Deniz ZEYREK / RADİKAL

KCK'nin çekilme sürecini durdurduğunu açıklaması, gözleri İmralı Adası’na çevirmişti. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile Pervin Buldan’ın hafta sonu görüştüğü Abdullah Öcalan, KCK’nin çekilmeyi durdurma ve ateşkesi sürdürme kararını doğru bulduğunu ve desteklediğini iletti. Öcalan, hükümetin kendisini bir araç olarak görüp, müzakere yerine diyalog sürdürmesi durumunda hedeflenen kalıcı barışa da ulaşılamayacağını savundu.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, dün yaptığımız telefon görüşmesinde İmralı’da son yaptıkları görüşmede Öcalan tarafından dile getirilen mesajları değerlendirdi. İmralı ile 2012 Ekim ayından beri sürdürülen görüşmelerin bir yılını doldurduğuna dikkat çeken Demirtaş, Öcalan’ın verdiği mesajların aynı zamanda geride kalan bir yılın değerlendirmesi olduğunu ifade etti.

Öcalan’ın daha önceki görüşmelerde dile getirdiği “1 Ekim itibariyle örgüt dağdan iner” hedefini son görüşmede de hatırlattığını söyleyen Demirtaş, Öcalan’ın “Ne yazık ki süreç buraya gelemedi. Süreçte aksama var” görüşünü aktardı. Demirtaş’ın aktardığına göre Öcalan, bu takvimini PKK'lilerin çekilme sürecini hükümetin çıkaracağı bir yasa sayesinde, çeşitli araçları kullanarak hızlı bir şekilde gerçekleştirebileceği fikri üzerine dayandırmıştı. BDP heyetiyle görüşmesinde, bu konudaki yasa önerisinin Hükümet tarafından hayata geçirilmediğine dikkat çeken Öcalan, şöyle konuştu: “Hükümet, çekilme yasası yerine silah bırakma için geri dönüş yasası önerdi. Aynı zamanda çekilme sürerken karakolların yapımı da sürdü. Hükümet üyelerinin kullandığı üslup, süreci yavaşlattı. Hükümet çekilme yasası çıkarmayarak büyük bir fırsatı kaçırdı.” Hükümetin tavrı nedeniyle KCK’nin çekilmeyi durdurma kararı almasının doğru bir tavır olduğunu anlatan Öcalan, BDP’liler aracılığıyla Kandil’e teşekkür ve destek mesajı da gönderdi. Öcalan, KCK’nin çekilmeyi durdurmakla birlikte ateşkesi de sürdürdüğünü anımsatarak, “KCK’nin kararını doğru buluyorum. Ateşkes devam ederse barış arayışlarımızı sürdürebiliriz” yorumunu yaptı. Öcalan, bütün olumsuzluklarına rağmen geride kalan bir yılı kayıp olarak görmediğini aktardı ve “Çatışmalar durdu, insanlar ölmüyor. Bu büyük bir kazanım” dedi.

‘Enstrüman mıyım neyim?’

Demirtaş, hükümetin geçen sürede “müzakere” yerine “diyalog” yöntemini seçtiğini anlatan Öcalan’ın, bu konudaki görüş, istek ve önerilerini son gelen devlet heyetiyle hükümete de ilettiğini bildirdi. Demirtaş’ın aktardığına göre Öcalan, yeni dönemde, bir “Hakikatleri İzleme Komisyonu” kurulmasını istedi, ardından da yakınları, BDP heyeti ve devlet yetkilileri dışında bu komisyonun üyeleri, gazeteciler ve kanaat önderleriyle de görüşmek istediğini söyledi. Bu şekilde “Demokratik siyaset” kanallarının açılacağını vurgulayan Öcalan, BDP aracılığıyla şu mesajı iletti: “Hükümet bunu yapmazsa, müzakere olmazsa, diyalog ötesine geçemez ve bu da kalıcı çözümü getirmez. Hükümet üyeleri ‘Öcalan’dan faydalanıyoruz’ açıklamaları yapıyor. Bu yaklaşımı bıraksınlar. Enstrüman mıyım başka şey miyim anlayayım. Ben onlara zorla ‘gelin’ demedim. 21 Mart’ta da dile getirdim: Bu işin iki ayağı vardı. Silahlı dönemi bitirip Demokratik siyaseti hayata geçirmek gerekiyordu. PKK üzerine düşeni yapıp silahlı dönemi bitirdi. Demokratik siyaset hükümetin işiydi ve hükümet bunu yapmadı.”

Süreç kopmadı ama...

Demirtaş, Öcalan’ın hükümetin söylemleri nedeniyle çok umutvari konuşmadığına dikkat çekti. Öcalan’a “Demokratikleşme paketi sizinle paylaşıldı mı” sorusunu yönelttiğini ve “Hayır” yanıtını aldığını aktaran Demirtaş, “Hükümet süreci dayatmalarla götürmek istiyor. Paketin içeriği bir yana üslup ve usul bile paketin katkısını engellemiştir” dedi. Demirtaş Kandil ve Brüksel’e Öcalan’ın mesajlarını iletecek. Öcalan’ın takvim vermediğini belirten Demirtaş, Öcalan’ın mesajları doğrultusunda sürecin geldiği noktayı şöyle özetledi: “Süreç kopmadı ama iyi noktada değil.”