti.

Rusya Kürtlerle işbirliğine hazır mı?

Andrey İsaev / GazeteDuvar

Geçen hafta Putin’in Kürt hamlesi, Türkiye’ye olası S-400 “Triumph” füzesi satışı ve Orta Asya’da “yol savaşı” Rus basınının en çok dikkatini çeken konulardan bazıları.

Vladimir Putin’in Sankt-Petersburg Ekonomik Forumu’nda Neçirvan Barzani ile yaptığı görüşme, Rusya’nın Irak ve Suriye Kürtlerine müttefik gözüyle baktığını göstermiş. Bu iddiada bulunan Gazeta.ru, Forum’da Irak Kürdistanı heyetinin en büyük Rus enerji şirketleri ile birkaç sözleşme imzaladığına dikkat çekti.

Gazeta’nın konuştuğu eski büyükelçi Veniamin Popov, Neçirvan Barzani, “önde gelen Kürt siyasetçi” Mustafa Barzani’nin torunudur. Dedesi, akrabalarıyla beraber zamanında SSCB’ye sığınıp bizim ülkede 12 yıl yaşamış. Böyle şeyler kolay kolay unutulmaz, dedi. Popov’a göre Rusya, Kürtlerin siyasi bağımsızlık özlemine her zaman “anlayışla” yaklaşmış ve Putin Neçirvan Barzani ile görüşmekle bunu bir kez daha belirtti.

Suriye’nin kuzeyinde bağımsız bir devlet kurmak için çaba gösteren Kürtlerin, Rakka’yı aldıkları halde amaçlarına daha da yaklaşacaklarını öne süren Ortadoğu Bölgesel Güvenlik Araştırma Merkezi Müdürü Aleksandr Kirpiçov, Putin-Barzani görüşmesinin, Rusya’nın Kürtlerle işbirliği yapmaya ve onlara destek vermeye hazır olduğunu açıkça gösterdiğini dile getirdi.

Gazetenin ulaştığı “Rusya Dışişleri Bakanlığına yakın” bir kaynak geçen Mart ayında Afrin bölgesinde “yeni Rus askeri üssünün kurulmasına ilişkin anlaşmanın imzalandığını” anlattı.

Gene Gazeta.ru’nun verdiği habere göre S-400 “Triumph” füze satışı Moskova ile Ankara arasında görüşülmeye devam ediyor. Sankt-Petersburg Ekonomik Forumu’na katılan Askeri-Teknik İşbirliği Federal Servisi Başkanı Dmitriy Şugayev’e atıfta bulunan gazete, füzelerin fiyatı, sayısı ve modifikasyonu gibi konularda tarafların henüz anlaşmaya varmadıklarını bildirdi.

Bir süre önce füze satışı üzerine konuşan Putin, Türkiye’nin, ünitenin bazı parçalarını kendi üretmek istediğini, onun için Rusya’dan ilgili teknolojik bilgiyi talep ettiğini anlatıp “Bu tür ekipmanı yurt dışında ürettirmiyoruz, ama bu konuda Türkiye sanayisinin imkanları araştırılıp karar verilebilir” dedi.

Gazeteye göre Moskova’nın güvenliğini sağlayan ve Suriye’de faaliyet gösteren S-400 “Triumph” ünitesi, 400 kilometrelik mesafede, hızı saniyede 4.8 kilometreye kadar olan ve uçuş yüksekliği 5 metreyi aşan nişanlara karşı etkilidir.

2015’te Çin’e satılan füzelere Hindistan’dan da sipariş gelmiş.

Geçen Mayıs ayında kendi kaynaklarına dayanan RBK ajansı, bir ihtimalle Türkiye’ye toplam iki milyar dolara dört batarya satılacağını yazdı.
Gazeteye konuşan Çağdaş Türkiye Araştırma Merkezi uzmanlarından Yuriy Mavaşov, söz konusu satışın “Rusya’nın Türkiye’yi tamamen Batı’dan uzaklaştırma niyeti” doğrultusunda olduğunu iddia etti. Kendisine göre Ankara’nın S-400 talebi, Amerika’nın Kürtlere yaptığı silah sevkıyatına bir karşılık olarak algılanmalı.

REGNUM ajansı sitesinde yayımlanan yazıda Stanislav Tarasov, Türkiye’nin NATO üyeliğinin Batı’yı rahatsız etmeye başladığını iddia etti.

Ankara ile Berlin arasındaki gerginliğin son 30 sene içinde “eşi görülmemiş” boyutta olduğuna dikkat çeken yazar, sorunun Bundestag’ın 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak değerlendirmesinden kaynaklandığını öne sürdü.

Almanların kendi geçmişiyle yüzleşmeye cesaret ederek Türklere de aynı şey teklif ettiklerini yazan Tarasov, “Ankara’nın buna hazır olmadığını” yazdı. Üstelik 15 Temmuz’un ardından Almanya’daki Türk askerlere ve diplomatlara sığınma hakkı veren Berlin Türkiye’yi iyice kızdırdı.

“Batılı medyaya” atıfta bulunan Tarasov, Türkiye’nin NATO’da son dönemde “yabancılaştığını” öne sürdü.

Aynı sitede çıkan yazıda Sarkis Tsaturyan Çin’in “Yeni İpek Yolu” projesindeki gelişmeleri ele aldı.

Bir taraftan Orta Asya’yı Türkiye ve Avrupa ile bağlayacak “Trans-Hazar” yolu inşaatı tam hız sürerken diğer taraftan Rusya, Hindistan ve İran’ı Avrasya Ekonomik Birliği’ne entegre etmeyi planlayan “Kuzey-Güney koridoru” “ölü noktadan” ilerlemeye çalışıyor.

Üstelik yapılan açıklamalara göre eski Sovyet topraklarında Rusya’yı by-pass eden ilk ulaşım projesi olan Bakü-Tiflis-Kars-Edirne demir yolu, Haziran sonunda faaliyete girecekmiş. Bu proje ile Türkiye büyük jeopolitik zafer kutlamaya hazırlanırken Çin’e “Kervan” adında “Yeni İpek Yolu”nun otoyol kısmını yapmayı hızlandırma çağrısında bulundu.

Yazara göre Suriye’ye karışmakla Çin ve İran’ın kullanmayı planladığı “Suriye ulaşım koridoru” projesini ortadan kaldıran Ankara’nın, Rusya’yı by-pass edecek “Türkiye koridoru” için Çin’in olurunu aldığını öne sürdü.

Tsaturyan, “beklendiği gibi” Rusya topraklarından geçmeyen yolların Moskova’nın çıkarlarına aykırı olup onun güvenliğini zedeleyeceğini yazdı.

KazanFirst.ru sitesine konuşan Valday Uluslararası Tartışma Kulübü Program Müdürü Oleg Barabanov, dramatik değişim yaşayan Batı’nın dünya hakimiyetinin sona ererken çeşitli ülkeler arasında liderlik mücadelesinin kızıştığına dikkat çekti. Barabanov’a göre “Batı’ya küresel alternatifler” politikasını devam ettiren Rusya’nın, başta Çin olmak üzere Avrasya ülkeleri ile yakınlaşmaktan başka seçeneği yok.

Uzman, genel olarak durgun olan Rusya ile Batı arasındaki ilişkilerde önümüzdeki zamanda iyileşme beklenemez, bizden çıkan en olumlu inisiyatif bile Batı’da çarpıtılarak, bize ve müttefiklerimize karşı kullanacak, dedi.

Güncelleme Tarihi: 10 Haziran 2017, 17:34
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER