Sözcü Günay: Erkekliğini ayrıcalık kabul eden bizimle yürüyemez

HDP Sözcüsü Ebru Günay: "Bu partide on binlerce kadının emeği var. Her alanda olduğu gibi parti içinde de erkeklikle mücadele ettik, ediyoruz. Kimse bundan şüphe etmesin. Ama tüm erkekler şunu çok iyi bilmeli; erkekliğini ayrıcalık kabul edenler bizimle aynı yolda yürüyemezler."

Sözcü Günay: Erkekliğini ayrıcalık kabul eden bizimle yürüyemez
 Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Muş Milletvekili Mensur Işık ve Mardin Milletvekili Tuma Çelik’in ihraç sürecine ilişkin konuşurken, “Kadına yanlış yaklaşan erkek bizimle siyaset yapamaz” mesajı verdi.

Sözcü Günay düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ ÇİN MODELİ: Getirilen teklif ile iktidar, düzenlemenin gerekçesini temel hak ve özgürlüklerin korunmasında devletin sorumluluğu üzerine kurarak büyük bir aldatmacaya imza atıyor. Bu teklifin gerçekliği; sansürün artmasında, sosyal medyanın hedef alınmasında ve fişlemenin hızlandırılmasında yatıyor. Teklifte yer alan ‘ulusal sınırların tanınmaması, milli güvenlik’ gibi soğuk savaş söylemleri ve 90’lı yıllara ait ifadeler, güvenlik devletinin amentüsüdür. İktidarın gittikçe otoriterleşen, her hareketi ve her yurttaşı kendisi için tehdit algısı olarak kabul eden, güvenlik söylemi altında potansiyel suçlu, şüpheli çemberine Türkiye’de yaşayan herkesi, doğayı, canlıları katan anlayışının sosyal medya ayağıdır bu. Bu anlayış kendisini Alman modeli olarak propaganda etse de Türkiye bu düzenleme ile açık bir şekilde Çin Modeli’ne geçecektir.

ÇÖZÜM SÜRECİNİN SONA ERMESİNİN YIL DÖNÜMÜ: 24 Temmuz 2015, Türkiye tarihinin dönüm noktalarından biridir. Bu tarih, eşi benzeri görülmemiş bir şiddet dalgasının, tasfiye planlamasının, kırım politikalarının başlangıcı oldu. Bu politikayla çözüm süreci inkâr edilerek rafa kaldırıldı ve dünyanın gözü önünde açıklanan tarihi Dolmabahçe Mutabakatı reddedildi. Özelde Kürt halkına, genelde de Türkiye halklarına ve demokratik kamuoyuna açıkça savaş ilan edildi. İmralı’da kurulan ve toplumun büyük bir umutla barış getirmesini beklediği diyalog ve müzakere masası hükümet tarafından ‘bize oy kazandırmıyor’ denilerek devrildi. 2013 Newroz deklarasyonuyla başlayan ve 3 yıl boyunca ölümleri durduran diyalog sürecinde ‘bize oy vermezseniz çözüm sürecinin ancak filmini çekersiniz’ tehditlerine dönüştü. AKP toplumun tümüne karşı saldırıya dönüşün bu kumpası adım adım ördü.

KÜRTSÜZ BİR DÜNYA POLİTİKASI: AKP’nin dış politikası siyasal, diplomatik ve kültürel açıdan Kürtsüz bir dünya olarak özetlenebilir. ‘Çöktürme planı’yla AKP rejiminin hem Kuzey Suriye’de hem de Irak Kürdistanı’nda yürüttüğü askeri operasyonların ve istihbarat çalışmaları, bütün Kürtlerin siyasi iradelerinin teslim alınmaya, siyasi kazanımlarını gasp etmeye yöneliktir.

ŞİDDETE KARŞI FAKAT’IMIZ, LAKİN’İMİZ YOK: Kadına yönelik erkek şiddeti ne yazık ki her yerde açığa çıkıyor. Bütün siyasi partiler ve devletin işi bu şiddetle mücadele etmektir. Biz kendi içimizde yaşanan bu tür olayların hiçbirine karşı müsamaha göstermiyoruz, bu konuda eyvallahımız yok, affımız yok, amamız, fakatımız, lakinimiz yoktur. Mücadelesinin merkezinde kadın özgürlüğü ve eşitliği yer alan ve yüz binlerce kadının emeğini kadın kazanımlarına dönüştüren bir kadın partisi olarak HDP’nin bu vakalarla gündeme gelmiş olması üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Ancak ne yazık ki, toplumsal bir kırıma dönüşen kadına yönelik şiddet her yerde karşımıza çıkmaktadır. Kadın iradesini ve kadın özgürlüğünü esas alan bütün yapıların, nerede gerçekleşirse gerçekleşsin, kadına yönelik şiddet karşısında amasız-fakatsız durması gerekmektedir. Kadın Meclisiyle, Eşbaşkanlık Sistemiyle, binlerce kadının siyasete katılımıyla kadın iradesinin kurumsallaştığı bir parti olarak HDP’nin de yaptığı budur. Biz kadına yönelik saldırının her türüne karşı durduk ve durmaya devam edeceğiz. Bu ilke bizim için esastır.”

HDP’DE SİYASET YAPAMAZ: Tuma Çelik meselesi bize intikal ettiği andan itibaren kadın beyanını esas aldık. Kadından yana tavır alıp, beyanları doğrultusunda araştırma yapmaya başladık ve araştırmanın selameti için adı geçen vekilin parti adına faaliyetlerini Mardin’de durdurduk. Olayın cinsel saldırı şeklinde yargıya intikal ettiği an, Kadın Meclisimizin başvurusu üzerine Tuma Çelik partimizin disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Disiplin kurulumuz Çelik’i ihraç etmiştir. Bu karar kadın meclisimizin erkek şiddeti karşısındaki tavizsiz tavrını ve kadınların gücünü ortaya koymaktadır. Kadına karşı suç işleyen veya kadına yanlış yaklaşan hiçbir erkek HDP’de siyaset yapamaz. Kadın katillerini salan, her gün erkek egemen zihniyeti yaygınlaştıran, kadın cinayetleri meşrulaştıran, 13 yaşındaki çocuklara istismarın yolunu açmaya çalışanların bu konuda bize söyleyecek tek bir sözleri yoktur.

PARTİ İÇİNDE DE ERKEKLİKLE MÜCADELE ETTİK: Bu partide on binlerce kadının emeği var. Her alanda olduğu gibi parti içinde de erkeklikle mücadele ettik, ediyoruz. Kimse bundan şüphe etmesin. Ama tüm erkekler şunu çok iyi bilmeli; erkekliğini ayrıcalık kabul edenler bizimle aynı yolda yürüyemezler. Kadına yönelik şiddet kadın kırım düzeyine çıkmışken iktidar bu katliamları nasıl durduracağını düşüneceğine, bu şiddetle etkin mücadele için oluşturulan İstanbul Sözleşmesini iptal etmenin peşine düşmüştür. Tekrar altını çizerek söylüyoruz ki; İktidar bu sözleşmeyi uygulamakla yükümlüdür, iptal etmekle değil. (DUVAR - MA)

Güncelleme Tarihi: 25 Temmuz 2020, 22:29
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER