İHD, Adalet Bakanı Gül'le görüştü: İmralı, hak ihlalleri, açlık grevleri

Hukuk reformu konusundaki görüşlerini Adalet Bakanı Abülhamit Gül'e ileten İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan toplantının içeriğine ilişkin konuştu: "İnsan hakları eylem planı ve yargı reformuyla ilgili konuları konuştuk. İnfaz Kanunu'nun yarattığı ayrımcılığı ele aldık. Cezaevlerinin durumunu konuştuk. İmralı Cezaevi'nin durumunu aktardık."

İHD, Adalet Bakanı Gül'le görüştü: İmralı, hak ihlalleri, açlık grevleri

İnsan Hakları Derneği, hukuk reformu yapacaklarını söyleyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile görüşerek önerilerini iletti. Bakan Gül'ün makamında yapılan toplantıya İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD Genel Sekreteri Hüseyin Küçükbalaban ve İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen katıldı. İHD heyeti insan hakları ihlalleriyle ilgili mevcut durum, hak savunucularının yaşadığı baskıları, cezaevlerindeki açlık grevlerini ve Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecrit uygulamasını gündeme getirdi. Bakanlığa sunulan ve içinde insan haklarıyla ilgili çözüm önerilerinin yer aldığı 50 sayfalık raporun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın önüne gitmesi beklenirken İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan görüşmeyle ilgili detayları anlattı.

Türkdoğan, görüşmede 'İnsan Hakları Eylem Planı' ve 'Adalet Reformu Strateji Belgesi' hakkındaki görüşlerini ilettiklerini belirterek şöyle dedi: “Görüşmemizin ana gündemi insan hakları eylem planı oldu. Yargı reformuyla ilgili konuları konuştuk. İnfaz Kanunu'nun yarattığı ayrımcılığı ve bu durumun ortadan kaldırılması gerektiğini ele aldık. Cezaevlerinin durumunu konuştuk. Daha önce de hapishanelerin genel durumunu bakanlığa iletmiştik ama bu sefer İmralı Cezaevi'nin durumunu aktardık. Çünkü yeniden tecrit devreye girmiş durumda ve mahpuslar 28 Kasım'dan itibaren süresiz ve dönüşümlü açlık grevi başlattı. Bunu daha önceki açlık grevine dönebileceğini, durumun ciddi olduğunu ve bakanlığın bir an önce avukat ve aile görüşünü gerçekleştirmesi gerektiğini ifade ettik.”

Görüşmede insan hakları savunucularının durumunun da konuşulduğunu belirten Türkdoğan şöyle devam etti: “Yargı yoluyla baskı politikası devam ediyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi'nin, insan hakları eylem planı içerisine alınmasını ve bunun mutlaka bir genelge olarak çıkarılmasını istedik. Bu çok önemli bir konu. Adalet Bakanı bu konuyla özellikle ilgilendi. Çünkü insan hakları savunucularının çalışmasının yolu Birleşmiş Milletler'in bildirgesine uymaktan geçiyor. Buna da valiler, emniyet müdürleri, savcılar uyacak. Bunun önemini anlattık. Bakanlık önerilerimizden yararlanacaklarını söyledi.”

'YENİ SİSTEMİN HANDİKAPLARI VAR'

Türkdoğan, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'nin birçok çözümün önünü kapattığını da söylerken bunun nedenini de şöyle anlattı: “Yeni sistem bakanlıkların gücünü azaltmış durumda. Bu net ortaya çıktı. Dolayısıyla bu sistemin en büyük handikaplarından biri de bu. Bu nasıl aşılır? Cumhurbaşkanının politika kurulları var. Bu kurulların kapsayıcı olursa, bütün muhalif sivil toplum örgütlerini dinlerse bir faydası olabilir. Cumhurbaşkanlığı'nın 9 adet politika kurulu var. Ama bugüne kadar hiçbiriyle görüşemedik. Hatta çok ilginçtir politika kurularından birisinin başkanıyla telefonla görüşüyorum ama kurumsal olarak kendisiyle daha hiç görüşemedik. Bu yeni sistemin handikaplarının aşılması lazım. Fakat buna rağmen bakanlık bizimle diyaloğunu sürdürüyor, önerilerimizi okuyorlar. Fakat bunların ne kadarından yararlanılacak ya da yararlanılmayacak? Son kararı bakanlık vermiyor, cumhurbaşkanı ve partisi son kararı veriyor. Bakanlıkların gücünün azalması ve sivil toplum örgütlerinin yasama sürecine katılması konusundaki zaafları ortaya çıkması yeni sistemin en büyük handikapı. Diyaloglarımız öteden beri devam eden bir süreç. Bu görüşme de yeni bir süreç değil. Bakanlığın başka birimleriyle görüşüyoruz. Bunun daha da genişlemesi gerekiyor. Meclis komisyonlarının da insan hakları örgütleriyle görüşmesi gerekir, partilerin de bu örgütlerle daha çok görüşmesi gerekiyor.” / DUVAR

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER