Jîna Mahsa Amini protestoları | 'İran’da 41 gazeteci tutuklandı'

Sınır Tanımayan Gazeteciler, son tutuklamalarla birlikte İran’ın Çin ve Myanmar’dan sonra en fazla sayıda gazeteciyi tutuklayan ülke olduğunu belirtti.

Jîna Mahsa Amini protestoları | 'İran’da 41 gazeteci tutuklandı'

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), İran'da "ahlak polisi" tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Jîna Mahsa Amini'nin ölümüyle başlayan protestolarda bugüne (19 Ekim) kadar toplam 41 gazetecinin tutuklandığını açıkladı.

Yazılı bir açıklama yapan RSF, böylelikle İran'ın Çin ve Myanmar'dan sonra en fazla sayıda gazeteciyi tutuklayan ülke olduğunu belirtti.

İran'daki protestolarda "en çok hedef alınan gruplardan birinin de gazeteciler olduğunu" ifade eden RSF, "Protesto gösterileri gazetecileri susturmak için bir fırsat olarak kullanılıyor" değerlendirmesini yaptı.

RSF, İranlı yetkililere tüm tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılması ve zaman kaybetmeden ülkede basın özgürlüğü alanında yaşanan kötüleşmeyi tersine çevirecek somut adımlar atılması talebine bulundu:

 

Bilgi edinme hakkına yönelik baskı daha önce görülmemiş düzeyde arttı. İranlı yetkilileri ülkedeki tüm tutuklu gazetecileri serbest bırakarak ve hayati öneme sahip bir kamu hizmeti sağlayan bağımsız medyanın çalışmalarına yönelik müdahalelere son vererek bu eğilimi tersine çevirmeye davet ediyoruz.

"Son on yılların en yüksek sayısı"

RSF, İran'daki son durumla ilgili özetle şu değerlendirmeyi paylaştı:

"Daha önceki protesto dalgaları da şiddet kullanılarak bastırılmış olsa da RSF verileri, İran'da halihazırda tutuklu olan gazetecilerin sayısının son on yıllarda olmadığı kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

"Hiçbir yer gazeteciler için güvenliymiş gibi görünmüyor. Gazeteciler, küçük kasabalardan başkent Tahran'a kadar 14 farklı şehirde tutuklandı.

"Protestolar başladığından bu yana bilgiye erişim ve gazetecilerin çalışmaları İran hükümetinin gözetimi altında.

"Bir yandan internet erişimi neredeyse her gün kesiliyor ve VPN'lere erişim yetkililer tarafından engelleniyor.

"Öte yandan, İran'daki bağımsız medya sıkı bir şekilde İranlı yetkililerin gözetimi altında; bu kısıtlama pek çok gazetecinin çalıştıkları medya kuruluşlarını ve diğer gazetecileri güvenlik güçlerinin saldırılarından korumak için kendi kendilerine sansür uygulamasına sebep oluyor."

  • Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) verilerine göre, 19 Ekim itibariyle İran'daki protestolarda 40 gazeteci tutuklandı.

Ne olmuştu?



Doğu Kürdistan'ın Sakız kentinden başkent Tahran'a akrabalarını ziyarete gelen 22 yaşındaki Jîna Mahsa Amini, erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlâk polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

İran devlet televizyonu Amini'nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını "nasihat etmek ve eğitmek" üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Amini'nin akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olmadığını açıkladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak, görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini'nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti ise konuyla ilgili açıklamasında, "Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini'nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu" reddetti.

Ancak, İran'ın yarı resmi Fars haber ajansı, Amini'nin ahlâk polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

VoA'nın haberine göre genç kadının karakolda ölümünü eleştiren sosyal medya yorumcuları arasında, sözünü sakınmamasıyla tanınan reformcu eski milletvekili Mahmud Sadıki, Ayetullah Ali Hamaney'i olayla ilgili kamuoyuna açıklama yapmaya çağırdı.

BİANET

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER