'Mücadelemiz bir demokrasi ve kardeşlik mücadelesidir'

Tüm saldırı kuşatma, ambargo girişimlerine rağmen Rojava’da siyasal ve toplumsal inşa sürüyor. PYD Eş Başkanı Salih Müslim’in aktarımlarına göre bu inşa sadece Kürtlerle değil Süryani ve Araplarla beraber kuruluyor.

'Mücadelemiz bir demokrasi ve kardeşlik mücadelesidir'
Arif BEKTAŞ / EVRENSEL


Tüm saldırı kuşatma, ambargo girişimlerine rağmen Rojava’da  siyasal ve toplumsal inşa sürüyor. PYD Eş Başkanı Salih Müslim’in aktarımlarına göre bu inşa sadece Kürtlerle değil Süryani ve Araplarla beraber kuruluyor. Peki gelinen bu noktada Rojava’da bugün neler yaşanıyor? Barzani, Türkiye arasında yapılan görüşmeler Rojava devrimini hedef almaya dönük mü gerçekleşti? Rojava ile olan sınır kapılarına el Kaide kökenli çeteler Türkiye tarafından mı yerleştirildi? Türkiye silahlı gruplara destek mi veriyor? Tüm bu sorular ve daha fazlası çeşitli temaslarda bulunmak üzere Londra’da olan PYD Eş Başkanı Salih Müslim’e İngiltere’deki Muhabirlerimiz Arif Bektaş ve Orhan Dil tarafından soruldu. 

İngiltere’de çeşitli temaslarda bulundunuz. Diplomasi çalışmaları yapıyorsunuz. Neler yaptınız İngiltere’de, bu temaslar işe yarıyor mu?
Bildiğiniz gibi İngiltere büyük oyunculardan birisi. Bilhassa Suriye krizinde büyük bir rolü var. Onun için temaslarımız, görüşmelerimiz çok önemli. Biliyorsunuz siyaset, buğday ya da arpa gibi değildir. Tohum atarsınız bir 4 ay sonra mutlaka ürün elde edeceksiniz diye bir şey yok. Ekersiniz ekersiniz, çalışırsınız ve sonunda belki ürün alırsınız, ama geç alırsınız.

Ankara, Bağdat, Tahran’la da görüşmeleriniz sürüyor. Ankara sizinle görüşürken  sınırda da sorunlar devam ediyor...
İster istemez Ankara’yla her zaman diyalog içinde olmamız gerekiyor. Biliyorsunuz Osmanlı zamanında saray entrikaları vardı. Ankara tarafından bir çok şey söyleniyor ve biz de buna inanmak mecburiyetindeyiz. Ayrıca IŞİD meselesi var. Geçen hafta bile IŞİD’den birisi, “bütün antipropagandalara rağmen bize katılımlar sürüyor” diyordu. Bir hafta içinde 200 kişinin katıldığını söylüyordu. Bunlara katılımlar böyle devam ediyorsa, demek ki birileri bunlara yardım ediyor, yol gösteriyor, getirip götürüyor. Bazı yetkililerin bilgisinin dışında olabilir ama, bunu önlemek için de koordineli bir çalışma gerekiyor.

Peki bu grupların Türkiye tarafından sınır kapılarına yerleştirildiğine ilişkin bir bilgi belge var mı elinizde?
IŞİD kendisi de söylüyor. Bu bilgiler onlardan gelen bilgiler. Bazıları yakalanıyor ya da öldürülüyor ve üzerlerinde belgeler ve bilgiler çıkıyor. Resmi olarak bir kanıt elimizde yok ama, Türkiye üzerinden onları yaşatanlar var, destek olan, yardım eden var. Umarın önümüzdeki günlerde sıkı bir koordineyle bunlar önlenir. Bizim beklentimiz budur.

‘HENDEK TERÖRİSTLER İÇİN DEĞİL, KÜRTLER İÇİN’

Barzani ile Erdoğan arasında görüşmeler oldu. Barzani bir yandan Ankara ile temas içinde. Diğer yandan da Rojava sınırına hendekler kazıyor Nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlişkilerin olması normal bir durumdur. İki komşudur. Muhakkak ilişkiler oluyor ama Rojava’ya karşı bazı oyunlar yapmak, işte bu kötü bir şeydir. Yani gizli bazı oyunlarda bulunmak, ya da kalkıp bazı çıkar ilişkilerine insanlık değerlerini kurban etmek kötü bir şeydir. Bunu kimse kabullenemez. Bir bakıyoruz bazı politikalar paralel yürütülüyor. Bu hendek kazma mesela. İki taraftan da hendek kazılıyor. Hem kuzeyde hem de doğuda. Bir de zamanlaması insanı düşündürüyor. Neden böyle oluyor diye. Zaten uygulanan bir ambargo var. Bu da hem kuzeyden hem de doğudan uygulanıyor. Bu ikisi beraber yürüyor. Bir de son zamanlarda bazı olaylar ve patlamalar oldu. Ortaya çıktı ki, eğitilmiş bazı gruplar var, KDP tarafından eğitilip gönderiliyor. Gönül ister ki bunlar olmasın. Bunu hiç beklemiyorduk.

Fakat doğudan 17. Bölge sorumlusu Serbest Bapiri bir açıklama yaparak, “Hendek kazmayı Kürtlere karşı değil, teröristlere karşı yapıyoruz” diyor.
Ama teröristlerin yakın olduğu zaman kazmadılar. Teröristler uzaklaştırıldıktan sonra kazmaya başladılar. Bu doğru değil. Gerçek amaçlarını çıkıp söylesinler. Hendek kazdıkları bölgede şimdi terörist yok. Orada Kürtler var. Kürtler o bölgeye teröristleri yaklaştırmadılar. Hâlâ savaşıyoruz ve hendeklere 50 kilometre uzaklıkta bir yerde.

Kuzeyden doğudan böyle bir faaliyet varlığı, Barzani ile Türkiye arasında bir anlaşma olduğu anlamına mı geliyor?
Türkiye diyorsunuz da, biz Türkiye’yi bir parça olarak saymıyoruz. Bazı güçler var ki, zaten Türkiye’nin aleyhine de çalışıyorlar. Bilemiyorum ne kadar ilişkileri var, cemaat meselesi ve açığa çıkan ses kayıtlarını biliyorsunuz. Bir sürü şey var. Yani artık bunu Türkiye rejimi kendisi direk mi yapıyor, gizliden mi yapıyor, anlaşmalı mı yapıyor bunu bilemiyoruz. Kalkıp her şeyi Türkiye’ye ya da Erdoğan’a yükleyemeyiz. Ama bunlar oluyor, bu bir gerçektir. Biz diyoruz ki, bunun gizli bir yanı varsa açığa çıkarılsın. Eğer böyle planlamalar varsa, söyleyin biz de anlayalım, halk da anlasın. Biz ne söylesek yok diyorlar ve bu “Bu bizim işimiz değil” diyorlar. Rojava’ya karşı çalışmak istemediklerini söylüyorlar. IŞİD’e karşı olduklarını söylüyorlar. Ama gerçekten böyle şeyler görünce üzülüyoruz.

Bütün bunlara rağmen sınırlardan ambulanslarla silah taşınıyor, Bular Türkiye’nin bu gruplara destek amaçlı yaptığı şeyler değil mi? Diğer yandan da sizinle görüşmeleri devam ediyor. Yani Türkiye bir böyle bir şöyle politika mı izliyor?
Öyle görünüyor. Tabii ki biz bunu istemiyoruz. Biz daha gerçekçi ve bize söylendiği gibi olmasını istiyoruz. Bize söyledikleri; “IŞİD hem sizin hem de bizim için tehlikelidir, biz bunları kabullenmiyoruz”. Ama bir taraftan da bakıyoruz yardımlar gidiyor. Kim gönderiyor, neden gönderiliyor bilinmesi gerekir. O zaman koordineli bir çalışmayla bunun önlenmesi gerekiyor. Ona da girişmiyorlar. Sonuçta soru işaretleri kalıyor.

SINIR KAPILARINDAKİ SON DURUM

PYD ya da Rojava yönetiminin, Türkiye ile olan sınır kapılarını kendi denetimine alıp, el Kaide kökenli örgütlerin giriş çıkışlarının önlemek gibi bir planı var mı?
IŞİD sadece giriş kapılarından değil bütün sınır bölgesini kullanıyor. Onların kontrolü altıdadır. 50 kilometrelik bir alan bunların kontrolünde. Kendilerini bu sınırla koruyorlar. Türkiye buna itiraz etmiyor. İtiraz etmiş olsaydı, bunlar oradan sökülüp atılabilir. Geçenlerde Süleyman Şah Türbesi meselesinde, Kobani’den girip Kılkamış’tan döndüler.

‘ROJAVA TÜM KÜRTLERİN SEMPATİSİNİ KAZANMIŞ DURUMDA’


Kürt bölgeleri arasındaki diyalog sürüyor mu? Belki son zamanlarda Barzani’ye olan tepkilerden dolayı ilişkilerde gerginlikler oldu. Ortak bir şeyler yapma çabası var mı?
Sanırım yok. Bu çelişkiler bazen su yüzüne çıkıyor. Ama parçalar arasında, Rojava ile birlikte büyük bir dayanışma oldu. Ama bu halk nezdinde oluyor. Partiler farklı düşünebiliyor. Örneğin güneyde KDP hariç bütün partiler bizimle beraberdir. Bunu açıkladılar da. Ama halk nezdinde Rojava bütün 4 parçadaki Kürtlerin sempatisini kazanmış durumda, herkes yardım etmeye çalışıyor. Barzani meselesiyle birlikte, bütün Kürtler arasında bir çelişki olduğu anlamına gelmiyor. Olmamıştır da. Dayanışma ve diyalog her zaman vardır. Her fırsatta oluyor. Örneğin 30 Mayıs 1 Haziran tarihlerinde Brüksel’deki KNK’nin çalışmaları olacak. Bu 4 parçadan da katılacaklar olacak. Bazı tartışmalar olacaktır. Biz her zaman diyalogdan yanayız. Aradaki bazı çelişkiler bu diyalog yoluyla hallolabilir.

Güneyde Goran Hareketiyle birlikte Barzani’ye muhalif ortam söz konusu. Sizin Goran Hareketiyle özel bir ilişkiniz var mı?
Biz hiç bir zaman güneydeki iç meselelere müdahale etmiyoruz. Bütün partilerle aynı mesafede durmaya çalışıyoruz.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ TARTIŞIYORUZ

Suriye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine nasıl bakıyorsunuz? Rojava halkının cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanmayacağını açıkladınız. Ama rejim yanlısı bazı bölgelerin de olduğu biliniyor Rojava’da.
Ben böyle bir şey söylemedim. Bir fikir olarak söyledim. Şunu söyledim: Rejim bölgemizde yok. Rejimin olmadığı bir yerde kim o sandıkları koruyacak. Sizin söylediğiniz, bütün Rojava’da değil, bazı yerlerde var. Mesela Kamışlı Havaalanı Haseke ve Kamışlı’nın Arap bölgesi gibi yerlerde sandık koymaları normal bir şey. Ama rejimin olmadığı yerlerde sandıkları koruyacak kimse yok. Ama yine de karar bizim değil, Rojava’daki yönetimindir.

Sizin Esad yönetimi ile temas halinde olduğunuza ilişkin iddialar var. Bu doğru mu?
Hayır. Hiç görüşmedik. Hiç bir anlaşmamız da olmadı. Bunlar sadece bizi karalamak için ortaya atılmış şeylerdir. Zaten bizimle çelişkili olanların, kalkıp bize, “İyi mücadele ediyorlar, iyi yurtseverdirler” demelerini beklemiyoruz. Başka ne diyecekler lekelemek için.

BU MÜCADELEYİ ARAPLARLA SÜRYANİLERLE VERİYORUZ

Son zamanlarda diplomasiye hız kazandırdınız. Ne beklentiniz var? Rojava halkına yardım elinin uzatılmasını istiyor musunuz?
Özellikle Orta Doğu halklarına ya da güçlerine seslenmek istiyoruz. Burada bizim verdiğimiz mücadele bir demokrasi, kardeşlik mücadelesidir. Rojava’da tek başına biz Kürtler değil, Araplarla, Süryanilerle bu mücadeleyi veriyoruz. Beraber bir demokrasi örneği oluşturuyoruz. Bu çeşitlilik her tarafta var, Türkiye, İran, Irak’da da var. Onun için tüm demokrasi güçleri bunu destekler ve beraber başarılı bir örnek çıkarabilirsek hepimiz için örnek olabilir. Bütün demokrasi güçlerinin yanımızda olmasını temenni ediyoruz.

HALK SAVUNMA BİRLİKLERİ HALKIN OLUŞTURDUĞU KURUMLARDIR

Rojava’nın içine dönersek, sizin partiniz PYD’ye diğer Kürt partilerinden eleştiriler var. Partinizin duruşu, tavrı onların söz sahibi olmalarını engellediğine yönelik suçlamalar var. Yakında seçimler de yapılacak. Sizinle diğer partiler arasındaki son durum nedir?
Biz tam bir demokrasinin oturtulmasını istiyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Bizim bazı yanlışlıklarımızın olduğunu söylüyoruz. Yanlışlıklarımız olabilir. Bunu düzeltmek için de beraber çalışmak gerektiğini bazılarının anlaması gerekiyor. Bizim partilerle hiç bir sorunumuz yok ve hiç bir zaman zaten PYD hakim olmadı. Orada bütün toplumu ilgilendiren kurumlar var. Asayiş, Halk Savunma Birlikleri gibi oluşumlar zaten PYD’nin değil. Oradaki halkın ve oluşumların katıldığı kurumlardır. Arapların, Süryanilerin ve Kürtlerin beraber oluşturduğu kurumlardır ve bunlar savunma amaçlı, emniyeti sağlama amaçlıdır. Ortaklaşadır. Mahkemeler de böyledir. Asayiş, birini yakalayıp yargılıyorsa, bu adam bir suç işlemiştir. Bunu politik bir kalıba sokup PYD’ye karşı ya da oradaki sisteme karşı kullanırsan bu çok ayıp bir şeydir. Gerçekten de bizim orada partilerle hiç bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz, terörist gruplarladır. Bir kaç patlama oldu ve insanlar öldü. Bu olayı yapanı yakalayıp da yargıladığın zaman, bu politik nedenlerle yapılan bir şey değildir. İşlediği suç için yakalayıp yargılıyorsun.

Rojava’da politik tutuklu var mı?
Hayır hiç yok. Bazı sorgulamalar için bir kaç saat tutulanlar olabilir. Ama bu politik nedenlerden dolayı değil, kriminal nedenlerden dolayı yakalananlar oluyor.

Oldukça sorunlu bir coğrafyadasınız. Böyle bir durumda Rojava’da seçimler zor olmaz mı?
Seçim kararı alınmıştı. İşte bu zorluklardan dolayı seçim tarihi ertelendi. Daha hazırlıklı ve güvenli bir seçim olabilmesi için seçimler ertelendi. Seçimlerin bir şekilde yapılması, yapılmamasından daha iyidir. En azından oylar kullanıldığı ölçüde demokrasi de sağlanmış olur.

Güncelleme Tarihi: 26 Mayıs 2014, 09:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER